Batılı, Müslüman, Şair, Model: Mariah Idrissi

Benim en çok önem verdiğim şey kariyerimin sadece görüntüm üzerine odaklanmaması, sesimin ve vermek istediğim mesajın insanlara iletilmesi. Müslüman bir kadın olarak dünyaya haykırmak istediğim çok şey var.

Mariah Idrissi, başörtülü mankenlerin ilki, güzel kızların boy gösterdiği Instagram alemlerinde farklı tarzıyla ön plana çıkan bir isim. Pakistan-Fas kökenli bir aileden doğup İngiltere’de büyüyen Mariah, kuşağının çok yönlülüğünü en iyi şekilde temsil ediyor. Moda bloğunun ve Instagram hesabının yanı sıra edebiyat okuyor, bir şiir kitabı var ve sosyal sorumluluk projelerinde çalışıyor. Dolce&Gabbana’nın son abaya koleksiyonunda boy gösteren Mariah adını ilk büyük H&M reklamıyla duyurmuştu. Yalnızca bir stil ikonu değil, Müslüman bir kadın olarak sesini duyurmak istiyor ve söyleyecekleri hiç de azımsanacak şeyler değil.

Moda konusunda duyduğum en iyi tavsiye: Ne giyersem giyeyim içinde rahat hissetmem gerektiği… Çünkü kıyafet bizler için bir kimliğe dönüşüyor zaman içinde. Üzerimizde eğreti duran şeyin güzel durması bence mümkün değil bu yüzden.

 

Londra Westfield Mall hikayesi: Bu aslında çok ilginç bir hikaye, o sıralarda çocuk kıyafetleri satan bir mağazanın idarecisiydim. Coralie adlı bir kast ajansı yöneticisi bana fotoğrafımı çekip çekemeyeceğini sordu. İlk anda bana pek de önemli gelmemişti ama birkaç ay sonra beni aradı ve H&M markasının fotoğraflarımı çok beğendiğini,  benimle kıyafetlerine modellik yapmam ve reklam kampanyalarında yer almam için anlaşma yapmak istediklerini söyledi. Üzerine çok düşünmedim sanırım, ama kabul ettikten sonra işin ne kadar büyük hacimde olduğunu anladım çünkü reklam küresel olarak yayına girdiği anda manşetlere çıkmaya başladı.

Bütün bu işlerin arkasındaki motivasyon: Benim en çok önem verdiğim şey kariyerimin sadece görüntüm üzerine odaklanmaması, sesimin ve vermek istediğim mesajın insanlara iletilmesi. Müslüman bir kadın olarak dünyaya haykırmak istediğim çok şey var. Annem, benim de eğitim gördüğüm İslami bir okulun yönetim sisteminde gönüllü olarak çalışıyor. Ben hep bu durumun, başkalarına yardım etmenin değeri ve yaşamın amacı üzerine beni düşündürdüğünü ve üzerimde derin etkiler bıraktığını hissettim. Aslına bakarsanız ben hep yaratıcı olarak tabir edilen üretken insanlardan birisi olduğumu düşünüyorum; kendimi ifade etmede şiir önemli bir araçtır benim için mesela. Ayrıca müzik endüstrisinde yer alan birçok insanla bir arada büyüdüm, bence bu da bu durumu etkiledi.

 

Doğu kökenli olup İngiltere’de büyümek ve üzerine modellik yapmak: Ben çok kültürlü bir ailede büyüdüm, Pakistan’lı bir anneden, Fas’lı bir babadan doğdum ama İngiltere’de büyüdüm. Dışarıdan bakılınca dezavantajlı bir durum gibi görünebilir bu ama bence muhteşem bir şeydi. Bana öyle geliyor ki hem İngiltere’de hem de diğer ülkelerde farklı kültürden insanlarla bağlantı kurabiliyorum ve onlar da beni kendilerinden görüyorlar. Bence beni diğerlerinden ayrı bir yere koyan da bu; kendi kültürümle Batı modasını harmanlayarak kendi stilimi oluşturabiliyorum.

 

Batı’da yükselen Müslüman karşıtı ön yargının kaynağı: Batı’nın neresinde yaşadığınıza göre değişiyor aslında ön yargının şekli ve kaynağı. Benim için, kişisel seviyede Müslüman olduğum için bir ayrımcılığa uğramadım. Elbette ben ayrımcılık ve ön yargılar yoktur demiyorum, ama ben karşılaşmadım. Bu biraz da sosyolojik ve derin bir konu ve insanların birbirlerini tanımamalarından kaynaklanıyor bence.

 

Belli bir grubu temsil ediyor olmanın yükü: Tanınmaya ilk başladığım zamanlarda böyle bir yük hissetmiştim çünkü örtülü olmakla birlikte kim olduğumun bilinmesini istiyordum. Yine de zamanla inancımın kimliğimin bir parçası olduğunu kabul ettim, inancım, görüntüm ve kimliğim asla birbirinden uzaklaştırabileceğim bir şey değildi. Bu durum üzücü olmasına rağmen elbette omuzlarımda bir ağırlık yani sorumluluk var ama bunu bir yük olarak adlandıramam. Ben bunu daha pozitif olarak algılıyorum hani elmasların oluşmasını sağlayan baskı gibi. Beni canlandıran, daha üretken olmamı sağlayan bir durum yani.

 

En sevdiği muhafazakar bloggerlar: Bence harika işler yapan bir çok muhafazakar, örtülü blogger var ama @indoanisa, @sebinaah, @hautehijab, @chinutay ve @lifelongpercussion severek takip ettiğim hesaplar. Üretken ve çok yönlü kadınlara bayılıyorum.

 

Trendlerin neresinde? Ben hem trendleri takip etmeyi hem de kendimce başörtüme ve stilime uydurarak yeni trendler oluşturmayı seviyorum.

 

Genç ve Müslüman bir kadın olarak gelecek planları: Benim gelecek planım sürekli gelişen muhafazakar moda dünyasından da kopmadan her şeyi riske atıp farklı bir sektörde iş kurmak.

 

Son zamanların en büyük muhafazakar moda olayı? Kesinlikle Dolce&Gabbana gibi büyük bir moda devinin abaya koleksiyonu çıkartmasıydı. Ayrıca muhafazakar moda haftalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum, bence moda için lokomotif olacak büyük etkinlikler.

Aysha okuyucularına: Kendinize inanmaya devam edin ve size inanan arkadaşlarınızdan hiç kopmayın.

 

 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

seo