Benim için ilkbaharın asıl müjdecisi enginardır. Semt pazarlarında İzmir enginarı arz-ı endam etmeye başlamışsa bahar da çoktan gelmiş demektir.
Bir enginar aşığı olarak, mevsimi geldiğinde kıymetini bilmeye gayret eder, büyük bir heyecanla haftada en az 4-5 kez enginarı mutfağıma konuk ederim. Çorbası, zeytinyağlısı, kuzu etlisi, dolması, pilavı, salatası, ızgarası her hali bir başka güzeldir. Baklayla olan uyumu göz doldurur, mide şenlendirir. Dolmasını yapmak da, yemek de zahmetli ama mutluluk vericidir. Her bir yaprağı dişlerle sıyırarak yemenin verdiği mutluluk bambaşka.
Enginar lezzeti ve zarif görünüşüyle kalbinizini fethederken, faydalarıyla da bedeninizi sarar.
Doktor Ümit Aktaş İlaçsız Yaşam kitabının 86. Sayfasında dünyada karaciğeri enginar kadar destekleyen çok az madde olduğunu, rahatlattığını, fonksiyonlarını desteklediğini ve karaciğer bozukluklarının tedavi edilmesinde yardımcı olduğunu ayrıntılarıyla anlatıyor. Safra salgılarının artmasını sağlamak, sindirimi desteklemek, hazımsızlığı engellemek, zayıflamaya yardımcı olmanın yanı sıra, ödem attırdığı ve kolesterolü dengelediğini özellikle belirtiyor.
Çok düşük kalorili oluşu, yüksek lif, folik asit içermesi ve anne sütünü arttırması da yine mucizevi bir besin olduğunun kanıtı.
Enginarın asıl mucizesinin yapraklarında olduğunun önemle altını çiziyor Doktor Ümit Aktaş. Yani, enginarın çanak kısmını pişirip yapraklarını, sapını çöpe attığınızda hem muhteşem bir lezzeti kaçırmış, hem de karaciğere, bedene asıl yararlı olan kısımdan mahrum kalmış oluyorsunuz. Enginara hak ettiği değeri, yapraklarıyla birlikte pişirerek verebilirsiniz.
Enginar, limonun mayhoş tadı, zeytinyağının keskin aroması ve soğanın verdiği hafif tatlımsı lezzetle buluştuğunda baharın tazeliğini, tüm güzelliğini damaklarınıza taşıyor.
Bahara Yakışan Enginar Tarifleri:
Çanağında Enginar Çorbası Tarifi
Malzeme:
Çorba için:
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 adet soğan, küçük doğranmış
2 diş sarımsak, ince kıyılmış
4 adet enginar, küçük doğranmış (limonlu suda bekletin ki kararmasın)
5 su bardağı su
Tuz, karabiber
Çanak kısmı için:
3 adet bütün enginar, (pazarcınızdan alırken derin olanları tercih edin. İçini dolmalık gibi temizletin. Ama dikkat edin çanak kısmı delinmesin.)
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 adet soğan
1 adet defneyaprağı
1 çay bardağı su
Üzeri için:
Dereotu
Soğan ve enginarı terletin, üzerine su ilave edin.
Yapılışı:
Derin bir tencereyi ocağa koyun, ısıtın. Zeytinyağını ilave edin, biraz kızınca soğan ve defneyaprağını da ekleyin, hafifçe soteleyin.
Soğanlar pembeleşmeye yakın suyu ilave edin ve enginarların çanak kısmı altta kalacak şekilde soğanların üzerine yerleştirin, tencerenin kapağını kapatın. 10-15 dakika sonra enginarları ters çevirin. Yani çanak kısmı yukarıda ağız kısmı aşağıda kalsın. Şeklinin bozulmaması için bu haldeyken en fazla 5 dakika tutun, sonra tekrar çanak kısmını alta getirin. Enginarınızın cinsine ve tazeliğine göre pişme süresi arttırılıp azaltılabilir, içinde çorbayı servis edeceğimiz için yaprakları dağılacak kadar pişmesin, yumuşaması yeterli olur. (Pişme süresi için ortalama 20-25 dakika diyebiliriz.)
