Adli tatilin bitmesine az bir süre kaldı. Öncelikle tüm meslektaşlarıma ve yargı mensuplarına yeni adli yıllarında başarılar dilerim. Adli yılın başlaması ile adliyelerde, yoğunluklarda başlamış olacak. Avukatlar açısından, günün erken saatlerinde başlayan mesaileri genel olarak adliyelerdeki duruşma programları ve ofislerindeki müvekkil görüşmeleri veyahut da cezaevindeki müvekkilleri ile ziyaretleri ile şimdiden bile dolmuş olabilir.
Peki bu yoğunluk içinde avukatlar da modayı takip etmiyor mu? Tabii ki, ediyor.
Adliyelerde yoğun mesai harcayan avukatların, modayı takip ederken baz aldıkları kriterlerin başında, mermer zeminlerde, en az yedi kat arasında hızlı şekilde hareket edebilecekleri rahatlık geliyor.
Avukatların görevlerini yaptıkları sırada kamu görevlisi olarak kabul edilmeleri nedeniyle, pek tabii ki ikinci sırayı kılık-kıyafet yönetmelikleri ve genelgeleri alıyor.
En nihayetinde üçüncü sırada, her gün gelişerek değişen modaya ayak uydurma isteği geliyor.
Adliyede Nasıl Giyinmeli
Her ne kadar günümüz itibarıyla Avrupa’nın en büyük adliyelerinin ülkemizde yer alması ile gurur duyuyor isek de, duruşma salonları arasında, birbirine yakın saatlerdeki duruşmalara yetişmek için biz avukatlar, adliye koridor ve katları arasında ortalama bir saat içinde günlük neredeyse “10.000 adım” hedefimizi tamamlıyoruz. Bu durumda genel olarak tercihler ince bluz, pantolon ve düz ayakkabıdan yana olsa da, gönülden geçen her gün ceket-etek takım ve sivri burun, ince-yüksek topuklu ayakkabılardan giymekten yana. Bu iki tezatı bir arada yürütebilmek ne kadar zor gibi görünse de, tecrübeli ve mesleğine özen gösteren avukatlar, kendilerince bazı pratik çözümler ile bu işi de halletmiş durumda.
Avukatların Ayakkabı Seçimi Nasıl Olmalı
Dünya devi olan ve moda endüstrisinde büyük bir yere sahip olan pek çok marka ve hatta taklitleri, bu ayakkabılar sayesinde kadınların boylarının yükselmesi ile olduğundan daha şık ve özgüvenli hissettiğini tüm kadınlara ispat etmiştir. Hal böyle olunca avukatların olmazsa olmazı, sivri uçlu-sivri topuk ayakkabılar, şıklığına özen gösterenler için ilk sırada yerini almıştır. Genel olarak bakıldığında, çok şık, sade, düz, klasik, siyah bir elbiseye, düz tabanlı ayakkabı eşlik edince sevimli; ince topuklu ayakkabı ile kombinlenince daha kadınsı görünüldüğü yadsınamaz. Bu tarz ayakkabıların verdiği bahsettiğimiz kadınsı görüntünün adliyelerdeki yansıması ise, daha şık ve oturaklı görünmektir. Diğer yandan, bu ayakkabınızı kombinlediğiniz kılık-kıyafet ile ince ayarı tutturamaz iseniz de, toplumda “avukat” denilince akla ilk gelen görüntüden çok çok çok uzağa sürüklenir ve hatta komik duruma bile düşebilirsiniz.
Şöyle düşünelim, bordo renkli, sivri uçlu-sivri topuklu bir ayakkabıyı bordo ceket-pantolon ile giyip, sade ama şık, kadınsı ama oturaklı bir görünüm çizerken; yine aynı bordo renkli ayakkabınızı, siyah parlak tayt ve siyah şifon bluz ile kombinlediğiniz de, adliyelerde bir avukat olarak intiba kesinlikle bırakmayacağınız gibi, büyük olasılıkla pek çok kişi tarafından da yadırganacaksınız. Halbuki bu kombini, sosyal hayatınızda her zaman ve her yerde kullandığınızda çok beğenilecek olsa da, adliyedeyken kombininiz “konsepte” aykırı düşecektir. Siyah tayt örneğimizi fosforlu-neon taytlar ve hatta büstiyerler ile maalesef genişletebiliriz. Adliyelerde bazı avukatlarımızın yaz sıcaklarında, büstiyer ile duruşmaya girdiğini, bazı avukatlarımızın göbeği açık bırakan şalvar model pantolon üstüne kısa penye t-shirt ile icra müdürlüklerinde iş yapmaya çalıştığını üzülerek görüyoruz.
Adliye Yaz Modası
Yaz sıcaklarındaki renkliliğin, kış aylarında dahi pozitif enerji yayması açısından, adliyelere de yansımasından son derece memnun olsak da, yaz modasında en geniş yer kaplayan plaj modasının veyahut da çıkış noktası spor salonları olan kıyafetlerin, adliyelerde uygunsuz olduğunu kabul etmemiz gerek. Zira büstiyer, en nihayetinde, bikini üstünden türemiş ve günlük hayatta kokteyllerde, davetlerde, düğünlerde ve pek çok yerde kullanılabilecek bir parça olmasına rağmen, adliyede kullanılması asla mümkün olmayan bir parçadır. Aynı şekilde fosforlu-neon taytlarda, spor salonlarında dahi enerjik olunabilmesi için moda sektörü tarafından siyaha bağlı kalınmaması için üretilmiş ve nitekim günlük hayat hengamesinde de kendisine rahatlığıyla yer bulmuştur. Ancak adliyede hiçbir dönemde yeri olması beklenemez. Göbeği açıkta bırakan şalvar, pantolon, kalem etek tarzı da aynı terazide olup, adliyede moda konusunda sınıfta kalınmasına neden olur. Zira bu tarz kıyafetlerinde sosyal hayatta kullanılabileceği çok geniş bir yelpaze varsa da, “adliyede giyilmemesi gerekenler listesinde” ilk beşte yer alır.
Avukat Çanta Modelleri Nasıl Olmalı
Adliyelerde giyilmesi “harika” olanlar listesinde ise, herhangi bir sağlık problemine neden olmuyor ise, az önce de bahsettiğimiz üzere topuklu ayakkabılar ilk sırada yer alıyor. Yine yukarıda bahsettiğimiz gibi fiziksel olarak çok yorucu yerler olan adliyelerde, bütün bir günün topuklu ayakkabı ile geçmesinin eziyet verici olmasının çözümü ise, bir çift düz ve hafif ayakkabıyı da yanımızda tedbir amaçlı bulundurmak. Bu ayakkabıları baro odalarında muhafaza edebileceğimiz gibi çantalarımızda da taşıyabiliriz. Ancak “clutch” kullanan avukatlarımız, küçücük çantalarında bunları koyacak yer olmadığından, ellerinde taşımak zorunda kalırlar. Zaten problem bu noktada da, avukatların adliyelerde clutch kullanmasının ne kadar uygunsuz olduğunu ortaya koyuyor. Zira, son derece şık ve tek başına bir aksesuar olan bu çantalar, abiye veya günlük her kıyafet ile uyum sağlayabilir olmasına rağmen, bir tek adliyelerde kendine kullanım yeri bulamaz. En basitinden genel olarak avukatların yanlarında illa ki dosyası olması gerekir ki, bazı avukatlar, clutch kullandığı için duruşmalara dosyasız geliyor ve sorulan sorulara cevap veremediği için yargılamaların uzamasına dahi neden oluyor. Ama clutch yerine nispeten daha büyük çantalar kullanan avukatlar ise, hem dosyaları için ayrı bir evrak çantası taşımak zorunda kalmıyor, hem de düz taban hafif ayakkabılarını da çantalarında bulundurduklarından, yoruldukları zamanlar da topuklu ayakkabıları ile değiştirebiliyorlar. Bu şekilde adliyede hem şık hem verimli şekilde çalışma fırsatları oluyor.
Yoğun ve stresli çalışma yeri olan adliyelerde gördüğümüzde içimizi ferahlatan renkli giyimler ise “keşke hep görsek” dediğimiz türden. Herkesin bir sıkıntısı yüzünden yargıya başvurmuş olduğu bir ortamda, en azından pozitif enerji verip, olumlu hissetmemizi sağlayan bu renklilik de ayarında olunca hedefi on ikiden vuruyor. Beyaz takımların içine giyilen fuşya renkler, siyah takımların altına giyilen renkli topuklu ayakkabılar, gri etek-ceketler ile kombinlenen desenler ve renkler… Hepsi son derece şık, ferah ve pozitif görüntülerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Kısaca özetlemek gerekirse; adliyelerde abartı ve uygunsuz parçalar yerine basit ama şık parçaları, doğal görünümlü makyaj ve sade aksesuarlar ile kombinlersek, hem kendimizi iyi hissetmiş oluruz hem de çevremizden olumlu tepkiler almış oluruz. Her ne kadar avukatlık, nasıl giyindiğinden ziyade hukuki sorunları nasıl çözümlenmesi gerektiği ile ilgili ise de, istisnalar hariç olmak üzere, ilk izlenimin “daha nerede-nasıl giyinileceğini bilmeyen” olduğu birine, hayati konularda da güvenilmesini bekleyemeyeceğimizi de kabul etmemiz gerekir.
Kaldı ki, avukat giyim tarzı, tıpkı pek çok ülkede de olduğu gibi, ülkemizde de kamu görevi yapanların uyması gerektiği yönetmelik ve genelgelerde belirlenmiştir. Nitekim çoğu Avrupa ülkesinde ve Amerika’da, clutch ile adliyeye giden avukat göremeyeceğiniz gibi, moda devlerinin çıkış ülkelerinde bile avukatların en bilindik markaların genel olarak siyah, kahverengi, beyaz, gri, lacivert gibi ana renklerini tercih ettiklerini görebilirsiniz. Nitekim şimdilerin Suits dizisinde 7. Sezon boyunca Rachel Zane adlı avukatı canlandıran, şimdilerin Sussex Düşesi Meghan Markle, yabancı ülkelerdeki avukatların nasıl giyindiklerini yansıtan en canlı örnek. Yedi sezon boyunca kahverengi, lacivert ve siyah kalem etekleri veya kalem elbiseleri, tek renk bluzler ve ince-sivri topuklu ayakkabıları ile kombinleyen dizinin avukatı, “Prens’i” ile evlendikten sonra da aynı giyim tarzını sürdürmeye devam ediyor. Bizler de adliyelerin prensesleri olduğumuza göre, Kim Kardashian gibi eğlence sektörü içerisindeki moda ikonları yerine, hayatımıza son dönemde girmiş prensesin tarzını örnek alabilir ve mesleki başarılarımızı şıklığımız ile perçinleyebiliriz.
Av. Seher Tuba Çevik