Uzman Klinik Psikolog Melda Yakupoğlu, son zamanlarda artan çocuk istismarına vurgu yaparak, çocukları istismardan koruyabilecek bazı önerilerde bulundu.
Son zamanlarda yaşanan yürek yakan haberlerden sonra anneler babalar bana sık sık “Çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz” diye sorup uzman görüşümü almak istiyorlar. Bu sebeple bu yazıyı yazmak istedim. Yazımda sizlere istismarın türlerinden, doğru bilinen yanlışlardan ve alınacak önlemlerden bahsettim. İlk olarak, birçok istismar çeşidi olduğunu öğrenelim.
Fiziksel istismar; çocuğun bedensel olarak yaralanması, sakatlanması, anne babası veya bakım verenleri ya da diğer kişilerce sağlığını tehlikeye atacak şekilde zarar görmesi veya zarar görebilme riski içerisinde olmasıdır. Dayak atmak, dövmek, bir nesne ile vurmak ya da nesne fırlatmak, saç çekmek, tokat atmak vb. davranışlar bu sınıfta görülür.
Duygusal istismar; çocuğun sürekli kötülendiği, aşağılandığı, onaylanmadığı, özgüveninin kırıldığı, duygusal olarak zarar gördüğü, kapasitesinin yetersiz ve değersiz görüldüğü, terk edilme ile tehdit edildiği fiziksel olmasa bile sözel olarak şiddete uğradığı istismar biçimidir. Bu istismar türü çocuğa ruhsal olarak zarar vermektedir. Çocuğa kötü sözler söylenmesi, küfür edilmesi vb. bu sınıfta görülür. Bazen annelerin söylemekte sorun görmediği “Bıktım artık, alıp başımı gideceğim” gibi tükenmişliğini gösteren lafları da çocuğu terk etme ile ilgili tehdit oluşturduğu için duygusal istismar kapsamındadır.
Ekonomik istismar ve ihmal etme; ailenin çocuğun zorunlu giderleri ile ilgilenmemesi ve bunları karşılamamasıdır. Örneğin sağlık masrafları ve eğitim masrafları gibi karşılaması zorunlu olan giderlerini ailelerin karşılamamasıdır. Çocuğu görmezden gelmek, hatta çocuğu yetişkin gibi kullanarak onu çalıştırmak ve iş gücünü kullanmak, sömürmek istismar türüdür.
Cinsel İstismar; her türlü cinsel etkileşim buna girmektedir. Örneğin cinsel olarak dokunmak ya da seksi konuşmak, teşhir, röntgencilik, çocuğa cinsel içerikli film seyrettirmek vb. davranışlar cinsel istismar kapsamına girmektedir.
Bütün bu istismar durumlarından çocuklarınızı koruyabilmek için çocuklara dışarıdan gelebilecek tehlikeler üzerine eğitimler verin. Yabancı birisi çocuğunuza yaklaşmaya kalktığında, “Sana bir şey vereceğim (çocuğun ilgisini çekebilecek her türlü şey, rüşvet) seni annene götüreceğim, annen seni okuldan almamı istedi vb.” gibi bahaneler ile kendilerini kandırabileceklerini, yabancı kimseden ne olursa olsun bir şey kabul etmemeleri gerektiğini anlatmanız gerekmektedir. Ayrıca, aranızda belirli şifreler oluşturmak gerekir. “Eğer … olsaydı, ne yapardın” benzeri sorularla çocuklarınızın çözümler bulmasına yardımcı olun. Örneğin “Kalabalık bir yerde kaybolduğunda ve o an beni bulamadığında ne yaparsın” gibi sorular sorun. Telefon numaranızı, evinizin adresini ezberletin.
Vücutlarında, mahrem yerlerinin nereleri olduğuna dair eğitim verin. Mahrem yerlerini kimseye göstermemeleri, kimsenin dokunmasına izin vermemeleri, dokunmak isteyen olursa acilen annesi babasına söylemesi gerektiğini, ebeveyni uzakta olduğunda koşarak uzaklaşması ve güvendiği birinden yardım istemesi, bağırması gibi alternatif çözümlerin olduğunu öğretin.