Enginarların çanak kısmına hafifçe çatal ya da bıçak batırıldığında yumuşamışsa, hazır demektir, ocaktan alabilirsiniz. Çorba için:
Derin bir tencereyi ocağa koyun, ısıtın. Zeytinyağını ilave edin, kızmasını bekleyin. İyice kızınca soğanı ekleyin ve soteleyin. Hafifçe pembeleşmeye başladığında sarımsağı da ilave edin ve 1 dakika daha kavurun.
Limonlu suda bekleyen ve küçük doğranmış enginarları süzün ve soğan, sarımsağın üzerine ekleyip 2-3 dakika kavurun. Bir çay kaşığı kadar tuz ilave edip karıştırın, tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte güzelce terlemelerine müsaade edin.
3-4 dakika sonra tencerenin kapağını açın ve suyu, tuzu ve karabiberi ekleyin.
Enginarlar yumuşayınca blender’dan geçirin. Pürüzsüz bir kıvam elde edin.
Derin bir tabak veya büyük bir kaseye önce enginar çanağını yerleştirin. İçine dikkatlice çorbayı alın. İnce kıyılmış dereotuyla servis yapın.
Afiyet olsun!
*Tarifin aslı Şef Yılmaz Öztürk’e aittir. Birkaç değişiklikle yeniden hazırlayıp, kendi ölçülerime göre tarifi sizlerle paylaşıyorum.
Zeytinyağlı Havuçlu Enginar Tarifi
Malzeme:
1,5 çay bardağı zeytinyağı
1 büyük soğan, küçük doğranmış
4 adet büyükçe ayıklanmış çanak enginar, (limonlu suda bekler halde olmalı)
2 adet orta boy havuç, julyen doğranmış
1 + 1/2 limon suyu
1 + 1/2 su bardağı su
Tuz
Karabiber
1/2 demet dereotu
Yapılışı:
Kararmaması için limonlu suda bekleyen enginarları dilediğiniz gibi doğrayın. Ben hemen dağılmaması için parmak kalınlığında doğradım.
Tencereyi ısıtıp zeytinyağını ekleyin. Biraz kızdıktan sonra soğanı ilave edip hafif şeffaflaşıncaya dek kavurun.
Ardından havuç ve enginarı da soğanların üzerine alın, 1-2 dakika kavurun.
Limon suyunu, suyu, tuzu ve az miktarda karabiberi ilave edin, biraz karıştırıp tencerenin kapağını kapatın.
Enginarlar yumuşayıncaya dek pişirin.
Kıyılmış dereotuyla beraber ister sıcak, ister ılık halde servis edin.
Afiyet olsun!
Not: Enginar yapraklarını atmayıp, birlikte pişirin.
Enginarlı Pilav Tarifi
Malzeme:
1 adet soğan
2 adet çanak enginar (yaprakları soyulmuş)
1,5 su bardağı pirinç
Yarım demet dereotu
Yarım çay bardağı zeytinyağı
Su
Limon
Yapılışı:
Pirinci pişirmeden yarım saat önce sıcak suya koyun.
Dereotunu ince ince kıyıp kenara alın.
Soğanı küçük küpler halinde doğrayın.
Enginarı küp küp doğrayıp limonlu suya koyun ki kararmasın.
Yarım saat sıcak suda bekleyen pirinci bol suyla yıkayın, kenara alın.
Pilav tenceresini ocağa koyun ve ısınınca zeytinyağı ekleyip kızdırın.
Küçük küpler halinde doğradığınız soğanları ekleyip 1-2 dakika kavurun.
Enginarları süzün, kurulayın. Soğanlara enginarları ilave edip kısık ateşte kavurmaya devam edin. 4-5 dakika yakmadan kavurun.
Pirinçleri ekleyin, 1-2 dakika enginar e soğanlarla beraber kavurduktan sonra üzerini bir parmak geçecek kadar su ekleyin. Tuz ve karabiberle tatlandırıp kısık ateşte pişmeye bırakın.
Pişip suyunu çektikten sonra dereotunu ekleyip nazikçe karıştırın. Üzerine kağıt havlu serip tencerenin kapağını kapatın ve demlenmeye bırakın.
Afiyet olsun:)
*Not: Pilav yaparken enginarın yapraklarını kullanmak mümkün olmayacağı için, yaprakları bir kenara ayırıp çay için kullanabilirsiniz.