Oruç tutmak hem manevi olarak büyük bir sorumluluk hem de büyük bir rahatlama yaratır. Otuz gün boyunca fiziksel ve zihinsel olarak yepyeni bir döneme giren birey, kendini bir nevi değişim kampına sokar. Bu durum kişinin sabretmesini, empati kurmasını ve manevi olarak güçlenmesini sağlar. Tüm bunların yanı sıra oruç tutmak psikolojimiz üzerinde rahatlatıcı bir etkisi sahibi.
Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Yavuz
ORUÇ TUTMANIN BEYNE FAYDALARINI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Ramazan ayı boyunca, beynimiz diğer organlarımızdan farklı olarak tam kapasiteyle çalışmaktadır. Bunun nedeni, vücudumuzdaki organların Ramazan Ayı’nda beyne daha az uyarı göndermesidir. Vücuda giren besinlerin azalması ve vücudun uzun bir süre boyunca aynı saatlerde yemek yemeye alışması, beyni rahatlatmaktadır.
Oruç tutmanın beyne olan faydası, bilimsel araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır. Bireyin, oruçlu olduğu zamanlarda beyninde, nörotrafik faktör denilen protein üretimi artmaktadır. Beyin türevli nörotrafik faktör, salgı proteini olup beyinde ve kan dolaşımında bulunmaktadır. Bireyde, oruçla artan bu faktör; kişinin gelişiminde, canlılığında ve işlevlerini yerine getirmesinde önemli rol oynar. Oruç tutmanın, zihinsel fonksiyonları arttırdığı ortaya çıkmıştır. Oruç, beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını destekler ve bu işleve yardımcı olacak kimyasalların salgılanmasını sağlar.
ORUÇ TUTMADAN ÖNCE KENDİNİZİ BU DURUMA HAZIRLAYIN
Diğer bir sebep ise sigara, alkol ve kafein bağımlılığıdır. Gün içinde sürekli çay ve kahve içen bir kişi oruç tuttuğunda, kafein yoksunluğuna bağlı olarak dikkat düşmesi, dalgınlık, uykuya meyil, tahammülsüzlük, huzursuzluk ve gerginlik halleri yaşayabilir. Dolayısıyla kişinin toleransı azalabilir. Normalde hoşgörü ile karşılayabileceği birçok şeye tepki gösterebilir. Ayrıca baş ağrıları ve hafif dengesizlik hisleri görülebilir. Normal zamanlarda yoğun kafein tüketen bir kişinin, bu tarz kafein yoksunluğu belirtileri yaşamaması için ramazana girmeden önceki günlerde, kafein miktarını makul ölçülere çekerek vücudunu oruca hazırlaması gerekir. Ayrıca özellikle araç sürücüleri, oruç esnasında düşük kafein seviyelerinin sebep olduğu dikkat eksikliği ve dalgınlık durumlarına karşı çok tedbirli olmalıdırlar. Oruçlu olmanın bilinci ile düşük hızda seyretmeli, ani manevralardan kaçınmalı, trafik kurallarına karşı her zamankinden daha duyarlı olunmalıdır.
SADECE MANEVİ HUZUR DEĞİL, PSİKOLOJİK DİNGİNLİK SAĞLIYOR
Oruç tutmak kişinin psikolojisine olumlu yansımaktadır. Ramazan Ayı’nda; gün içinde oruçlu olmanın verdiği manevi huzur, kalabalık iftar sofraları kişinin kendini psikolojik olarak iyi hissetmesini sağlamaktadır. Oruç tutmak sadece saatlerce bir şeyler yiyip içmemek değildir. Oruç; empati kurma, sabır etme, gibi duyguların da yeşermesini sağlar. Oruç, kişinin sinirlerine hâkim olmasını ve başkalarının huzurunu kaçırmamasını sağlar. İnsanlar oruç tutarak iç disiplinini sağlar ve böylelikle güçlü dürtülerini kontrol altına almayı öğrenir.
Oruç tutmayla birtakım bedeni arzulardan bir süreliğine de olsa uzaklaşırız. Böylece işlerimize daha çok odaklanmak ve yoğunlaşmamız mümkün olur. Oruçlu iken bedenimiz lüzumsuz metabolik aktivitelerle uğraşmayacağı için algılama ve öğrenme faaliyetleri çok artar. Hafıza ve belleğimiz daha fazla kayıtlama yapar.
Son bir tavsiye…
Kronik bir hastalığı olanlar, hamileler, düzenli ilaç kullananlar oruç tutmamalıdırlar. Felç geçirme riski olanlar ya da ciddi koroner problemi yaşayanların da oruç tutması sakıncalı olabilir. Bu kişiler oruç tutmak isterlerse önce doktorları ile görüşmelidirler.