Hayatımız bazen de önümüze engeller çıkartır, bu engeller ise aslında bizim dayanıklılığımızı test etmek içindir. Çünkü eğer açık seçik ve kesin bir hedefimiz yoksa küçücük engeller bile bizi mutsuz edebilir.
Hedefimizi bilmek, hissetmek, istemek; önümüze çıkan tüm engeller için en büyük gücümüzdür. Çoğumuzun bir hedefi yok, işte asıl “mutsuzluk” sebebi tam da budur: “hedefsizlik”. Hedef beş harflidir ama aslında mutlu bir hayat için anlamı çok büyüktür. Hatta hayatımızdaki hedefler, hayatımızın şifresidir bile diyebiliriz. Bununla birlikte hedefler kendi arasında çeşitlidir, insanların yaşam kalitelerine göre değişiklik gösterir. Yani bazılarımızın hedefleri uzaktır, bazılarımızın hedefleri ise gerçekten hayatlarında farklılık oluşturabilecek kadar büyüktür. Bence büyük veya ufak herkesin kendi hayat ölçüsünde farklılık oluşturabileceği hedefleri olmalı, hatta olmalı değil oldu bile; hemen şimdi…
Hedef belirlemek için en uygun zaman şimdidir. Hedefleriniz ne kadar net olursa ulaşması o kadar kolaylaşır.
Hadi şimdi bir düşünelim; hayatı bir merdiven gibi hayal edelim, en yüksek basamağa tek adımda ulaşmamız mümkün değildir. Merdivenin tepesine yerleştirdiğimiz hedefimiz için adım adım ilerlemeliyiz. Zaten bizleri en çok korkutan, hedef oluşturmaktan alıkoyan şey budur. Basamağın en altındayken en yukarıya bakıp gözlerimizi korkuturuz ve içimizden şunu geçiririz “BEN BUNU YAPAMAM.” Böyle bir bakış açısı, böyle bir düşünceyle elbette ki başaramayız. Önce kendi hayat koşullarımıza uygun hedefimizi belirledikten sonra, hedefimize ulaşabileceğimize tümüyle inanmalıyız. Sonra diğer en önemli şey ilk adımı atıp harekete geçmektir.
Hâlâ içinizden bin bir mazeret sıralıyorsanız size bir şey söylemeliyim; “EĞER GERÇEKTEN İSTİYORSANIZ BİR YOLUNU MUTLAKA BULURSUNUZ, EĞER İSTEMİYORSANIZ İSE BİN BİR TANE MAZERET BULURSUNUZ…’’