“Her yaşın ayrı bir güzelliği var” lafını hepimiz biliriz. Kabul edilir bir söz olmasına rağmen aslında, yaş aldıkça “nasıl bir ben olacağım” sorusu da kafamızın hep bir köşesindedir. Elbette ki gençliğin yerini hiçbir şey tutmaz ama yaş aldıkça güzel bir kadın olmanın yolları da varsa neden denenmesin? Uzmanlara göre; yıllar geçtikçe, parıldayan bir cilt, ışıl ışıl bir yüz, kırışıklıklarla baş etmek; doğal yöntemlerle mümkün…
DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLARI UZMANI DR. MAKBULE DÜNDAR:
“Cilt kalitesi kötüyse, medikal işlemler sırıtır”
Günümüzde insan ömrü uzamış durumda. Artık neredeyse 60’lı yaşları orta yaş olarak kabul eder hale geldik. Yaş aldıkça ruhumuz olgunlaşmakta, hayatı daha iyi okur hale gelmekteyiz. Ruhlar yaşlanmıyor aslında yaşla ve yaşanmışlıklarla birlikte farkındalığımız artıyor. Bedenimize ve cildimize iyi baktığımız, yıllar içerisinde pozitif yatırım yaptığımız zaman yaş aldıkça hayatımız çok daha keyifli ve kaliteli bir hale gelir.
Yaş almakla birlikte yaşımızı en fazla yüzümüzde ,boynumuzda ve ellerimizde cilt üzerinde ortaya çıkan değişiklikler ele verir. Özellikle korunmasız güneş maruziyeti ciltte yaşlanmayı ve lekelenmeyi hızlandırır. Bu yüzden düzenli güneş koruyucu krem kullanmak cilt kalitesinde artış için önemlidir. Güneş koruyucumuzu yaz –kış makyaj bazı gibi yüz ve ellere uygulamak faydalıdır.
Günümüzde sadece botox ve dolgu gibi işlemlerle doğal bir yaş alma sağlanmayacağı ortaya çıkmıştır. Medikal estetik işlemlerde amaç doğalı korumak ,yaşla birlikte kaybolanı yerine koymak, cildimizin dokusuna yatırım yapmak olmalıdır. Nasıl ki kumaş kötüyse çok iyi bir kesim de olsa kıyafet güzel olmaz; cilt kalitesi kötüyse medikal estetik işlemler kişide sırıtır, hoş durmaz. Cilt kalitesi yanında kişinin fiziğine de bakması, yaşına uygun spor yapması ve doğru beslenmesi de güzel yaş almak için olmazsa olmazdır.
Cilt kalitemizi düzenli olarak artırmak için iğneli radyofrekans ve prp işlemleri özellikle 30’lu yaşlardan itibaren şiddetle önerilir. Yılda 3 seans olarak planlanan bu işlemde yüz ve boyunda özellikle orta deride yer alan ve yaşla birlikte yapısı bozulan kollagen bandlar radyofrekans uygulamalarıyla yeniden yapılandırılır. Genellikle aynı seansta kişinin kendi kanından ayrıştırılan büyüme faktörü açısından zengin kendi serumu da prp işlemi adı altında uygulama bölgesine enjekte edilir. Bu sayede kendi büyüme faktörümüzle yeni hücre oluşumunu uyarmış oluruz. Ciltte ince kırışıklıklarda azalma ve belirgin bir lifting sağlarız.
Cilt kalitesini artıran bir diğer başarılı yöntem 4D Laser uygulamalarıdır. Bu uygulamada fraksiyonel er-yag laser Nd-yag laserle birlikte kullanılmaktadır. Aynı seansta hem ciltte hafif bir laser peelingle cilt rengi, ince kırışıklıklar ve lekeler düzeltilirken , orta deriyi laserle ısıtmak suretiyle özellikle boyunda ve çene hattında belirgin bir lifting elde edilmektedir. Ağız içi uygulamalarıyla özellikle ağız etrafı ve yanaklarda da güzel sonuçlar alınabilmektedir.
MEZOLIFTING, CİLDİ CANLANDIRIR
Mezolifting yöntemiyle cildimizin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve hyaluronik asit özel enjeksiyon yöntemleriyle cilde verilmektedir. Bu yöntemle cildi canlandırmak için somon ve morina balığı DNA sı da verilebilmektedir. Mezolifting için kullanılacak protokol kişinin cildinin ihtiyacına göre hazırlanmaktadır. Bu sayede cildin nem dengesi de kontrol altına alınmaktadır. Mezolifting aslında bir derinlemesine cilt bakımı uygulamasıdır. Cildi canlandırmak, parlatmak açısından çok faydalıdır.
Sonbahar ve kış dönemi hafif kimyasal peeling uygulamaları cildin en üst tabakasındaki ölü ve yıpranmış hücrelerin atılmasını sağlar. Bu sayede alttan çok daha sağlıklı ve pürüzsüz bir cildin gelmesi hızlandırılmış olur. Özellikle hafif kalın ve matlaşmaya eğilimli ciltleri her yıl birkaç seans kimyasal peeling ile soymak çok faydalıdır.
Özellikle 35 yaştan itibaren yüzümüze şekil veren belli bölgelerde lokalize yağ yastıkçıkları hacim kaybetmeye başlar. Bu da yaşlanmanın önemli bir etkisidir. Özel dolgulama teknikleriyle hacim kaybeden bu yastıkçıkları yeniden yapılandırmak kişiyi çok daha sağlıklı ve zinde gösterir. Bu doğal yapımıza bir yatırımdır. Yine özellikle üst yüzde mimiklerle ortaya çıkan ve yaşla artan mimik çizgileri de dozunda botox uygulamalarıyla hafifletilebilir.
PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHİ UZMANI OP. DR. TUNÇ TİRYAKİ:
“Kök hücre tedavileri ile yaş alırken genç kalmak mümkün”
Artık yaşlanmayı değil, yaş alırken genç kalmanın yollarını konuşuyoruz. Cildin yaşlanmasındaki temel problem aslında ciltteki rejeneratif hücrelerin azalmasıdır. Bu doğrultuda yapılması gereken, cildi yenileyici hücrelerin sayısını arttırmaktır. Bu hücrelerin sayısını arttırmak için de yenileyici hücrelere, yani kök hücrelere ihtiyaç duyulur. Canlı vücudundaki tüm hücrelere dönüşebilen ve kendini devamlı yenileyebilen hücrelere, tüm hücrelerin kökeni anlamında kök hücreler adı verilir. Erişkin bir kişinin tüm dokularında, o dokunun bütünlüğünü ve devamlılığını sağlamak için doku hücrelerinin küçük bir yüzdesi kadar erişkin kök hücresi bulunur. Bunların görevi, yaralanma, hastalık ve benzeri nedenlerle oluşabilecek doku hasarı veya kaybını telafi etmektir. Biz plastik cerrahlar, transfer edilen hücrelerin doku yenileme özelliklerinden yararlanıyor, bir diğer deyişle cildin kendini gençleştirme yeteneğini arttırıyoruz.
Özellikle yüz gençleştirme, kırışıklıkların azaltılması, yüze hacim kazandırılması, ince çizgilerin tedavisi ve dokuların yenilenmesinde kullandığımız kök hücreyi klinik ortamda lokal anestezi veya sedasyon altında hastadan alınan yağdan elde ediyoruz. Yağı kök hücreyi ayrıştıran makinaya aktarıyor, ayrışan kök hücreyi bir saat içinde hastanın problemli bölgesine naklediyoruz. Yüze uyguladığımız kök hücre tedavisinin etkileri uygulamayı takip eden 1 ay içerisinde görülmeye başlıyor, kök hücrelerin kendilerini yenilemesi ile devam ediyor.
Fibrogell (Otolog Kültüre Fibroblast Enjeksiyonu)
‘Otolog kültüre fibroblast enjeksiyonu’ Fibrogell tekniği ABD’den FDA (US Food and Drug Administration) onayını almış, son derece güvenilir ve yaygın olarak kullanılan bir yöntem. Yılda bir defa yapılmasını önerdiğim Fibrogell uygulaması ile yüz gençleştirme ve ince kırışıklıkların tedavisi gibi pek çok sorunu çözebiliyoruz. Cilt altındaki kolajen ve elastin liflerinin azalmasıyla oluşan yüz çizgilerini gidermek için cildi destekleyen çeşitli dolgu malzemeleri tercih edilir. Ancak tek başına dolgu maddelerinin etki süreleri sınırlıdır. Yan etkisi olmayan Fibrogell tedavisinde ise sonuç kalıcıdır. Bu yöntemde hastanın, güneşten hasar görmemiş bir bölgesinden (tercihen kulak arkası ) küçük bir doku alıp, 3 hafta boyunca özel koşullarda laboratuvar ortamında çoğaltıyoruz. 3. haftanın sonunda küçük bir iğne yardımıyla hyalüronik asit dediğimiz ve çok sık kullanılan dolgu malzemesi içinde, kırışıkların olduğu bölgeye yoğun olmak şartıyla tüm yüze uyguluyoruz. Enjekte edilen hyalüronik asit karışımı, erken ve orta düzeyde bir dolgu etkisi yapıyor. Fibroblast hücreler ise bir ay sonra kolajen sentezini arttırmaya başlıyor, ki bu dönem biyolojik saatin geriye döndüğü zamandır. Seans sayısını cildin yapısına ve ihtiyacına göre belirliyoruz.
DERMATOLOJİ UZMANI DR.BETÜL ŞENGÖR:
“Anti-aging, yaşının en iyisi olmaktır”
Yaş alırken cildimizi alternatif uygulamalar ile mümkün olduğu kadar sağlıklı ve genç tutabilmek mümkün. Önemli olan doğal ve kendinizi en iyi hissettiğiniz şekilde yaş almaktır. Benim felsefeme göre anti-aging “yaşının en iyisi” olmaktır çünkü.
Son günlerin en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan altın mikro iğneli radyofrekans, germe etkisi için tercih ettiğim, cildin kolajen ve elastik lif üretimini arttıran bir yöntem. Gerektiğinde PRP ile kombine edildiğinde mükemmele çok yakın sonuçlar alıyoruz. Devamında danışanıma uygun gördüğüm; tedaviyi destekleyen ürün, destek vitamin ve kremlerin düzenli kullanılması da son derece önemli.
Gittikçe hızlanan şehir hayatında nasıl ki tek tuşla alışveriş, yemek siparişi, iletişim söz konusuysa, artık ameliyat masasına yatmadan tek dokunuşla yüz germe, cilt yenileme de mümkün. Teknolojinin estetik dermatoloji alanında hızla ilerlemesiyle çığır açan buluşlardan biri olarak nitelendirdiğim bu yöntemle; cilt gençleştirme, cilt yenileme, ciltteki elastikiyet kaybını giderme (cilt sıkılaştırma, yüz sarkması tedavisi), boyun toparlama, leke tedavisi, ince kırışıklıkları giderme, akne tedavisi, yara izi iyileştirme ve daha aklınıza gelebilecek pek çok cilt sorununu çözebiliyoruz. 30 dakika gibi kısa bir zamanda çok etkili sonuçlar veriyor. Üstelik işlemden sonra hasta günlük hayatına kaldığı yerden devam edebiliyor.
KISACA MİKRO İĞNELİ RADYOFREKANS
– Derinin tüm katmanlarına altın mikro iğnelerle tek seferde inebilen fraksiyonel radyofrekans teknolojisidir.
– 0,5 – 3,5 mm‘ye kadar cilt altına inebilen bu sistem, geçtiği bölgenin tamamına radyofrekans enerjisi verir.
– Ameliyatla yüz germe ve çeşitli cerrahi işlemlere göre çok daha ekonomiktir.
– İyileşme süresi kısadır ve acısız bir uygulamadır.
– Hastanın ihtiyacına göre 20 ila 40 dakika süren uygulamanın sonrasında kanama, morarma olmaz, iğne izi kalmaz.
– Aylık periyodlarla 3 seans yeterlidir. Bazı durumlarda 5 seanslık bir kür gerekebilir. Ertesi yıl 1-2 seans uygulama sonuçların kalıcı olmasını sağlar.
– Her yaş grubuna güvenle uygulanabilir.
KULLANIM ALANLARI
Ameliyatsız yüz gençleştirme, cilt yenileme
Yüz sarkması ve boyun sarkması tedavisi
Yüz ovalinin belirginleştirilmesi
Cilt sıkılaştırma
Akne skar tedavisi (akne izleri tedavisi)
Gözenek sıkılaştırma ve cilt yağlanmasının dengelenmesi
İnce kırışıklıkların tedavisi (akordiyon çizgileri)
Cilt çatlakları (stria) tedavisi
Yara izleri tedavisi
Leke (pigment) tedavisi
Vücutta bölgesel cilt sarkması tedavisi (vücut sıkılaştırma)
Kılcal damar (yüz telenjiektazileri) tedavisi
Koltuk altı terlemesi (Hiperhidroz) tedavisi
Kol sarkmalarının giderilmesi