Dünya tarihinin en ünlü Fransız edebiyatçılarından biri olan Honore de Balzac’ın Türkçeye çevrilen yen eseri “Çalışanın Fizyolojisi” Türkiye’ye yeni bir eser kazandırıyor.
yüzyılda Fransa’da yaşayan Balzac, dünyaca ünlü Goriot Baba ve Vadideki Zambak gibi eserleri ile biliniyor. Günümüze kadar birçok önemli eseri Türkçeye çevrilen Balzac’ın Türk kitapseverlere kazandırılan yeni kitabı Çalışanın Fizyolojisi, özellikle ofis ve iş hayatını mizahi bir dille irdeliyor. Özellikle dünya genelinde realizmin en önemli temsilcilerinden biri olan Fransız yazar Balzac, müthiş gözlem yeteneğine sahipti. Bu sayede yazdığı kitaplarda işlediği her konuyu çok içten ve güçlü bir şekilde gözler önüne serebiliyordu. Bu kitapta konu edilen tüm karakterler de çaresizlik ve umutsuzluk içerisinde hayatlarını sürdürürken, yaşamları mizahi bir üslup ile okurlara ulaştırılıyor. Dönemin iş ve ofis hayatını çok muhteşem bir şekilde yansıtan Balzac, kitabında muhteşem bir Panorama yansıtıyor.
Vakıfbank Kültür Yayınları üzerinden ilk kez Türkçe’ye çevrilerek yayınlanan bu kitapta Balzac, çalışan nedir sorusunu çok orijinal ve özgün bir şekilde cevaplıyor. Birçok aksiyom ve basmakalıp karakterler kitapta kendini gösterirken, istenen sorunun cevabı için apayrı bir tanım yapılıyor. Balzac bu kitabında çalışan nedir sorusu için yaşamak için gelire ihtiyaç duyan ve istifa etme özgürlüğüne sahip olmayan kişi olarak, cevap veriyor. Çünkü kitap kişileri, sonsuz kağıt kalabalığı üretmekten başka hiçbir kalifiye özelliğe sahip olmayan kişiler olarak ifade ediliyor.
Honore de Balzac tarafından eserlerinde mutlak bir şekilde yer verilen ironiler, bu kitapta da çok net bir şekilde görülebiliyor. Paris’teki tüm ofislerin birbirine benzediğini ve çalışanlar ile memurların da benzerliklerinin ön plana çıktığını belirten Balzac, onların yaşamındaki monotonluğu bir yandan eleştirirken bir yandan da ironik bir durum ortaya çıkarıyor. İş hayatındaki insanların yaşadığı sıkıntılar, havasız odaları, parke zeminler ve kapkaranlık koridorlar kitapta atmosferi net bir şekilde betimliyor. Sadece ofis çalışanları değil küçük esnaflar ve kapıcılar da kitapta Balzac tarafından hiciv edilen kişiler arasında yer alıyor.
Memurun işi terk etmek için nasıl acele ettiğini ve ömürlerini nasıl belirli bir döngü içerisinde tükettiğini anlatan kitapta, Paris’te yaşayan ve çalışan kişilerin mutsuzluğu ön plana çıkarılıyor. 180 yıl sonra Türkçeye çevrilen Çalışanın Fizyolojisi kitabı; bürokrasi, mizah ve vurucu bir hikaye barındırıyor. Çok ince detaylarla işlenmiş olan bu kitabı tüm kitapçılarda rahatlıkla bularak keyifle okuyabilirsiniz.