2020 Covid 19 zemininde seçiminiz,2021’ deki gerçeğinizi değiştirecek!
Nurselay
2020’de tüm dünyada hepimiz için zorunlu bir değişim zemini oluştu ve değişim mecbur kılındı. Çoğu hümanisttik felsefeye göre hepimiz eşit doğar eşit şartlarda bu dünyada var oluruz.
Bizi değiştiren ise seçimlerimizdir. Benliğimizdeki tüm yetenekleri ne kadar alıp kabul ettiğimiz ve ne kadarını reddettiğimizle ilgili olarak zemindeki yaşantısal şeklimizi oluştururuz.
Maslow; “ İnsan motivasyonu kişisel gelişim alanıyla potansiyelini ne kadar kullandığın ve bu değişime ne kadar uyum sağladığın ile ilgilidir” der ve ekler “ Kendini gerçekleştiren yani tüm potansiyeliyle her durumda var olmayı seçen insanlar, tüm piramitleriyle kendi varlığını kabul edip kullanmaya ve değişime gönüllü olanlardır “. Herhangi bir durumda baş etmekte zorlandığı anlarda izin vermekte zorlanan kişilerin kendisiyle ilgili bitmemiş meseleleri olduğu ve bu durumla ilgili çalışması ve yüzleşmesi gerektiği aşikârdır. Bu şekilde bitmemiş bir parçası daha tamamlanmış ve kendini gerçekleştirme yolculuğunda değişime uyum süreci hızlanmış olur.
Peki 2020 Covid 19 zemininde yaşadıkların ile oluşan şeklinde 2021’de neler değiştirebilirsin?
Hepimiz geldiğimiz yaş ne olursa bu ana kadar bir şekilde hayatımızın bir alanında değişim istemiş ve olduğumuz zeminin farkındalığına bağlı olarak gerçekleştirmiş ya da vazgeçmişizdir. Bu sene zemin bize zorunlu bir farkındalık yarattı fakat üzerindeki şekil olarak sen bu farkındalıkla 2020’de neler yaptın? Bu yaşadıkların senin içinde neleri açığa çıkardı, nelerle yüzleştin, belki de ilk defa mecbur kaldığın fiziksel hapishanende hangi duygusal zincirlerinle var olarak çözüm aradın?
Bu zamana kadar belki farkında olmadığın hep bir duygusal hapishanenin içindeydin ve ilk defa zemin değişti ve sen farklı bir engelle karşılaştın tüm bildiklerinin tersine bir işleyişle…
Kurduğun hayallerin değişti,
Seyahat için aldığın tüm biletler yandı,
Başlamak istediğin yeni hobilerini askıya aldın,
Yeni bir geleceğe adım atmak istediğin hayalindeki düğün ertelendi ya da formatı değişti,
Aile hayatın tümüyle değişerek hiç olmadığı kadar birlikte vakit geçirmeye hatta belki ilk defa birbirinizi bu kadar tanımaya başladınız.
Bu yaşadığımız engel diye tanımladığımız bizi strese sokan durumlarla baş etmeye alışırken yeni yönlerimizi keşfetmeye, belki görmek istemediğimiz yanlarımızla ve duygularımızla yüzleşmeye başladık… Tam olarak bitmemiş meselelerimizle yüzleşmeye başladık ve size garip gelse de aslında kendimizi şifalandırmak için bir alanın içinde var olmaya başladık.
Burada asıl zorlanılan alanlar ise alışkanlıkların zorunlu değişime uğraması ve elimizde zannettiğimiz yaşam kontrolün bizim dışımızda seyretmesi diyebiliriz. Bunların kaynağı aslında bize sürekli değişimin zor olduğunu söyleyen ya da hissettiren daha çok sosyal yazılımla gelen inançlarımız, değer yargılarımız olmaktadır….
Sosyal yazılım genelde “Büyüdüğün ortama ve aileye bağlı olarak değişse de genelde konfor alanında, bildiğin alanda kal, ait hisset, saygın ol” der. Ancak sadece sosyal yazılımla bakmak düşünce hapsinde var olmak gibidir ve bu kendimizi gerçekleştirmenin önünde bir engel oluşturur. Çünkü sürekli durağan kalmak bizi tembelleştirir ve direncimizi azaltarak farkındalığımızı köreltir. Hangimiz, yalnız kalmayı, sevilmemeyi, “Eyvah ne yapacağım şimdi,” dediğimiz anları yaşamamış olabiliriz ki? Bunlar bizim varoluşumuzun halleridir.
Peki kendimizi gerçekleştirebilmek, değer yargılarımızda değişime izin verebilmek ve kullanılmayan tuşlarımızla bir gelecek oluşturmak için neler yapabiliriz?
- İyi kötü demeden yaşadıklarımızın hepsiyle temas etmek; bazen hepimiz anlam kaybı yaşayabiliriz. Yaşadıklarımız alışkın olduklarımızın zıttı olduğu için hayal kırıklığı yaşayıp kendimizi başarısız ve yetersiz hissedebiliriz. Varoluş zıtlıkların bütünüdür. Olduğumuz zemini kendimize faydalı hale getirmek için hissettiğimiz başarısızlığı ve yetersizliği kabul etmek ve kendimizde, bedenimizde neler olduğuna bakmakla yol alabiliriz.
Unutmayın değişim tüm parçalarına temas etmek ve kabul etmekle başlar. İnsanlar bu alanlarına temas etmeye direnç gösterirler, bir yandan kendini gerçekleştirmek bir yandan da güvenli alanda kalmak isterler.
- Kontrolü bırak, farkındalıkla eğil,; güvenli alanda kalma çabası bizi daha çok yorar, her şeyi olmasını istediğimiz düzende var etme çabası, farklı temas zorunluluklarında düşündüğümüzden daha fazla olumsuz etkiler yaratır bedenimizde ve ruhumuzda. Güvensiz alanda olmak ise sadece beklemek, akışta kalmakla ve olanı tercüme etmekle ilgilidir. Örneğin; kendimizi sağlıklı alanda tutmaya çalışırken direnerek daha çok direnç oluşturuyor ve kendimizi hasta edebiliyoruz. Hasta olmamalıyım bakış açısı bizi zihinsel olarak hastalıkta var etmeye devam eder. Burada olanı fark etme, tanımlama ve sadece her şeye izin verme ile süreci kabul etme yeterli olacaktır.
İşte tamda burada farklı alanlarında bütünleşerek şifalanma başlayacaktır.
- Olumsuzlukları tanımlamak daha iyimser yaklaşmak,; yazının başından beri ele aldığımız gibi varoluş zıtlıkların bütünü ve bizler ise zıtlıklarla nasıl bütünleştiğimizin yansımasıyız.
Yaşamda daha iyimser yaklaşarak zihni yönlendirmemiz mümkün. Bu dediğim gibi sadece bardağın dolu tarafını görmeye odaklanmak değil, tüm olanlarla birlikte şu an daha iyi ne yapabilirizi bulmaya odaklanmaktır. Bunun için pozitif psikolojinin kurucusu Martin Seligman’nın iyimserlik egzersizinden faydalanabiliriz.
- Karşılaştığın engeli tanımlamak
- Bununla ilgili duygu, düşünceni ve inancını, değer yargını fark etmek
- Çıkan sonuca bakmak
- Çıkan sonuç sizde ne hissettirdi, hangi inancınızla karşılaştı ve daha başka ne olabilirdi, ona odaklanmak
- Ve çıkan veri sizin nasıl tepki vermenize sebep oldu?
- Tekrar başa alsanız daha başka nasıl tepki verirdiniz?
- Tekrar beyin fırtınası yapmak
- Eğer olumlu tepkiler verseydiniz şu anı ve geleceğinizi nasıl etkilerdi? Bununla yüzleşmek….
Tüm bunlar düşüncelerinizin tek alanda hapsolmasına engel olarak daha iyimser bakmanızı sağlar. Bu işleyişte zamanla duygularınızın daha sakin olmasına ve kendinizle daha bütünleşmenize izin verir.
- Ve son olarak seçimlerimizin farkında olmak,
Seçiminiz gerçeği değiştirecek. Lütfen bunu hemen cebinize alın. Gerçek seçim, seçtiğiniz her şeyin farklı bir dünya yarattığını kabul etmektir. Farklı bir sen, farklı bir yaşam, farklı bir dünya mı oluşturmak istiyorsun? O zaman şu an ne seçebilirsin? Ardından seçin. Yaşadıklarınızın birçoğu seçimlerinizle alakalıdır, yokmuş gibi davranmayı bıraktığın an değişimin başladığı andır. Her şeyi olduğu gibi fark edip kabul edip, tamamen bilinçten yaptığınız seçim, herkesin gerçeğinde bir değişiklik yaratacaktır. Şimdi sen 2021’de yaşadığın her şeye ve yaşayacağın her şeye rağmen neyi seçiyorsun? Tüm yönlerinle temas edip, kendini gerçekleştirerek, hem bedenini hem yaşamını şahlandırmayı mı yoksa kendini çoraklaştırarak güvenli alanında kalmaya çalışmayı mı?
Evet 2021 yepyeni enerjilerle hazır bir zeminde bizi bekliyor biz seçtiğimiz hangi şeklimizle orda olmayı seçiyoruz peki?