Aşureyi Sosyetikleştirmeyin!

Aşure günü, Muharrem ayının 10. gününe deniliyor. A-ş-r harflerinden geliyor. Tatlı ve keyifli ritüelleri seven bizlerde o kadar çok sevilmiş ki Muharrem ayına bile aşure ayı denilmeye başlanmış. Aşure aslında bir bereket enerjisidir. O zamanki şartlara göre kolay bulunan buğday, mevsimindeki kuru meyveler bazen taze meyveler, su ve bazı baharatlar ile üzerini süslemek için besin değerini artıracak ceviz, badem, fıstık konularak yapılan bir tatlı aslında. Bir evde yemek pişmesi, doğal malzemelerde dağıtılan bir şey pişirilmesi iyi bir gelenektir. Nasıl ki kurban eti dağıtmak sevaptır, aynı şekilde aşure de öyle.

Aşure özünde şifalı olan ama bizim sonradan şeker, bazen nişasta veya abartarak doğallığını bozduğumuz bir gıdaya dönüştü. Aşureyi de sosyetikleştirdik. Çünkü o zaman aşur, aşure olmaktan çıkıyor. Bu bir yarış haline dönüşmemeli, neredeyse aşurenin üzerine altın tozu dökeceğiz.

Bu, birçok ritüelde olduğu gibi olayın amacını bilmemekten kaynaklanan bir şey. Ayrıca kalorisini bu kadar yükseltmek de aşureyi zararlı bir tatlı haline dönüştürüyor. Oysa doğal, genetiği oynanmamış siyes buğdayı gibi, tam buğdaydan yapılan bir aşureye şeker eklemezseniz eğer işte o zaman doğruyu bulmuş olursunuz. İçerisine ekleyeceğiniz kuru meyvelerde zaten şeker olacaktır. Mesela bizim aşuremiz biraz da esmer olur, çünkü içine bir miktar pekmez koyarız. Pekmez hem demir ile kan yapıcı özelliği taşıyor hem de doğal şeker görevi görüyor. Eğer vereceği renk sizi rahatsız ederse bunun yerine hurma şurubu ya da piyasaya yeni çıkan ve yerli üretim olan elma suyu konsantresi kullanabilirsiniz. Böylece içerisinde glikoz şurubu olmayan aşureler elde edebilirisiniz. Maalesef piyasada satılan hazır tatlıların birçoğu daha ucuz ve yapımı kolay diye glikoz yani mısır şurubu katkılı. O nedenle bari aşureyi evimize yapalım. Hem de temiz içeriklerle…

 

İyi bir aşure için doğal, fazla oynanmamış buğday ve gerçekten iyi, temiz bir su. Çünkü aşurenin iki temel malzemesi su ve buğday; çeşmelerden alınan sular kullanılmamalı. Şeker yerine hurma şurubu, elma suyu konsantresi ya da pekmez yanında besin değerini artırmak için yörenizde ne bulunuyorsa fındık, fıstık, badem, ceviz vb. kavrulmamış çerez grubunu kullanabilirsiniz.

 

TANE KARANFİL VE TARÇIN

Aşurenin içine mutlaka bir miktar karanfil kullanın. Tane karanfil tatlıların mantar yapmasını, mikropların üremesini büyük oranda durdurur. Bir

de tarçın kullanmaya özen gösterin. Kan şekerini dengeler, süslerken üzerine de tarçın serpebilirsiniz. Kış mevsiminde ise üzerine nar, yazın ise mevsim meyvelerini kullanın. Önemli olan orman meyveleri, biraz mayhoş olan kan şekerini yükseltmeyecek besinler kullanmaktır.

Aşurenin içerisine, mesela kocaman bir tencereye iki çay kaşığı kadar mahlep de koyarsınız hem güzel bir aroması olur hem de tarçın gibi kan şekerini dengeler ve düşürür. Aşure temel olarak besleyici bir gıdadır, ara öğünde yenmeli, tok karnına tüketilmemelidir. Tercihen tahta bir kaşıkla, dua eşliğinde saat yönünün tersinden karıştırarak yenilirse işte o zaman manevi açıdan da enerjisi yüksek bir gıdaya dönüşür. Aşurenin güzelliğine kapılıp her gün iki tabak yerseniz, bir de o gün içerisinde makarna, pilav, ekmek, pasta börek tüketip çaya kahveye şeker atarsanız yediğiniz aşure yağa dönüşür, şişmanlamanıza yardımcı olur. Aşurenin yanında bir bardak süt içip bir kase de yoğurt yerseniz, bunu bir öğün olarak da düşünebilirsiniz. Böylece aşure yanında kalsiyum ve protein de almış olursunuz. Kahvaltı veya öğle yemeği yerine böyle bir öğün yapabilirsiniz.

Dr. Ender Saraç

Türkiye’nin en bilinen doktorlarından biri olan yazarımız Dr. Ender Saraç, Aysha'da sağlıklı yaşam önerileri ile ilgili makaleler ele almaktadır.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın