Anneliği Neşeyle Kabul Edin

Op.Dr. Ayşe Duman

Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Gebelik, bir bebeğin dünyaya gelişine vesile olmak,  kadın – erkek bedeninin ve ruhunun fıtri ihtiyaçlarından biridir.

Bu ihtiyaç eş bulmak evlenmek yuva kurmak hayallerini gayretlerini tetikler. Zira her canlı türü gibi insanın en önemli içgüdüsel davranışlarından, isteklerinden biridir üremek, kendi genetik mirasını aktarmak.

Hal böyle olunca, ilk gebelik haberi alındığında, yapılan testler pozitif çıktığında veya bazen bir sürpriz olarak ultrasonda gebelik kesesi, minik kalp atışları görüldüğünde… Öncelikle anne olmak üzere bütün aileyi tatlı bir heyecan, sevinç kaplarken maalesef deli sorularda hemen arkasından gelir.

Son yıllarda hemen hemen herkesin google üzerinden her konunun uzmanı olduğunu zannetmesiyle kendilerine verdikleri (ve gebelikte bebeklerine de) zarar, gebeliğin, doğumun, anne olmanın neşesini, mutluluğunu, endişeye, korkulara, paniklere bırakmakta.

Şunu bilmek ve o bilgiyle davranmak gerekir ki, sorularınızın cevabı için internete girdiğinizde karşınızı çıkan bilgileri yorumlayıp durumunuzla ilgili karar verebilme şansınız olamaz. Konuyla ilgili her şey, milyonda bir ihtimaller bile karşınıza çıkar zihniniz bunlara odaklanır, canınız sıkılır, kaygılarınız artar.

Oysa gebelik sürecinin rahatlığı bebeğin sağlıklı gelişimi için annenin dingin olması, kendini güvende hissetmesi, parasempatik sinir sisteminin hakim olması gerekir.  ,

Ancak bu durumda anne zihin – beden bütünlüğünde rahatlar. Bebek kendini güvende, huzurlu, sevgi dolu hisseder.

Bu tavrı geliştirmek annenin bebeğine karşı sorumluluğudur. Annelik yolculuğunda yapması gereken en akıllıca iştir.

Ve çok basittir bu tavrı geliştirmek.

         Nasıl mı?

Beden – zihin bütünlüğünüzde;

  • Endişe
  • Yanlış yaparsam korkusu
  • Hata yapmamalıyım inancı
  • Kocam, görümcem, kayınvalidem ne der düşünceleri
  • Kötü şeyler olursa altından nasıl kalkarım kaygısı
  • İyi anne olamazsam evhamı
  • Çocuk özgürlüğümü kısıtlarsa telaşı
  • Her şeyi bilme, kılı kırk yarma tavrı
  • Çökük omuz, sırt ağrısı, asık surat

Gibi davranış kalıplarınızı, zihinsel tutumlarınızı “Ben böyleyim…, ben buyum işte…, ama elimde değil…” gibi değişiminizi engelleyen cümleleri bırakarak, kendinizi yeniden yapılandırma gayretinde olmalısınız.

Güzel haber insanın ve özellikle kadının değişim, dönüşüm, yeniden yapılanmaya son derece yatkın fıtratı vardır.

Gebelik fiziksel, kimyasal, hormonal değişimle beraber zihinsel değişiminde kolaylaştığı bir dönemdir.

Bunun için;

  • Kendinizi sınırlandırıcı cümleleri bırakın.
  • Geçmişe takılan, geleceğe endişeyle bakan zihninizi, şefkatle şuana ve oradaki güzelliklere çekin.
  • Olması gerekenler listenizi azaltıp, şükür listenizi çoğaltın.
  • Vıdı vıdı eden zihninize bir beden giydirip net bir tavırla “seni dinlemiyorum” söyleyin.
  • Sorularınızın cevabını internetten değil, konunun uzmanından öğrenin.
  • Gebelik, bebeğinizin korunması sizin plan ve bilmelerinizin çok üstünde bir plan ve ilimle yapılmakta UNUTMAYIN.
  • Hayretinizi merakınızı bedeninizde ki ilme hikmete, şefkate, rahmete, sarf edin.
  • Endişe ve kaygılar zihninizi bırakmıyorsa, “zihinsel iyileşme tekniklerini” öğrenin, uygulayın.
  • Bedeninizi esnetin, spor, yüzme, yürüyüş, plates yapın.
  • Zihninizi esnetin, kitap okuyun, zikir çekin, tefekkür edin.
  • Akıllı telefon kullanarak aklınızı rafa kaldırmayın.
Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın