Kahve Hakkında Bilinmeyenler…

Sabah kahvaltıdan hemen sonra, öğle aralarında hatta akşam ailemizle keyifli dakikaların vazgeçilmezlerinden biri olan kahveye hepimiz aşığız. İşte sizlere kahve hakkında bilinmeyenler…

 

  • Ortalama bir çikolata barında 30 miligram kafein varken, bir fincan kahve 100 ile 150 miligram civarında kafein içerir.
  • 000 kişi üzerinde çalışma yapan Harvard’lı bir araştırmacıya göre, düzenli olarak kahve içenler, kahve içmeyenlere oranla üçte bir daha az astım belirtileri gösterirler.
  • Kaliforniya Üniversitesi’nin çıkardığı bilimsel bir rapor, bir fincan kahveden yükselen buharın üç adet portakaldakine eşdeğer miktarda antioksidan içerdiğini ortaya çıkarmıştır. Antioksidanlar kanseri ve kalp krizini engelleyen heterosiklik bileşimler içerirler.
  • İnsan vücudu hakkında yapılan özel çalışmalar, insan vücudunun verilen süre içinde 300 miligram kafein emebileceğini ortaya çıkarmıştır. Yaklaşık 4 normal fincan. Bunun üzerindeki miktarlar sadece atılır, daha fazla uyarılmaya sebep olmaz. Aynı zamanda, insan vücudu, her saat sistemdeki kafeinin %20’sini harcar.
  • Her yıl 400 milyar fincan tüketilen kahve dünya çapında en popüler içecektir.
  • Bir kahve sever olan Bethoveen, kahvesi hakkında o kadar ayrıntıcıydı ki; her kahve hazırladığında bir fincan için 60 kahve tanesi kullanırdı.
  • 1800’lerin sonuna kadar, insanlar kahvelerini kendi evlerinde kavururlardı. Mısır patlatma kapları ve ocak üstü kızartma tavaları bunun için favori araçlardı.
  • Amerika’nın kurulduğu yıllarda, kahve genelde yemek arasında veya akşam yemeğinden sonra içilirdi.
  • Koyu kavrulmuş kahveler aslında orta kavrulmuşlara oranla daha az kafein içerirler. Kahvenin kavrulma süresi uzadıkça, süreç boyunca daha fazla kafein yanar.
  • Bir kahve tohumu ekildiğinde, tüketilebilir meyvesinin ürün vermesi beş yıl alır.
  • Türkler, 14. yüzyılda kahve tanelerini öğütmeye ve kavurmaya başladılar ve 300 yıl kadar sonra 1600’lerde dünya çapında kurulan pazarlarda kahvenin ana dağıtıcısı oldular.
  • Afrika’nın bazı bölgelerinde çiğ kahve taneleri, su ve baharatla ıslatılarak şeker gibi çiğnenirler.
  • Kahveye süt eklemek, 1680’lerde Fransız bir doktor sütlü kahvenin tıbbi amaçlarla kullanılmasını tavsiye ettiğinde popüler olmuştur.
  • Japonya dünya kahve tüketimi sıralamasında üçüncüdür.
  • Avustralyalılar, 1940 yılından itibaren, 6 misli bir artışla, çaydan %60 daha fazla kahve tüketmektedirler.
  • Kafeinsizleştirme işleminden sonra, işlemi yapan şirketler artık kafeini atmamakta, ilaç şirketlerine satmaktadırlar.
  • Kahve çekirdekleri kavrulduktan sonra ve soğumaya başladığında, buharlaşan aromayı oluşturan yaklaşık 700 kimyasal madde bırakırlar.
  • Bazı yeşil kahve çekirdekleri, kavrulmadan önce yıllarca saklanabilir. Uzmanlar bazı çekirdeklerin düzgün saklandıklarında yıllandıkça daha kaliteli olduklarına inanmaktadırlar.
  • Kafein, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yasaklı maddelerindendir. İdrarlarında her bir mililitre için 12 mikrogramdan fazla kafein bulunan atletler Olimpiyat oyunlarından atılabilmektedirler. Bu dereceye 5 fincan kahve içildiğinde ulaşılabilinmektedir.
