Baba kelimesi; anne kelimesi gibi içerisinde binlerce anlam, sorumluluk ve yük barındıran bir kelimedir. Söz konusu çocuk eğitimi olduğunda da roller ikiye ayrılır. Babanın çocuk gelişimine etkisi ve annenin çocuk gelişimine etkisi. Daha sonraki dönemlerde ise, ilk ergenlik ve son ergenlik dönemi, 0-3 yaş dönemi, okula başlayış dönemi olarak kendi arasında süreçlere bölünür. Yani anlayacağınız; ailelerin çocuklar üzerindeki etkileri her dönem kendi arasında farklılık gösteriyor. Peki babaların bu gelişimdeki katkısı nedir? Ne yapmaları ve nelere dikkat etmeleri gerekiyor?
BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİ NASIL OLMALIDIR?
Öncelikle, Çocuğun anneye olduğu kadar babaya da ihtiyaç duyduğu gerçeğini asla göz ardı etmemek gerekiyor. Bu ihtiyaç öncelikli olarak maddi değil, manevi ihtiyaçtır. ‘Anne çocuğun manevi ihtiyaçlarıyla, baba çocuğun maddi ihtiyaçlarıyla ilgilenir’ algısı tamamıyla yanlıştır. Çocuk için annenin de babanın da yeri ayrı doldurulmazdır.
Bir takım kalıplara sıkıştırılmış, eski öğretilere dayanan bir baba modeli, çocuğun gelişiminde bazı duyguları eksik yaşamasına ve babadan alacağı bazı karakteristik kazanımları yanlış ya da eksik almasına neden olur. Babanın çocuğa sevgisini gösterdiği, ilgisini sakınmadığı bir ilişki esas alınmalıdır. Bu ilgi tabi ki çocuğun her isteğini onaylamak yönünde değil, ölçülü bir otorite dahilinde olmalıdır.
Baba, çocuğun gelişimi üzerinde bir çok noktada etkili olmaktadır. Baba ile geçirilen zaman, çocuğun karakteristik oluşumuna yön vermektedir.
PSİKO-SOSYAL GELİŞİMİ
Sağlıklı bir baba-çocuk ilişkisi çocuğun psiko-sosyal gelişimi üzerinde mühim bir etkiye sahiptir. Çocuğun kendisini anneyle bir bütün olarak gördüğü dönemde, çocuk ilk sosyalleşmesini baba ile yaşamış oluyor. Şöyle ki, tüm gün anneyle olduğu dönem olan bebeklik döneminde, babanın eve gelmesi ve kendisiyle ilgilenmesiyle farklı bir ilgi görmüş oluyor. Bu da çocuğun zihninde bir bakıma toplum kavramının ilk temellerini atmış oluyor.
Anne ile bütün olmuş, sevgi ve güven bağı kurmuşken, babanın varlığını keşfetmesiyle babayla arasında bağ oluşuyor. Babanın gösterdiği ilgi ile bu bağ, çocuğun psiko-sosyal gelişimini sevgi temelli olarak desteklemiş oluyor.
CİNSEL KİMLİK KAZANIMI
Babanın bir diğer önemli etkisi; çocuğun kendisini tanıması ve cinsel kimliğini kazanmasıdır. Bu durum, erkek çocuklarında 3 yaşlarında babayı kendine rakip görme, anneyi babadan kıskanma şeklinde başlar. Çocuğun babanın gücünü kabullenmesi ve başa çıkamayacağını anlaması ile babayı özümseme aşamasıyla devam eder. Nihayetinde babayı özümser ve onu örnek alarak onun gibi davranmaya başlar. Böylece bu süreci tamamlamış olur.
KIZ ÇOCUKLARINDA İSE SAĞLIKLI BİR BABA KIZ İLİŞKİSİ
Kız çocuğun karşı cinse olan düşüncelerinin temelini oluşturarak, ileriki yaşamında tutumlarının belirleyebilmesinde rol oynar. Görüldüğü üzere babanın sağlıklı yaklaşımı çocukların cinsel kimliklerini sağlıklı bir şekilde kazanmaları ve ileriki yaşamlarında karşılarındaki kişilerin kendilerine nasıl davranabileceğini belirleyebilmeleri üzerinde hassas bir etkiye sahip.
ZEKA GELİŞİMİ
Baba ile geçirilen zaman çocuğun zeka gelişimini destekleyici etkiye sahiptir. Çünkü bu zaman dilimi çocuğa farklı bir keşif ve deneyim alanı sunar, böylece çocuğun dikkatinin daha yoğun olmasına olanak tanır. Bu da demek oluyor ki, baba ile çocuk ‘baba saatleri’ni ne kadar kaliteli faaliyetlerle geçiriyorsa; baba, algıları tümüyle açık vaziyette olan çocuğun zekasına o kadar katkı sağlamış olur.
ÖZGÜVEN GELİŞİMİ
Çocuğun özgüveninin gelişmesi, ilerleyen dönemlerde kendine güvenen bir birey haline gelmesi için de baba ilgisi mühimdir. Yazının başında da belirttiğim gibi, baba çocuğun gözünde adeta bir süper kahramandır. Bu güçlü süper kahramanın ilgisini ve desteğini görmekse, çocuğun özgüven gelişimi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Özgüveni yüksek bir birey iş hayatında da, sosyal hayatında da başarıyı çok daha kolay yakalar.
ERGENLİK DÖNEMİNDE BABA FAKTÖRÜ
Ergen çocuk, dönemi gereği sorumluluk ister ve yaşamda ben de varım diyebilmek için bazı riskli işlerde kendisini göstermeye çalışabilir. Baskıcı ailelerde, ergenler pasifize olmakla beraber daha radikal olay ve durumların içine de bilinçsizce girebilmektedirler. Aslında onların bu durumlara girmesine anne veya babanın aşırı dozdaki davranışları sebep olabiliyor. Bu yüzden her zaman için anlayışlı ve onları anladığımızı belli eden bir yaklaşım içinde olmalı ve kural, sınırları ara ara hatırlatmayı unutmamalı, bir baba olarak düzenli periyotlarla çocukla kurallar çerçevelendirilmeli ve yapılandırılmalıdır.
İDEAL BABA İÇİN ÖNERİLER
Birlikte zaman geçirin. Birlikte film izlemek, oyun oynamak, kitap okumak, sohbet etmek, hafta sonları beraber yapabileceğiniz ve hobilerinizden oluşan planlar yapmak aranızdaki bağı kuvvetlendirecektir.
Çocuğa koşulsuz sevgi ve ilgi gösterin. Bedensel temas kurun, ona sarılın, kendisine değer verildiğini, sevildiğini hissedecek ve mutlu olacaktır. Böylece fiziksel ve psikolojik gelişimi daha da sağlıklı seyredecektir.
Çocuğunuza doğru rol-model olun. Çocuğunuzun kitap okuma alışkanlığı olsun istiyorsanız siz de kitap okumalısınız. Alkol ve sigaranın zararlarını anlatarak doğru örnek olmazsınız, ancak siz de alkol ve sigara kullanmayarak bunun doğru örnek olduğunu aktarabilirsiniz.
Disiplini sevgi ile sağlayın. Bu konuda sakin olun ve adil davranın. Çocukların ihtiyacı olan rehberlik ve disiplin cezayla değil belli sınırlarla sağlanmalıdır. Çocuklarınıza davranışlarının sonuçlarını gösterin, olumlu davranışlarla ödüllendirin ve hata yapmalarına izin verin.
Çocuğunuzun annesine saygılı olun, sevgiyle davranın. Tartışıyorsanız da özellikle çocuğunuzun önünde barışın. Kurallarınızı çocuğun karşısında iş birliği yaparak aktarın. Bazı konularda çatışma yaşasanız bile, bu durumu çocuğun karşısında çözüme kavuşturun böylece çocuk, iletişimin hayatınızdaki yeri ve önemini daha iyi anlayıp sosyal hayatında da bu doğrultuda davranacaktır.
Psikolog Ezgi Albaş