Modern ve yenilikçi tasarımları ile muhafazakar modaya yeni bir soluk getiren Touché Privé marka sahibi Cem Öztürk ile marka yolculuklarını, değişen moda anlayışını ve sosyal medya stratejilerini konuştuk…
Özellikle muhafazakar gençlerin de yakından takip ettiği bir marka Touché Privé. Nasıl gelişti süreç, bu başarının arkasında hangi unsurlar bulunuyor?
Touché Privé, 2014 sonunda başlayan ve her geçen gün etkisi artarak devam eden heyecan dolu bir hikaye. “Dünya markası mı? Neden olmasın?” Diyerek birbirine inanmış 4 üniversite mezunu genç kurucu ile başlayan, 4 yıldan kısa bir sürede yüzbinlerce insana hizmet eder hale gelen, olağanüstü insanlarla dolu kocaman bir aile oluşunun hikayesi. Hiç süphesiz, bu başarının arkasındaki en önemli unsuru az önce olağanüstü diye nitelendirdiğimiz, ilk günden bu yana deyim yerindeyse canını dişine takmış, sabahları bulan çalışma saatlerinde müşteri memnuniyetini her şeyin önüne koymuş, heyecan dolu, işine aşık bir ekip olduğunu söyleyebiliriz. Ailemiz hedefine böylesine inanmış harika insanlarla dolu olunca aslında başarı da kaçınılmaz oluyor. Fakat başarıya bu denli hızlı ulaşmamızın en önemli unsurlarından bir diğeri de yıllanmış bir sektörde, alışagelmiş kalıpları ve çizgileri yıkarak, yenilikçi ve dinamik tasarımlarla renkli dünyamızı muhafazakar giyime uygun şekilde sunmamız. Özellikle muhafazakar kadınlar için önceleri çoğumuzun demode diye adlandırdığı tasarımların dışında modern, günümüz modasına ve renklerine uygun alternatif bulmanın bir baş ağrısı olduğu su götürmez bir gerçek aslında. Touché Privé olarak biz, yalnızca yaş olarak genç değil, kendini genç hisseden her kadınla, heyecanımızı tasarımlarımız aracılığıyla paylaşıyor ve bu değişimi bizimle bu heyecanı paylaşan müşterilerimiz ile birlikte gerçekleştirmek uğruna tüm gücümüzle çabalıyoruz. Ancak bu unsurlarının hepsinin ötesinde bir şey var ki bu başarı onlarsız asla olamazdı. Her şeyden değerli müşterilerimiz. Özellikle son yılda o kadar fazla teşekkür maili ve mesajı alıyor, o kadar fazla insandan başarı dilekleri alıyoruz ki, bizi hiç durmadan bu yolda devam etmemizi sağlıyor. Biz de inanıyoruz ki dünyanın en modern muhafazakar giyim markası olma hedefimizi hep beraber başaracağız.
Touché Privé muhafazakar giyimi modern çizgilerle yeniden tanımlıyor. Sizce sektör ne durumda, dünyada da muhafazakar modaya bir ilgi olduğu gerçek…
Burada sektörü doğru tanımlamak çok önemli. Tekstil sektörü hepimizin bildiği gibi en eski sektörlerden birisi. Bu sektörü, diğerlerinden ayıran en önemli unsur ise sürekli değişim halinde olması. Her sezon faklı kalıplar, farklı renkler ve farklı tasarımlar görüyoruz. Bu değişime kayıtsız kalan, kendini yenilemeyen ve heyecanını canlı tutamayan markalar unutulmaya mahkum. Tekstil sektöründeki değişimi dünyada “fast fashion” diye adlandırılan hızlı moda markalarının hızla büyümesinden anlamak mümkün. Eskilerde bir kıyafete yüksek fiyatlar vererek yıllarca giymek, bir yerine birşey olduğunda terzilerde tamir ettirmek çok olağanken, günümüzde insanlar hemen her sezon gardroplarını yeniler hale geldi. Bu değişimde hızlı değişen trendler, artarak devam eden sosyal etkinlikler, hayatımıza hızla giren sosyal medya gibi birçok sebep sunmak mümkün.
Sizin de bahsettiğiniz gibi muhafazakar modaya ilgi her geçen gün artarak hızla büyüyor. Bugün dünya markası denince ilk akla gelenlerden Gucci, Valentino, Dolce & Gabbana gibi “high fashion” diye adlandırılan lüks moda markalarından tutun, hemen her yerde görebileceğiniz Nike, Puma gibi aktif giyim markalarına kadar sektör liderlerinin pazarlama aktivitelerinde muhafazakar modaya değindiğini, hatta bir çoğunun muhafazakar kadınları doğrudan hedefleyen özel ürün grupları çalıştığını görüyoruz. Muhafazakar Giyim sektörü bu açıdan altın çağını yaşıyor desek yanlış olayacaktır. Öte yandan, yıllardır bu sektörde tasarımlar yapan markalara da baktığımızda da yukarıdaki bahsettiğimiz hızlı modaya geçişe ayak uydurmakta zorlandığını görüyor, kendini tekrar eden tasarımlarla değişen müşteri alışkanlıklarını göz ardı ettiklerine inanıyoruz. Muhafazakar Modaya artarak devam eden bu ilgiye rağmen hala bu sektörün global bir oyuncusu, herkes tarafından bilinen bir markası yok diyebiliriz. Touché Privé olarak biz, Muhafazakar Moda dendiğinde modern ve renkli tasarımlarımız ile akla gelen ilk marka olma yolundaki hedefimize bu yüzden çok inanıyor, emin adımlarla bu yolda ilerliyoruz.
Sosyal medya günümüzde oldukça önemli bir yere sahip. Özellikle Instagram hesabınız ilgi çekici görünüyor. Nasıl bir yol izliyorsunuz dijitalde?
Sosyal medya diye adlandırdığımız sosyal platformlar geleneksel medya kanallarının popülaritesini hızla kaybettiği günümüzde yeni nesil medya kanalları aslında. Markalar için, hele ki bu marka moda gibi hızlı değişen ve her kesimin ilgi odağı olan bir sektörde ise, hayati önem taşıdığı artık tartışılamayacak bir gerçek. Instagram ise bunların arasında en dinamik ve en popüler olanı. Bir markanın Instagram profilini, tüm dünya insanlarının önünden geçtiği “Flagship Store” amiral mağazasının vitrinine benzetebiliriz. Herhangi birinin sizin hakkınızda fikir edinmek istediğinde ilk baktığı yer haline gelen digital medyada doğru içerikleri oluşturmak ise bizim için hiç şüphesiz en önemli iş alanlarımızdan bir tanesi. Digital platformlardaki içeriklerin üretimi için işinde çok iyi olan, en son trendleri yakından takip eden, genç ve dinamik bir ekibimiz var. Bunun yanı sıra PR çalışmalarımızı takip eden çok sevdiğimiz alanında çok başarılı bir ajans ile birlikte çalışıyoruz. Bu çalışmaların yanı sıra büyük kitleler tarafından sevilerek takip edilen Türkiye’nin ve Dünya’nın önde gelen influencer ve bloggerlar ile de çalışmalarımız her geçen gün artarak devam ediyor.
Sonbahar-Kış sezonuna merhaba dediğimiz bugünlerde Touché Privé yeni sezon koleksiyonundan bahsedebilir misiniz? Neler bekliyor bizi?
Bu sezon pek alışkın olmadığımız materyallere şahit olacaksınız koleksiyonda. PVC yağmurluklar, yine PVC kaplı ekose kumaşlar koleksiyonun öne çıkan parçalarını oluşturuyor. Bunun yanı sıra suni deri ve kürk parçalar yine koleksiyonda dikkat çekiyor olacak. Haki, sarı, mor, turuncu öne çıkan renkler. Bu sezon triko koleksiyonumuzu biraz daha genişlettik. Trend, renkli ve iddaalı trikolar sizleri bekliyor. Ayrıca bu sezon Golden Cut ismini verdiğimiz, şık ve işçilikli parçalardan oluşan yeni bir kapsül koleksiyon hazırladık.
Dünya modasında pek çok ses getiren koleksiyonlar görüyoruz, hepsi farklı bir ilhamdan besleniyor. Sizin yeni koleksiyon yaratma sürecinde ilham noktanız ne/neler oluyor?
Her zaman kadının rahatlığı bizim için ön planda. En trend formları en rahat halleriyle sunmayı amaçlıyoruz. Bu sebeple kadın figürü ve varoluşu temel ilham noktamız.
İnsanlar dünyanın hangi ülkelerinde Touché Privé kalitesi ile buluşabiliyor? Türkiye’de hangi şehirlerde mağaza ve satış noktalarındasınız?
Türkiye’de 5 ayrı noktada Touché Privé (Mono-brand) mağazamız var. Bunlar İstanbul (Erenköy, Bahçelievler), Kahramanmaraş, Gaziantep ve Malatya’da konumlanıyor. Ancak, satış noktalarımız aracılığıyla neredeyse 60 şehirde ürünlerimize ulaşabiliyorlar. Mağaza sayımız ve satış noktalarımız hızla genişliyor. 2020 itibari ile büyük şehirlerimizin her ilçesinde ve tüm illerimizde müşterilerimiz ile buluşmayı hedefliyoruz.
Touché Privé ürünlerine internet mağazamız aracılığı ile dünyanın her bölgesinden ulaşmak mümkün. Internet sitemiz üzerinden siparişinizi oluşturduktan sonra Avrupa’ya 24 saat, Amerika, Kanada, Yeni Zellanda gibi uzak noktalara ise 48 saat içerisinde ürününüzü size teslim ediyoruz. Bugün itibari ile internet mağazamız üzerinden 70’den fazla ülkeye gönderim gerçekleştirdik ve bu sayı hızla artarak devam ediyor. En çok ürün gönderdiğimiz bölgeler sırasıyla Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Amerika bölgesi.
Mağazalar ve satış noktaları aracılığıyla ise özellikle Batı Avrupa’nın hemen her ülkesinde satış noktalarımız mevcut, Ortadoğu’da da aktif bir satış ağımız var. Bunların başında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri geliyor. Dünya genelinde aldığımız pozitif geri dönüşler sayesinde dünya açılımını markamızın öncelikli uğraşı olarak tutuyor ve Türk markası olarak dünyada muhafazakar modanın öncülüğünü yapmayı amaçlıyoruz.