Ramazan Öncesi Detoks Zamanı…

 

Detoks yeni bir moda, bir zayıflama kürü mü diyenlere en güzel cevap; Oruç’un gerçek bir Detoks olduğu. Vücudu dinlendirmek, organlarımıza aylarca her gün, en az 3 defa yüklediğimiz sindirim yükünü azaltmak gerçek bir sağlık önerisi.

Detoks ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı

GÜL KAYNAK

 

Ramazan ve oruç ile ilgili uzun süredir danışmanlık veriyorum. Başlangıç hikâyesi çok ilginçtir.

Seneler önce Amerika’da gittiğim eğitimlerden birinde Amerikalı uzman derste; “En Güzel Detoksun” İslam dininde olan ‘oruç’ olduğunu, ama Müslümanların iftar ve sahur ile ilgili ciddi beslenme hataları yaptığını söylemişti. Halbuki doğru bir uygulama ile Ramazan’da tüm vücudun başta çok önemli bir organın: Karaciğerin senede bir kere tamamen “re-set” lendiğini (yani yeniden programlandığını) anlatmıştı. Karaciğer adını yaşamaktan (“Live-r”) alan hayati bir organ. Yaşamamız için tam 512 görevi var. Karaciğeri senede bir yenilemek, vücudun sağlığı için gerçekten de çok önemli. Ayrıca insülin dengesi, tansiyon, kolesterol doğru bir uygulama ile oruç esnasında mucizevi değişimler gösterebiliyor demişti.

 

Tabii hemen merakla sormuştum; “Nerede yanlış yapıyoruz?” diye. İftarda tüm gün aç kaldıktan sonra, tüm günün öğünlerini neredeyse bir öğünde, tam da en kötü yemek yeme zamanında -sindirimin neredeyse tamamen durduğu zaman olan- güneş battıktan sonra yemek, üzerine uyumak, sonra sahurda da yiyip, tekrar uykuya yatmanın bedene ne kadar zararlı olduğunu anlatmıştı hoca.

 

Doğrusu şöyle demişti; İftar bolca zemzem suyu ile açılacak (PH’ı yüksek, mineral dolu, alkali bir içecek, hatta içeceklerin kralı). Sonra kan şekerini düzenlemek için 2-3 kuru hurma yemek gerek demişti. Bağırsakları çalıştırıcı lifi ve hem protein hem karbonhidrat içeren çok özel yapısı ile kuru hurma her sofranın baş tacı olmalı. Günlük protein için de 10 zeytin yeterli demişti. (10 zeytinde 1 yumurtadaki protein var). İstenirse bir ufak kase çorbadan sonra, iftarda daha başka şey tüketilmeyip ertesi günün orucuna aç yatmak çok önemli. Güneş battıktan sonra yemek yemenin zararlarını bilmeyen yok zaten.

 

Sahurda kişiyi gün içinde destekleyecek badem, ceviz, tahin, avokado, humus, mercimek, nohut, karabuğday, zeytin gibi zengin yiyecekler ve mümkünse taze sıkılmış salatalık, ıspanak, kereviz sapı, semizotu, limon, zencefil gibi sebzelerin çiğ suyundan bir karışım ve bol suyu içip uyumadan güne devam etmek esas. Gün içinde uygun bir saatte 1-2 saat uyku imkanı varsa çok faydalı.

 

İftar ve sahurda bol su tüketilecek; mümkünse içine karbonat atılarak. Sodyum bikarbonat tam bir şifa, vücuttaki asidi alıyor. Su miktarı kişinin kilosuna, spor aktivitesine, yaşadığı iklime göre değişiyor. En ideal ölçü idrar renginin hiçbir zaman koyu olmaması. Su her zaman yemeklerden 15-20 dakika önce içilecek. Yemek ile birlikte su içmek yok; midedeki sindirim asitlerini seyreltip hazmı zorlaştırıyor. Su içmeye yemekten 1-1,5 saat sonra tekrar başlanacak. Eğer 30 gün boyunca hayvansal protein ve şeker alınmazsa da bunun ekstra bir faydası var; kanser başta olmak üzere bir çok hastalığı besleyen bu ikiliyi 30 gün terk etmek veya azaltmak tam bir önleyici tedavi.

 

Detokslarda olduğu gibi Oruç’ta da en çok tavsiye edilen bitki çayı tarçın. Tarçının kan şekerini düzenleme özelliği var. Özellikle şeker problemi olanların bolca kullanması lazım. Birçok tatlıya tarçın konmasının sebebi insülini dengelemesi.

 

Bunlara uyduğunuzda 30 günde şeker, kolesterol, tansiyon başta olmak üzere birçok değer dengeleniyor. Özellikle göbek bölgesinde incelme, vücudun yağ oranında ciddi düşüş gözleniyor. Enerji seviyesi çok artıyor. Tam bir gençlik kürü. Bugüne kadar birçok kişiye bu tavsiyelerle oruç tutturdum. Oruç tutabilmek için önceden hazırlanmak konusunda eğitimler verdim. Sonuçlar gerçekten çok etkileyici. Ayrıca tek başınıza Detoks veya sağlık için diyet yaparken kendinizi yalnız ve mutsuz hissedebilirsiniz. Öte yandan orucun hep birlikte yapılması ve maneviyatı yüksek zamanlarda yaşanması, doğru iftar ve sahur ile bizi her sene baştan yaratabilir.

 

Sevgi ve sağlıkla kalın…

İrem U.

Aysha Dergi Yazı İşleri Müdürü olan İrem Uluerciyes, moda, güzellik, stil, güncel konularda yazılar yazıp, alanında uzman isimlerle röportajlar gerçekleştirmektedir.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın