Montessori; insan ruhuna ve yaşadığı sosyal ortama değer veren, çocuğun sosyal, duygusal, bilişsel, fiziksel olarak yani her yönden gelişmesine önem gösteren bir yaklaşım olarak biliniyor.
Raife Cebeci de bu metodun İtalyan kadın doktor Maria Montessori tarafından geliştirildiğinden bahsediyor. Montessori üzerine yazılı tarihi kaynakları incelendiğinde, bu eğitim metodundan daha Osmanlı zamanında esinlenilmeye başlandığını ve kültürümüzle olan yakınlığının altını çiziyor. 2002-2012 döneminde yapılan Montessori metotlu çalışmalarının da daha aktif hale gelerek, özellikle okul öncesi eğitimde yoğunlaştığını belirtiyor. Cebeci, konu ile ilgili endişelendiği noktayı ise “Bu durum fırsat bilinip finansal fırsatçılığa dönüştürülüyor, kalite göz ardı ediliyor. Bu konuda sınıf ve öğretmen kalitesine dikkat edilmesi gerekir.” sözleriyle anlattı.
Montessori Metodu İle Kazanılanlar
Çocukların 6 yaşına kadar somut tecrübeler deneyimlemesi gerektiğini anlatan Cebeci, bu deneyimin de Montessori metodu ile gerçekleştirilebileceğini söylüyor. Ayrıca Cebeci, “0-6 yaş arası insan beyninin en hızlı geliştiği dönemdir. Bu dönemde aile ve eğitimciler çocuğun beyin gelişimini doğru desteklerse eğer, çocuk nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın eğitim ve sosyal alanda başarılı ve hayata hazır bir insan olur.” dedi.
3-6 yaş arası çocukların aynı sınıflarda olmasının kazandırdıklarına da değinen Cebeci, “Montessori sınıflarında çocuklar kendi topluluklarını idare etmeyi öğrenirler. Büyük çocuklar küçüklerine karşı sevgi, şefkat ve liderlik duygularını geliştirirken, küçük çocuklar kendinden büyükleri görerek onlardan öğrenmeyi öğrenirler.” dedi.
Ödül ve Ceza Sistemi Uygulanmıyor
Cebeci, insanın doğasına en yakın sistem olarak görülen Montessori metodunda ödül ve ceza uygulamalarının olmadığını, çocuklara kriz anında neden ve niçin şeklinde açıklama yapılarak yaklaşılması gerektiğini söylüyor.
Özgürlük hususunda da yanlış anlaşılmaların olduğuna değinen Raife Cebeci, Montessori öğrencilerinin, kendi özgürlüğünün başkasının özgürlüğü ile sınırlı olduğunu bildiğini ve öz disiplinli olarak yetişmeyi öğrendiklerini vurguluyor.