Cinsel istismardan çocuklarınızı korumanızın en önemli basamaklarından bir tanesi de çocuklarınıza eğitim vermektir. Yapılacak bilinçlendirme çocuğun yaş grubuna ve gelişim dönemine göre olmalıdır. Bu hususa dikkat edildiğinde herhangi bir sorun olmayacaktır. Bazen ebeveynler çocuklarına cinsel eğitim vermekten kaçarlar. Bunun sakıncalı olduğunu düşünebilirler çünkü tam olarak ne anlatmaları gerektiğini ve neyi, ne kadar bahsetmeleri gerektiğini kestiremezler. Yanlış yapacaklarını düşünüp korkabilirler. Bunu konuşurken kendilerini utanmış hissedebilirler, çocuklarının daha detay soracağını düşünüp baştan bu konuları konuşmaktan kaçabilirler. Sanılanın aksine her yaş grubuna özgü bahsedilmesi gereken şeyler vardır. Elbette ki belirli bir yaşta ki çocuğa yaşından fazla verilen bilgi onun için doğru olmayacaktır bu sebeple ebeveynler nasıl söylemeleri ve nasıl konuşmaları gerektiğini ilk önce kendileri öğrenmeli, en doğru bilgiyi uzmanlardan almalıdırlar. Ergenlik çağındaki çocuğunuz ile ilk okula yeni başlayacak çocuğunuz arasında tabi ki anlatacaklarınız farklıdır.
Anneler ve babalar çocukları ile konuşmadıklarında çocuklar normal gelişimlerinin bir parçası olarak merak ettikleri soruları çevrelerinden öğrenmeye araştırmaya başlayacaklardır. Yanlış bilgilenmeye başlayacaklardır. Arkadaşlarına sormak, internetten bilgi almak gibi durumlar çocukların birçok bilgiyi doğru öğrenememesine neden olur. Unutmayın en doğru ve güvenilir kaynak siz olacaksınız. Çocuklarınıza bilgi verirken, kız çocukları için anneler, erkek çocukları için ise babalar konuşmalıdır. Çocuk kendi cinsiyetinden en güvendiği kişi ile konuşursa daha rahat hisseder. Size sormak istediği konular yaşına uygun olmayabilir böyle durumlarda henüz bunun yaşı için uygun olmadığı, zamanı geldiğinde bahsedebileceğinizi ancak bunun için erken olduğunu söylemeniz yeterlidir. Yine de bazı şeyleri size gelip sorduğu için ona güven verin ki bir sonraki sefer size sorabilmesi için cesaret kazansın.
Zor durumda kaldığınızda “Bunları sorman ayıp!” derseniz, çocuk hata yaptığını düşünüp sizinle paylaşmayacaktır. Bunun için endişe hissetmenize gerek yoktur, çocuğa tepki verdiğinizde zor durumda kaldığı bir dönemde anlatmak istediğini sizlere anlatmayacak, sormak istediklerini ise soramayacak bir vaziyete gelecektir. O yüzden bu konularla ilgili yaş grubuna göre bilinçlendirirken sizin tepkileriniz, davranış biçimleriniz çocuğunuz için önemli olacaktır. Birçok zaman görülen istismar vakalarında istismara uğramış çocukların ayıp düşüncesi ile ailelerinden bunları uzun zaman sakladıkları görülmektedir. Bunun başka sebepleri de olmaktadır, istismarcıdan korkmak, istismarcının yakın çevre içinden birinin olması, çocuğun tehdit edilmesi gibi faktörlerde olsa ailelerinin tepki verebileceklerini düşünüp gizlemektedirler.
İstismarları engellemek için, en küçük yaştan itibaren çocuğunuzla bağınızı kuvvetli tutmak, onun yaşantısından haberdar olmak önemlidir. Size söylediği her şey için onun anlatmasına cesaretlendirin. Eğer çocuğunuz size bir olaydan bahsederken tepkinizi hissederse bir daha anlatmama yoluna gidecektir. O yüzden sakin bir biçimde panik olmadan onu korkutmadan dinlemeye çalışın. Sözünü kesmeyin.
İstismarcılar her türlü sosyo-ekonomik seviyeden olabilmektedir, her türlü mesleğe sahip olabilmektedir. Uzaktan ya da yakın çevreden hatta aile içerisinden bile çıkabilirken, evli, çocuklu ve fiziksel görünüşü gayet iyi olabilmektedir. Evli ve çocuklu olması onun yapmayacağı anlamını taşımaz.
En önemlisi de çocuklar anne ve babalarının kaygılarını kendi üstlerine alırlar. Çocuklarınızı korumak için vereceğiniz eğitimlerde kendi kaygınızı çocuğunuza çok geçirirseniz çocuğunuz bundan da çok etkilenecektir. Bu yüzden eğitimlerinizi sakinliğinizi koruyarak, kötülükleri travmatize edebilecek şekilde anlatmayarak, çocukta kaygı yaratmayacak şekilde vermek gerekir. Bu tarz konularda siz kaygılandığınızda onlar daha çok kaygılanacaktır, unutmayın çocuklarınız sizin davranışlarınızın aynasıdır.
Uzm. Psk. Melda Yakupoğlu
Uzman Klinik Psikolog