2017 Dünya Ekonomi Forumu’nun yayınladığı cinsiyet ayrımı raporuna göre, kadın erkek eşitliğinin sağlanması için gösterilen çabalara rağmen cinsiyetler arası farkların kapanabilmesine nerdeyse 200 yıl var. Bilindiği gibi, Dünya Kadınlar Günü kapsamında her yıl bir tema belirleniyor. Geçtiğimiz yılın teması “cesaret” olarak belirlenmişti, kadınların kendi hayatlarındaki adaletsizliklere karşı adım atmaları için daha cesur davranmaları için kampanyalar düzenlenmiş, moda devlerinden Hollywood oyuncularına kadar geniş destek bulmuştu. Bu yıl da, kadın ve erkekler arasındaki bu adaletsizliğin son bulması için 2018 Dünya Kadınlar Günün’nün teması basında bu eşitsizliğin tekrar tekrar üretilmesi hakkında: #PressforProgress. Global olarak kadın erkek eşitsizliği ve kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çeken #MeToo #TimesUp hareketlerinin bahsedilen eşitsizliğe yönelik bir dikkat çektiği ortada. Bu hareketlerin gerek sosyal genel ana akım medyada yarattığı pozitif etkiler de gün be gün artıyor. Dahası, kadın meselelerine yönelik destek de tıpkı bu konudaki bilinç gibi farklı bir boyuta taşınıyor. İnsanlar zaman içinde herkesin yaşadığı problemleri dile getirme cesaretini kendinde bulabiliyor, bu da sorunların çözümü için hem sosyolojik olarak hem de yasalar düzeyinde kadınların değişim umudunu güçlendiriyor.
Medyanın toplumu dönüştürebilme gücü düşünüldüğünde #PressforProgress etki alanı geniş olabilecek bir kampanya. En azından kadın erkek eşitsizliği konusunun tüm toplumda konuşulabilmesi, harekete geçilebilmesi ve bu konuya erkekleri de dahil edebilmek için bir adım. Çünkü bütün toplumsal meseleler gibi, kadınlarla ilgili sorunlar da tüm katmanları-bu durumda erkekleri dahil etmeden çözülemez. Bu açıdan #PressforProgress aslında bir sosyal medya etiketi değil, bir çağrı. Dünya Kadınlar Günün kimsenin tekelinde algılamadan, sosyal medyadan başlayarak bir “söyleyebilme” çağrısı.
Dünya Kadınlar Günü başlangıç noktası itibariyle kadın sorunlarına çözüm aramaya ve bu sorunların derinlemesine konuşulabilmesine yönelik bir adım aslında. Bu açıdan bakıldığında, #PressforProgress teması sorunların “konuşulmasına” yönelik bir çağrı olduğu düşünülebilir. Bu noktada bugüne kadarki çabalara da değinmek gerekir. Feminist hareketlerin kadın meselelerine yönelik duyarlılığı ve kamuoyu oluşturma çabası elbette yadsınamaz. Ama unutmamak gereken bir şey var; kadın hakları konusundaki kazanımlar bir feminist gruba ya da organizasyona ait değil, toplumun bütün kesimlerinin farkındalığı sayesinde elde edilmiş haklardır. Kaldı ki insan hakları söz konusu olduğunda bu sosyolojik değişimin dikkate değer bir gücü olduğu bilinir.
1900’lerin başındaki Suffragettes olarak bilinen hareketin hemen akabinde, 1911’de ilk Dünya Kadınlar Günü kutlandı. Bu gün yıllar içinde bütün hükümetleri, şirketleri, yardım kuruluşlarını, eğitim kurumlarını, sosyal çevreleri, medyayı ilgilendiren bir gün haline geldi. Özellikle bir grubun aidiyetinde gibi algılanması aslında Dünya Kadınlar Günün’nün önemine de zarar veriyor bu bakımdan. Bu gün, biz kadınların kendilerini ve sorunlarını ifade ettikleri gün olmalı. Bu gün, bizim de kendi hayatlarımız üzerine düşündüğümüz bir fırsat olarak algılanabilir hatta. Hayatımızda sorun olarak görmediğimiz, gündelik hayatın akışı içinde normalleştirdiğimiz eşitsizlikler üst üste binerek başlı başına bir stres kaynağı olabiliyor. Hatta bu yıl bir sistemi olsun düşüncelerimizin, önce iş yerinden başlayalım; sizinle aynı işi yapan erkeklerle maaşınız eşit mi? Kadın olduğunuz için “zaten bir gün doğurur işi bırakır” düşüncesiyle önemli projelerin dışında bırakıldığınız oluyor mu? Sizden beklenen, iş becerileriniz haricinde domestik işler var mı ofiste? Evde eşinizle aranızda sadece kadın erkek olmaktan kaynaklandığını düşündüğünüz bir fark var mı? Bu noktada rol dağılımından bahsetmek gerek elbette, her ailede belli bir denge ve iş bölümü olur, hatta bu sağlıklı bir aile için en önemli kurallardan birisidir. Ailenizde bu denge var mı? Madem bu yılın teması #PressforProgress, biz de kendi meselelerimizi çözmek için konuşalım. Dünya Kadınlar Günü bağlamında aklınızda ne varsa #AyshaKadınlarGünü etiketiyle paylaşın, ya da bize editor@aysha.com.tr. adresinden ulaşın, hep birlikte sesimizi duyuralım, konuşalım ve birlikte toplumsal farkındalık yaratalım.