Evet, mümkün! Bilindiği gibi akupunktur alışkanlık tedavilerinde kullanılır. Kilo vermek, beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının değiştirilmesi ile mümkün olduğuna göre, bu yeni alışkanlıkların edinilmesi sırasında, akupunktur hastaya çok yardımcı olur.
AKUPUNKTUR;
- İştahı düzenler ve yemeklere saldırma güdüsünü ortadan kaldırır. Mide asiditesi kontrol altına alınarak, mide kazınması, yanması gibi sorunlar engellenir.
- Bağırsak hareketleri kontrol altına alınarak kabızlık, hazımsızlık gibi sorunlar düzeltilir.
- Düşük kalorili beslenmeden dolayı yaşanabilecek halsizlik önlenir.
- Metabolizma hızını düzenler. Akupunkturla tedavi gören hasta, kendi kendine yaptığı diyetlerden daha kolay kilo vermeyi başarır ve daha fit görünür.
- Akupunktur tedavisi sırasında, vücutta serotonin ve endorfin seviyeleri artmaktadır. Bu hormonlar diyet yapan kişiye huzur verir, sedasyon sağlar. Böylece diyet yapan kişi, eski yemek yeme zevkinin kısıtlanmasından dolayı huzursuzluk ve tedirginlik yaşamaz.
- Açlık ve tokluğu kontrol eden Leptin ve Ghrelin hormonlarını düzenleyici etkisi çalışmalarla gösterilmiştir. Akupunktur olan hasta açlık duygusunu kontrollü yaşar ve tokluk hissini algılamaya başlar.
Birçok kişi iğne sözünden çok irkilir ancak genellikle hastalar tedaviden sonra iğneleri çok az hissettikleri için şaşırırlar. Akupunktur iğneleri çok incedir ve iyi bir teknikle uygulandığında hiç ağrı hissedilmez.
Akupunktur ile tedavi seanslardan oluşur. Bir seans 15-30 dakika arasındadır. Seanslar hastanın ve hastalığın durumuna göre haftada 2-3 kez veya haftada 1 kez olarak uygulanır. Zayıflama tedavisinde ise süre verilmek istenen kiloya göre değişir. Ortalama olarak haftada 600 gr.- 1kg kilo verdirmeyi hedefleriz. 10 kilo fazlası olan bir insan bunu 10-15 hafta arasında bir sürede verebilir. 4 -5 kg fazlası olan biri ise 1-1,5 ayda programını tamamlar.
Ama 30-40 kg. fazlası olan hastaların tabii ki uzun bir zaman diyet yapmaları gerekir. Çoğu insanda böyle bir sabır olmadığı için, her pazartesi başlanan diyetler, her cumartesi sona erer. Böylece sık sık yapılan diyet denemeleri sonucu her geçen gün kilo vermek daha da zorlaşır. İşte, bu gibi hastalarda akupunktur inanılmaz başarılar sağlar ve hasta 1 yıla kadar uzanan bir zaman diliminde onlarca kilo verebilir. Hastanın uzun süre diyete dayanabilmesinin nedeni, akupunkturun yarattığı sedatif (sakinleştiren, mutluluk veren) etki ve hormonal düzenlemelerden dolayıdır. Ayrıca hasta kilolarının eridiğini gördükçe daha çok motive olup, bu işe dört elle sarılmaktadır.
DOĞRU BESLENMENİN ÖNEMİ
- Akupunktur ile birlikte bir beslenme programı uygulamak şarttır. Bu bir açlık rejimi değildir.
- Sadece ne kadar yediğiniz değil ne yediğiniz de çok önemlidir; ne kadar su içtiğiniz, nasıl yediğiniz, ne kadar çiğnediğiniz…
- Açlık ve tokluk algısının oluşturulması.
- Ruhsal dengeniz!
AKUPUNKTUR VE SPOR İLİŞKİSİ
Akupunktur yanında sağlıklı bir beslenme programı ile birlikte tabii ki spor yapmak çok faydalıdır. Ama kalori harcamak ve yağların yakılmasını sağlamak için en azından 45 dk. – 1 saat arası egzersiz yapmalısınız. Sporu diyet yaparken yaparsanız metobolizmayı hızlandırırsınız daha hızlı kilo verirsiniz ve kas kütlenizi de arttırarak biçimli bir vücut elde edersiniz. Ancak unutulmaması gereken bir şey var. İdeal kilonuza ulaştıktan sonra sporu bırakırsanız ve vücudunuzu yeni kilosuna alıştırmadan eskisi gibi düzensiz ve fazla miktarlarda beslenirseniz önceki kilonuza dönmeniz pek zor olmayacaktır. Bu nedenlerle tavsiye edilen, sporun ömür boyu düzenli olarak haftada ortalama 2 kez ve e az 1 saat süreyle yapılmasıdır.
AKUPUNKTUR HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Bağırsaklar toksinlerin atılması, bağışıklık sistemi, hormonal sistem, ruhsal dünyamız ve sindirim sitemimiz için son derece önemli organımızdır. Bağırsak sağlığınız için doğru besinler, probiyotikler ve akupunktur ile zayıflamanın yanında sağlığınızı geri kazanırsınız.
Akupunkturun önemli bir yan etkisi yoktur. Çünkü dışarıdan herhangi bir ilaç veya madde verilmez. Sadece vücudun kendi hormon ve enzimleri yoluyla ve sinirsel iletişim yoluyla etki gösterir. Sadece iğne uygulama sırasında bazen minik bir kanama veya minik bir morluk görülebilir.
İğne dışında laser ile uygulanabilir. Çocuklar dışında kanama bozukluğu olan ve iğne batırılması sakıncalı olan veya iğne korkusu olan hastalarda laser ile tedavi yapılabilir.
Dr. Demet Erdoğan
Tamamlayıcı Tıp Uzmanı