Her Çocuk Okula Uyum Problemi Yaşayabilir

Okulun ilk günlerinde öğrenciler bazı sorunlarla karşılaşırlar. Çoğunlukla ilkokula yeni başlayacak olan yaş grubunda uyum sorunları görülmektedir. Okula gitmek istememe, anne- babadan ayrılamama, ağlama gibi davranışlar sıkça görülenler arasındadır. Aileler, bu tür durumlarda rehber öğretmenler ve sınıf öğretmenleri ile işbirliği yaparak, bu sorunların gerçek nedenini bulma yoluna gitmelidir. Çocuğu okula göndermeme kısa vadede bir çözüm gibi görünse de bir süre sonra çocuğun okuldan soğumasına neden olacaktır. Bu sebeple, doğru bir yaklaşım ve yöntemle çocuğun okula uyumunu kolaylaştıracaktır.

Okulun ilk gününde anne-baba ya da ikisinden biri çocuğu okula getirmeli ve geliş-gidiş saatleri, kimin getirip götüreceğini belirlemelidir. İlk gün yaşanan en önemli kaygı, çocuğun sürekli okulda kalacağını sanması ve eve dönmeyeceği düşüncesiyle ilgilidir. Bu tip kaygıların giderilebilmesi için, çocuğa açık-net bilgiler verilmeli ve çocuk bu şekilde rahatlatılmalıdır.

Okulun ilk günlerinde ve takip eden günlerde, ebeveynlerin sınıfta veya salonda bulunması, çocuğun okula alışmasını güçleştiren bir faktördür. Anne-baba çocuğu öğretmenine teslim ettikten sonra, okuldan ayrılmalıdır. Sadece, okula uyum sürecinde sorun yaşayan öğrenciler için ebeveynler, rehberlik servisi ile görüşerek uygun davranış modelini geliştirmelidirler.

Ebeveynler;

Çocuğunuz sabah okula gelmeniz konusunda ısrar ediyorsa; herkesin bir görevi olduğunu ve onun görevinin okula gitmek olduğunu anlatmalısınız. Kullanacağınız ifadelerin kısa, net ve kesin olması önem taşımaktadır. Ayrıca söz ve davranışlarınızın tutarlı ve kararlı olması da o denli önemlidir.

Uyum problemi yaşayan öğrencilerde;

* Ağlayarak ya da sözel olarak ayrılığı protesto etmek,
* Anne ve babasının kucağından inmek istememek,
* Arkalarından ağlamak,
* Okulda sessizce gruba katılmadan bir köşede oturmak,
* Sürekli olarak anne-babasının ne zaman geleceğini sormak ve kapıdan ayrılmak istememek benzeri tepkiler izlenebilir.

Ayrıca, bazı psikosomatik belirtiler de kaygı düzeyine bağlı olarak görülmektedir.  Örneğin; baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, yüksek ateş vb. gibi. Yetişkinlerin de bir olaya üzüldüklerinde veya kaygı duyduklarında bu tarz psikosomatik rahatsızlıklar yaşadıkları bilimsel bir gerçektir.

Normal bir uyum sürecinde de yukarıdaki belirtiler gözlemlenebilir. Anne ve babanın, böyle bir durumla karşılaştıklarında telaşa kapılmamaları, okul yetkilileri ile birlikte hareket ederek, tutarlı bir şekilde sorunu çözmeye çalışmaları uygun bir yaklaşım olacaktır.

Çocuk herhangi bir sağlık şikayeti ile okula gitmek istemediğini belirtiyorsa, anne-baba çocuğu eleştirmeden dinlemelidir. Eğer çocuğun rahatsız olmadığı biliniyorsa, çocuğa uygun bir dille ve açıklayıcı bir konuşma yapılarak okula gitmesi gerektiği konusunda ikna edilmelidir. Bu durum ile ilgili psikolojik danışman ve sınıf öğretmeni de haberdar edilerek gerçek problemin ne olduğu araştırılmalıdır.

Okul sistemine yeni uyum sağlayan öğrencilerin, ertesi gün okulda daha verimli olabilmeleri için, uyuma ve uyanma saatlerine dikkat edilmelidir.

Okulda uygulanan sağlıklı beslenme eğitimi sayesinde, evde beslenme sorunu olan ve yemek seçen öğrencilerin bu sorunları zamanla ortadan kalkmaktadır. Ebeveynler bu konu ile ilgili olarak, sınıf öğretmeninden bilgi almalı ve evde sık sık ‘Bugün yemeğini bitirdin mi?’ gibi baskıcı sorular sormaktan kaçınmalıdır.

Belirtmiş olduğumuz önerileri dikkate aldığınızda çocuğunuzun okula uyumu daha kolay ve hızlı olacaktır.

Uzman Klinik Psikolog Nilüfer Şişman

Ayşe Özgün

Moda ve alışveriş kategorilerinde trend stiller ve markalardaki indirimler, kampanyalar hakkında bilgiler sunar. Sağlık uzmanı olan editörümüz uzmanlaştığı alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İletişim: ayse.ozgun@aysha.com.tr

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

yazılım