Yaz aylarının en sık şikayetlerinden biri hiç şüphesiz sinek ve böcek ısırıkları. İç hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhat Çetin, ısırık alanında ağrı, kanama, büyük şişlikler, ateş yükselmesi, baş ağrısı, deride döküntüler, bilinç değişiklikleri gibi belirtiler varsa mutlaka bir hastaneye başvurulması gerektiğini söylüyor.
KOYU RENK KIYAFETLER ISIRILMA RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Sivrisinekler başta olmak üzere birçok böcek türünün insana bulaşması durumunda hastalık yapan virüs ve mikroplar taşıyabildiğini anlatan Uzm. Dr. Çetin: “Örneğin sivrisinekle sıtma, zika ateşi, dang humması gibi hastalıklar bulaşabiliyor. Ayrıca böcek sokması sonucu açılan deriden kapılacak ikincil enfeksiyonlar da olabilir. Kaşıma gibi travmalar ya da zamanında müdahale edilmeyerek kirli bırakılan yaralar, selülit, fronkulit, cilt altı apsesi, erizipel, yılancık, flebit gibi isimlerle anılan cilt enfeksiyonlarına yol açabiliyor. ‘’
KENEYLE KENDİNİZ MÜCADELE ETMEYİN
Uzm. Dr. Çetin, keneye karşı alınması gereken önlemleri ise şöyle anlatıyor: “Öncelikle alınması gereken temel önlem uzun konçlu çorap ve uzun pantolon giyilmesi, kene üzerinde etkin olan böcek kovucu spreyler kullanılması olacaktır. Bu geziler sonrası eve dönüldüğünde, aile bireyleri karşılıklı olarak birbirlerini gözle muayene etmeli, özellikle sırt, koltuk altı, bacak arası gibi kişinin kendi görmekte zorlanacağı bölgeler kontrol edilmelidir. Kafası cilt içine gömülü olarak duran her böcek, aksi ispat edilene kadar kene kabul edilmelidir. Kene ısırması durumunda altın kural, hastaneye başvurmak olmalıdır. Baş kısmındaki anatomik özellik nedeniyle, keneyi bilinçsizce çıkarmaya çalışırken cilt altında bazı parçalarının kalması ihtimali vardır. Oysaki kene çıkarma konusunda deneyimli bir sağlık personeli tarafından bu işlem kolay ve ağrısız bir şekilde saniyeler içinde yapılır. Kene ısırığı sonrası kan sayımı ile takip yapılarak, bu etkenlere bağlı erken bulgulardan olan kan hücre bozuklukları saptanabilir. Isırık sonrası ateş yükselmesi, baş ağrısı, deride döküntüler, bilinç değişiklikleri gibi bulgular açısından da kişi sıkı takip edilmelidir.”
ISIRIKTAN SONRA VÜCUTTAKİ DEĞİŞİKLİĞİ TAKİP EDİN
Uzm. Dr. Çetin: “Kendinden zehirli olan Ege bölgesindeki sarı akrep, Güneydoğu Anadolu’da bulunan kara akrep, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da rastlanan karadul ve keşiş örümcekleri haricinde ülkemizdeki böcek sokmalarında genel olarak zehirlenme görülmez. Asıl problem alerjik yanıtlara bağlı şikayetler ve yara yerinde oluşabilecek ikincil enfeksiyonlardır. Bir örümcek ya da akrebin zehirli olup olmadığını anlamaya çalışmak yerine ısırık alanında ve vücutta meydana gelen değişiklikleri incelemek daha önemlidir. Isırık alanında, böceğin türü ne olursa olsun hafif bir ağrı, kızarıklık, kaşıntı ve mercimek büyüklüğünü geçmeyen bir şişlik olabilir. Eğer bu bulgular abartılı şekilde artıyorsa; dayanılmaz ağrı, mora doğru kayan koyu kırmızı renk değişikliği, ısırık alanında durdurulamayan kanama, bozuk para boyutundan büyük şişlik gibi bulgular varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Isırık sonrası ateş yükselmesi, çarpıntı, baygınlık hissi yapacak tansiyon düşüklüğü, gözde kararma, görme güçlüğü, başka yerden ısırılmaya rağmen dudak ve göz altlarında şişme olması, baş ağrısı, çift görme gibi nörolojik şikayetler, her türden solunum sıkıntısı ve nefes darlığı da hastaneye başvurmak için alarm bulgulardır.”