‘’Arkadaş canlısı görünüyor, özgüvenli bir duruşu var, fazla çekingen, o benim tipim değil, dostça görünüyor, onun dışa dönük olduğunu söyleyebilirim…’’ ve daha niceleri…
İnsanların dış görünüşüyle ilgili çeşitli etiketler oluşturmamızın temelinde sizce ne yatıyor? Giysi seçimlerimizin sadece güzel görünmek için olduğunu söylemek ne kadar yeterli?
Birçok kişi için giydikleri kıyafetler, sadece bir alışkanlık meselesidir. Fakat durum sandığımızın aksine farklı bir boyutta tezahür ediyor. Çünkü kıyafet seçimlerimizin arkasında, hayal edebileceğimizden çok daha fazlası var. Öyle ki seçilen giysiler dönemin trendlerini yansıtırken kişinin toplumsal, sosyal, psikolojik ve duygusal süreçleri hakkında da bilgi veriyor. Bahsi geçen tüm bu olgular ise ‘’moda psikolojisi’’ ile yakından ilgili…
Moda, insanlarla ilgili bir kavram olarak, sosyal etkileşim, iletişim, yaratıcılık gibi birçok olguyu içinde barındıran küresel bir endüstridir. Bu bağlamda ‘’moda psikolojisi’’ yeni bir kavram olarak, kişinin kıyafet seçimindeki ruh halini, hayata bakış açısını yansıtır ve daha da önemlisi dış dünya ile olan ilişkilerimizde, kişilere çeşitli ipuçları verir. Çünkü giysi seçimi ve dış görünüm, insanlarla ilgili ‘’izlenim’’ oluşturmamızda önemli bir rota. Bu izlenimler kişileri, istemli ya da istemsiz olarak etkilemekte ve onlara birer imaj biçiyor. Bu sebeple kıyafet seçimi, görsel iletişim için önemli bir faktör. Özellikle ‘’ilk intiba’’ denilen kavram, giymeyi tercih ettiğimiz giysilerle bu noktada devreye girerek insanların bizim hakkımızda çeşitli değer yargıları oluşturmasını sağlıyor. Aslında gerçeklik payı pek de olmayan bu değer yargıları, toplumsal olarak bizimle ilgili önemli şeyleri işaret edebiliyor. Durum böyle iken aslında giysilerimiz, kim olduğumuz hakkında çok şey söylüyor…
Doğru kıyafet seçimi başkalarının sizinle olan izlenimlerini değiştirmenin bir yolu olabilir. Bu yüzden modacılar, stil danışmanları; vücut tipinize uygun giysiler tercih etmenizi, ten renginize yakışan renkler kullanmanızı ve gideceğiniz mekâna uygun giysiler seçmeniz konusunda bir yığın öneride bulunur. Ayrıca bu noktada seçilen kıyafetin kumaşı, dikişi, model özelliği gibi özellikler de kritik önem taşır. Unutmayın; doğru bir giysi tercihiyle, karşımızdaki insanlara karakterimiz, zevklerimiz ve dolayısıyla stilimize ilişkin çok sayıda mesaj iletme olanağımız var.
Her ortamın kendine özgü bir giyim kodu mevcut. İş yerinde, tatilde, okulda ya da bir iş görüşmesinde giyeceğimiz kıyafetler birbirinden farklı olur. Bu bağlamda bütün giysi seçimlerimiz içseldir. Bunun yanı sıra giysi seçimlerimizde kültürel normlar ve hassasiyetler de oldukça etkilidir. Çünkü toplum olarak farklı görüşteki insanlara, meslek gruplarına ve kıyafet türlerine atfettiğimiz sembolik anlamlar bulunuyor. Örneğin, bir siyasetçi veya bankacı her daim takım elbise ve kravat tercih etmeli ya da kendini muhafazakâr olarak niteleyen biri tercih ettiği giyim sitiliyle bu çizgiyi yansıtmalıdır.
Sonuç olarak, giysilerimiz hem bizi hem de çevremizdeki insanları etki altına alarak, dış dünya ile olan ilişkilerimize yön veriyor. Bazen, öyle bir kıyafet giyersiniz ki kendinizi çok mutlu aynı zaman da güçlü hissedersiniz; bazen de tam tersi bir kıyafet giyersiniz, kendinizi mutsuz ve özgüvensiz hissedersiniz. İşte seçtiğimiz kıyafetlerin insanlar üzerinde böyle psikolojik bir etkisi var. Bu sebeple giysi seçimi ile ilgili olarak önceliğimiz, moda ve trendlerden önce vücut tipine uygun, bize yakışan ve karakterimizi yansıtarak kendimizi içinde, iyi hissettiğimiz kıyafetler olmalıdır…