Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Diyetisyen Özden Örkcü, sofralarda önemli bir yeri olan zeytinyağı ve beslenmedeki yerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Akdeniz diyeti, sağlıklı bir beslenme modeli
Diyetisyen Özden Örkcü, Akdeniz diyetinin, son zamanlarda yapılan çalışmalarla, araştırmacıların gözdesi haline gelen bir beslenme şekli olduğunu söyledi. Özden Örkcü, Akdeniz diyetlerini (MedDiets) “Meyve, sebze ve salata, ekmek ve tam tahıllı tahıllar, patates, baklagiller/fasulye, kabuklu yemişler ve zeytinyağının kullanıldığı beslenme modeli” olarak tanımladı.
Kansere karşı önleyici etkisi var
Zeytinyağının başta kalp hastalıkları olmak üzere kanser gibi birçok hastalığa karşı önleyici etkisi olduğunu kaydeden Diyetisyen Özden Örkcü, “Zeytinyağında bulunan bileşenler (mono-doymamış yağ asitleri (MUFA’lar), tokoferoller, polifenoller) koroner kalp rahatsızlıkları başta olmak üzere, kolon kanseri, erkeklerde hipertansiyon ve prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri gibi birçok hastalıklara karşı önleyici bir etkisi vardır.” dedi.
Kalp krizi riskini azaltıyor
Zeytinyağının antioksidan madde içeriği sayesinde LDL oksidasyonu önleyerek kardiyovasküler rahatsızlıklara karşı koruma özelliğine sahip olduğunu ifade eden Özden Örkcü, “Zeytinyağı, damar sağlığını koruyup kalp krizi riskini azaltır. Zeytinyağı, hücre mebranındaki yağ asit profilini ve dolayısı ile membran fonksiyonlarını etkileyerek kan basıncında azalma sağlar. Plazma HDL seviyesini artırabildiği ve TG seviyesini azaltabildiği bilinen özelliklerindendir.” diye konuştu.
Geleneksel Akdeniz diyeti kalbi korumada etkili oluyor
Diyetisyen Özden Örkcü, geleneksel Akdeniz diyeti ile hiperlipidemi, hipertansiyon, diyabet ve obezite gibi kardiyovasküler risk faktörleri ve koroner kalp hastalığı arasındaki yararlı ilişkiyi gösteren çok sayıda kanıt bulunduğunu ifade etti.
Zeytinyağı güçlü bir antioksidan…
“Zeytinyağı içeriğindeki polifenoller ve E vitaminden kaynaklı güçlü bir antioksidandır” diyen Diyetisyen Özden Örkcü, “Zeytinyağının içerdiği antioksidan özellik gösteren maddeler, lipid peroksidasyonu inhibe ederek oksidatif stresi azaltmaktadır. İçeriğinde bulunan lignanların deri, meme, kolon ve karaciğer kanserinde kanserli hücreleri gelişimini inhibe ettiği gözlenmiştir. Zeytinyağı kullanımının, pankreas B hücrelerinin fonksiyonu ve insülin duyarlılığı üzerindeki etkisi olduğu, dolayısıyla insülin direncini de azalttığı konusu düşünülmektedir.” diye konuştu.
Hazmı kolaylaştırıyor
Zeytinyağının mide asidini azaltarak gastrit ve ülsere karşı mide mukozasını koruduğunun belirlendiğini kaydeden Diyetisyen Özden Örkcü sözlerini şöyle tamamladı:
“Zeytinyağı aynı zamanda iyi bir laksatiftir ve içeriğindeki oleik asit safra salgılanmasını uyararak hazmı kolaylaştırıp, safrataşı riskini azaltabilmektedir. Osteoperoz ve Alzheimer hastalıklarının gelişiminde zeytinyağı tüketiminin kalsiyum emilimini arttırması, beyin hücrelerinin zarında bulunan yağ asitlerinin yapısını oluşturması nedeniyle olumlu etkisi kanıtlanmıştır.”