  • Kahve genelde 204 C ile 218 C arasında kavrulur. Daha uzun süre kavruldukça daha kavruk olur. Kavurma süresi genelde 10 ile 20 dakika arasındadır.
  • Kahve 3 kritere göre puanlanır: Çekirdek kalitesi (yükselti ve türler), hazırlama kalitesi ve çekirdeğin büyüklüğü.
  • Kahve ticari olarak dünya çapında 45’in üzerinde ülkede yetiştirilmektedir.
  • Kahve popülerliğini aslında hemen hemen her tatla iyi karışmasına borçludur.
  • Kahve çuvalları genelde kenevirden yapılır ve yeşil kahve çekirdekleriyle dolduğunda yaklaşık 60 kilogram ağırlığındadır. Bir kahve çuvalını 600,000’den fazla kahve çekirdeği doldurur.
  • Dünya’da ticari mal olarak kahve sadece petrole oranla ikinci sıradadır.
  • Ticari olarak tatlandırılmış kahve çekirdekleri kavrulduktan ve 38 dercede kısmen soğutulurlar. Sonra, kahve çekirdeklerinin gözenekleri açıldığında ve tatlandırıcılar için daha emici bir duruma geldiğinde tatlandırıcılar eklenir .
  • Kahve çekirdeklerini güzelce öğütme ve kaynar suda pişirme “Türk Kahvesi” olarak bilinir. Türkiye’de ve Yunanistan’da veya Türk kahvesinin sunulduğu herhangi bir yerde bugün de hâlâ bu şekilde yapılmaktadır .
  • Tatlandırılmış kahveler, özellikle kahve çekirdeklerinde kullanılmak üzere yaratılan tatlandırıcılı yağların kavurma sürecinden sonra eklenmesiyle oluşturulmuştur.
  • İtalya’da espresso günlük hayat için o kadar temel bir ihtiyaçtır ki, fiyatlar hükümet tarafından düzenlenmektedir.
  • yüzyılda, Araplar kahve bitkileri yetiştirmeye başladılar. Ticari olarak ilk yetiştirilen ve çekirdekleri toplanan kahve Arap Bölgesi’nde Yemen limanı yakınlarında çıkmıştır.
  • Yüksek dozda kahve öldürücü olabilir. 4 saatte 100 fincan normal bir insanı öldürebilir.
  • Modern kahve yapma metotlarında yaklaşık 90 derece su kullanılır.
  • 1 Ekim Japonya’da resmi Kahve Günü’dür.
  • Çok kavrulan kahve çekirdekleri kavurma sürecinde kolaylıkla tutuşabilirler.
  • Arabica orijinal bir kahve bitkisidir. Etiyopya’da hâlâ yabani olarak yetişmektedir.
  • Kahvenin kokusu ve tadı, kahve özü, coffeol veya kahve yapı olarak adlandırılan sıvımsı özünün küçük taneleri sonucunda oluşur.
  • Amerikalı bir yetişkinin yıllık ortalama kahve tüketimi 100 litre, başka bir deyişle 400 fincanın üzerindedir.
  • Kahve filtresi, 1908’de Alman bir ev kadını olan Melitta Benz tarafından, öğütülmüş kahveyi filtrelemek için teneke bir kutuyu kurutma kâğıdıyla kapladığında icat edilmiştir.
  • Avrupalılar kahvelerine çikolatayı ilk olarak 1600’lü yıllarda eklemişlerdir.
  • İlk ticari espresso makinesi İtalya’da 1906 yılında üretilmiştir.
  • Tüketiciler için hazır bulunan kahvenin çoğunluğu farklı çekirdeklerin karışımıdır.
İrem U.

Aysha Dergi Yazı İşleri Müdürü olan İrem Uluerciyes, moda, güzellik, stil, güncel konularda yazılar yazıp, alanında uzman isimlerle röportajlar gerçekleştirmektedir.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

seo