“İstanbul böyledir. Yaşanmaz burada der çeker gidersin üç gün geçmeden özlersin.” diye bir söz var. Kalabalık olduğu kadar en güzel şehirdir aynı zamanda. İstanbul’un verdiği stres ve yorgunluğu yine kendi giderir, kısacası İstanbul’dan yine İstanbul’a sığınabileceğiniz yerler var bu gizemli şehirde. Doya doya tatil yapmayanlar ya da İstanbul’dan uzun zaman uzak duramayanlar için bir hafta sonu kısa ama keyifle kafa dinleyebilecekleri rotaları sizin için çizdik.
ŞİLE
M.Ö. 7. Yüzyıldan bu yana farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan ve yeri geldiğinde Roma baskısından kaçan Hristiyanlar’ın sığınağı olan Şile İstanbullular’ın ilk uğrak tatil yeri konumundadır. Saklı göl gibi harika doğa manzarası kadar tarihi eserleri ile de bilinen Şile’de Şile Feneri ve Şile Kalesi olmak üzere tarihi Şile evleri, Sarıkavak ve Heciz Kaleleri gezilmesi gereken yerlerdir.
POLONEZKÖY
Adından da anlaşıldığı gibi 19. Yüzyılda Polonyalı siyasi sürgünler tarafından kurulan köy bugüne kadar tüm doğa cazibesiyle kendini koruyan ender yerlerden biridir. Beykoz’un kalbinde yer alan köy en çok lezzetli kahvaltısı ile biliniyor. Yaz bitmeden bir hafta sonunuzu mutlaka Polonezköy’e ayırın. Sabah kahvaltısından sonra yemyeşil ormanda doğa yürüyüşü yapabilir ardından da eski köy evlerini ziyaret edebilirsiniz. Tarihi ağaç oyma heykel sergisi ve 1914’te inşa edilen kilisesini ziyaret ederek köyün sahip olduğu kültürü de öğrenmiş olursunuz.
AĞVA
Karadeniz’e kıyısı olan Şile ilçesine bağlı Ağva kasabası, Latince ismi “iki dere arasında” anlamına gelen, Göksu ve Yeşilçay dereleri arasında bulunuyor. Şehir stresinden kaçmak için bir hafta sonunuzu burada geçirebilirsiniz ama Şile ve Ağva’nın tarihi zenginlikleri ve geçmişini öğrenmek için en az bir haftanızı ayırmanız gerekir. Ağva’da kısa bir tatil yapıyorsanız eğer Göksu nehri, Yeşilçay nehri, Ağva feneri, Ağva koyları ve Aşıklar Yolu’nu mutlaka gezmelisiniz.
İĞNEADA
“Trakya’nın İncisi” olarak bilinen İğneada, Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlıdır. Avrupa’nın en büyük ormanı olan Longoz Ormanı da bu adanın içinde yer alıyor, ev sahipliği yaptığı farklı kuş türleri ile adeta bir doğa harikası karşımıza çıkıyor. İstanbul’a 250 km mesafede olan İğneada size Akdeniz’i aratmayacak kadar temiz deniz ve altın sarısı kumsala sahip. 2007’de milli park statüsü kazanmış Longoz Ormanı’nın içerisinde bulunan Erikli, Mert, Hamam, Pedina, Saka, Sülüklü ve Ramana gölleri adayı yeryüzündeki cennete dönüştürüyor. Hafta sonu tatiliniz için adada pansiyon ve küçük otellerde konaklayabileceğiniz gibi belediye tarafında tahsis edilen çadır alanı da mevcut.
KIYIKÖY
Kırklareli’nin şirin mi şirin balıkçı kasabası olan Kıyıköy, Pabuç ve Kazan ırmakları arasında yer alıyor. Kıyıköy’de denize girmek için en ideal aylar Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Kültür gezisi yapmak isteyenler için Bizans dönemine ait Kıyıköy Kalesi, Aya Nikola Manastırı, Aşıklar Tepesi, Kıyıköy mağarasını gezilecek yerler listenize ekleyin.
Anusha Zubairy