Gün içerisinde mideniz yanıyor, boğazınıza acı bir tat geliyor, ağzınız kokuyor, şişkinlik hissediyor, yutma güçlüğü mü yaşıyorsunuz? İnsanı oldukça rahatsız eden bu şikayetleriniz varsa; dikkat reflünüz olabilir!
Reflü özellikle yemek borusunun altındaki kapının çalışma bozukluğundan kaynaklanır. Görülme sıklığı oldukça yüksek olan bu hastalığı artan yaş, aşırı kilo, gebelik ve stresli yaşam gibi durumlar da tetiklemektedir. Peki, reflü tanısı aldınız ve nasıl başa çıkacağınızı bilemiyor musunuz? Cevabı ben söyleyeyim; doğru beslenme ile… Nasıl mı? Okumaya devam edin…
REFLÜ DERDİNİN DERMANI; DOĞRU BESLENME
Beslenme birçok hastalıkta olduğu gibi reflüde de baş tacımız. Hatta burada önemi bir kat daha artmakta çünkü en etkili tedavi yöntemi doğru beslenme. Diyetimize dikkat etmiyor, ziyadesiyle öğün atlıyor, aşırı yağlı besleniyor veyahut gün içerisinde çok fazla çay – kahve tüketiyorsak reflü ile başa çıkmak oldukça zorlaşır. Düzenli ve doğru planlanmış bir beslenme programı ile hayatınıza devam ederseniz reflüye karşı açtığınız savaşın galibi siz olabilirsiniz…
NASIL DOĞRU BESLENİRİM?
Öncelikle az az ve sık sık beslenmek temel kurallarımızdan. Uzun süre aç kalmamaya, aç kaldıysanız sonrasında birden çok fazla yememeye özen göstermelisiniz.
Fazla yağlı beslenmeye dikkat! Yağ oranı yüksek yiyecekler (margarin, krema, kaymak, mayonez..) midede daha uzun süre kalmakta ve sindirilmeleri için daha fazla sindirim enzimi salgılanmakta. Mide asidinin fazla uyarılması şikayetlerin şiddetini ziyadesiyle arttırır.
Yapılan bir çalışmaya göre öğle yemeğinde tüketilen yağ miktarının artışıyla doğru orantılı reflü arasında pozitif ilişki olduğu, akşam yemeğinde tüketilen protein ve proteinden gelen enerji ile reflünün ters ilişkili olduğu görülmekte… Bu nedenle tercihiniz yağ miktarı daha düşük, protein miktarı daha yüksek diyetlerden yana olmalıdır derim ben.
Pişirme yöntemlerine dikkat edilmesi çok büyük önem taşıyor! Izgara, buğulama, haşlama gibi sağlıklı yöntemleri tercih etmekte fayda var.
Turunçgiller, kuru baklagiller, acı baharatlar, yağlı etler, karbonatlı içecekler, demli çay ve kafein içeren besinlerden mümkün olduğunca uzak durmalı! Çünkü bu besinleri tüketmek yine şikayetlerin şiddetini arttıracaktır. Yine turşu, soğan, sarımsak, sirke, nane, domates gibi yiyecekler uzak durmamız gerekenler arasında…
Yemeklerimizi çok sıcak veya çok soğuk yememeye özen göstermeli, midemizi üzmemeliyiz. Unutmayın, ona ne kadar iyi davranırsak yaşayacağımız sıkıntı o kadar az olur! Ayrıca yemek yerken oturuşumuza dikkat etmeli, dik pozisyonda yemek yemeliyiz. Öğünlerle birlikte su tüketiminden kaçınmalı, su tüketimini öğün aralarına bırakmalısınız. Sakız çiğnemekle birlikte yutulan hava miktarının artması gaz oluşmasına, fazla geğirmeye ve reflüye sebep olabileceğinden sakız çiğnemekten de uzak durulmalıdır.
Dar kıyafetler, sıkı kemerler ve korselerden olabildiğince uzağa kaçmalıyız. Daha rahat, midede baskı oluşturmayacak kıyafetler giymenizi öneririm.
UYKU ÖNCESİ VE SONRASI…
Yemek yedikten sonra sıcak yatağına girip biraz kestirmekten hoşlanır mısınız? Dikkat, yemek arkası şekerleme sevenlere kötü haber! Yemek yedikten sonra hemen uyumak midenizi rahatsız ederek, reflünüzü kötü etkileyebilir.
Uyku pozisyonuna geçtiğinizde ise yastığı başınızın 15-20 cm üzerinde tutmalı, bu sayede geceleri rahat bir uyku çekebilirsiniz.
Ve günün son öğününü gece uyumadan 2 – 3 saat öncesinde tüketip, sonrasında herhangi bir şey yememelisiniz.
Evet! Yukarıda bahsettiğim önerilerle reflü probleminizin şiddetini azaltabilir, şikayetlerinize ‘Dur!’ diyebilirsiniz. Her şeyin başının doğru beslenmeden ve stressiz bir yaşamdan geçtiğini unutmamalı, midemize ve vücudumuza iyi bakmalıyız! Rahat ve sorunsuz bir ömür geçirmeniz dileğimle…
Sağlıklı günler!
Uzman Diyetisyen Zehra Bora