Editörlerimizden Gözde Nur Bayar, Aysha Dergi Kasım sayısında Babamın Ceketi filminin yönetmeni Müfit Can Saçıntı ve filmin başrol oyuncularından Elif Nur Kerkük ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi. İşte Babamın Ceketi röportajı detayları…
Sizi sıcacık, keyifli ve eğlenceli bir filme götürüyoruz; Babamın Ceketi… Filmin hem yönetmenliğini hem senaristliğini hem de oyunculuğunu üstlenen Müfit Can Saçıntı ve filmin başrol oyuncularından Elif Nur Kerkük tüm samimiyetleriyle sorularımızı cevapladı.
BABAMIN CEKETİ RÖPORTAJI!
HEM YÖNETMEN, HEM SENARİST HEM OYUNCU!
Hem yönetmenliğini hem senaristliğini üstlendiğiniz Babamın Ceketi filminin çıkış noktası nedir? Sizden dinleyebilir miyiz?
Bu filmimiz kapitalizim eleştirisi taşıyor. İşsizlik sorununu merkeze aldık. Bu sistemin sıradan insanları, nasıl suçun sınırına ittiğini anlatmaya çalışıyoruz. Amacımız her zamanki gibi düşündürürken güldürmek. Ben bu filmi 20 yıl önce Levent Kırca Oya Başar tiyatrosu için tiyatro metni olarak yazmıştım. Şimdi senaryosunu yazdım. Bu durum aradan 20 yıl geçse de işsizlik gibi sorunların hiç değişmediğini gösteriyor. Çünkü bunlar sistemin yarattığı sorunlar, sistem değişmedikçe bu sorunlar değişmez. Maalesef bu sorunlar eskimez…
“EN BÜYÜK GÜÇ SEVGİDİR!”
Bu filmle birlikte seyirciye vermek istediğiniz mesaj nedir?
Bu filmde vermek istediğimiz mesaj şudur: Parası olanın güçlü olduğu bu sistemde parasızlar güçlükleri sevgi, dostluk, dayanışma ve aile ile aşabilirler. En büyük güç sevgidir.
Filmde, oğlunun güzel bir hayat kurması için ona yardımcı olan babası İbrahim karakterini canlandırıyorsunuz. Bu karakterin klasik baba algısı ile ortak ve ayrı yönleri nelerdir?
Klasik baba algısı genel olarak otoriterdir. Babamın Ceketi’ndeki baba ise yumuşak bir baba…
Bizim zamanımızda babalar çocuklarına “Gerekirse ceketimi satar seni okuturum.” derdi. Bu söz okumanın önemini anlatırdı. Şimdi zaman değişti, bazıları tarafından okumak enayilik sayılıyor. Ayrıca bugün bir baba ceketini satsa değil okul parasını ödemek, kantinden çocuğuna bir tost bile alamaz…
Ayşen Gruda, Erkan Can gibi duayen oyuncuların yanı sıra çok başarılı genç oyuncular da filmin kadrosunda yer alıyor. Böyle güçlü bir ekip nasıl bir araya geldi?
Ben oyuncu kadrosunu oluştururken oyuncuların iyi oyuncular olması kadar iyi insan olmalarına da önem veriyorum. Düşündüğüm oyuncuları yapımcılara söyledim. Onlar da anlaşmak için ellerinden geleni yaptılar. Sanıyorum oyuncu arkadaşlar da bazı fedakarlıklar yaptılar. Hepsine çok teşekkür ediyorum.
“EN MUTLU OLDUĞUM İŞ YÖNETMENLİK!”
Sizi hem senarist hem yönetmen hem de oyuncu kimliğiniz ile tanıyoruz. Siz kendinizi hangi alanda daha iyi hissediyor veya kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
En mutlu, en keyifli, en tatmin olduğum yer işin yönetmenlik kısmı…
OKUL KOMEDİSİ GELİYOR!
Yakın zamanda başka ne gibi projeleriniz olacak?
Yapmayı düşündüğüm yeni proje bir okul komedisi. Eğitim sistemini hiciv edeceğim. Bu sefer drama hiç yer vermeyi düşünmüyorum. Bol bol güldürmeyi hedefliyorum. Tabi ki yapımcı veya ortak yapımcı bulabildiğim taktirde…
“BABAMIN CEKETİ SICACIK BİR HİKAYE”
Babamın Ceketi başrol oyuncusu Elif Nur Kerkük de filmle ilgili sorularımıza yanıt verdi.
Filme nasıl dahil oldunuz?
Senaryoyu okudum ve son sayfayı kapatırken yüzümde bir gülümsemeyle buldum kendimi. Babamın Ceketi, sıcacık bir hikaye, günümüz komedi filmlerinin klişesine düşmeyen orijinal bir senaryoydu. Ardından sevgili yönetmenimizle de tanıştım ve sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissettiğim noktada filme ben de dahil olmuştum.
Aslıhan nasıl bir karakter?
Aslıhan babasının bir tanesi. Karadenizli bir ailenin tek çocuğu fakat Dalyan’da doğup büyümüş ve İstanbul’da üniversite okuyor. Bu nedenle şiveli tipik bir Karadeniz karakteri değil. Fakat bence tam bir Karadeniz kadını; ani parlamaları olan inatçı ve kararlı bir genç kadın. Ferhat’la ilişkisinde işleri çıkmaza süren biraz da onun bu yönü olacak zaten.
Röportaj: Gözde Nur Bayar