BO21’in tatlı sahibeleri Burçak Avcı ve Özlem Kunduracı ile sektördeki serüvenlerini, insanları mutlu ve hafif hissettirmek için yaptıklarını ve 21 gün kuralını konuştuk.
BO21’i kurana kadar nerelerde neler yaptınız?
Burçak Avcı: Ben BO21’in B’siyim. 15 yaşındayım ve İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Uzun yıllar finans sektöründe çalıştıktan sonra eğitim, danışmanlık sektöründeki şirketin kurucu ortağı olarak yer aldım. Profesyonel is hayatım boyunca da eğitime hiç ara vermedim. Bir yandan çalışıp bir yandan öğrenciliğe devam ettim. İki oğlum var; biri 16, biri 19 yaşında.
Özlem Kunduracı: Ben BO21’in O’suyum. 41 yaşındayım ve Ankaralıyım. Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü mezunuyum. Uzun yıllar turizm sektöründe yönetici pozisyonunda ve şirket kurucu ortağı olarak yer aldım. Bunca işin arasında eğitim hayatıma hiç ara vermedim diyebilirim. London Crawley College’de dil eğitimim devam etti. University Of Walles’da işletme programını bitirdim. 8 yaşında bir oğlum var. Markanın kurucu ortağıyız. Yaklaşık 12 yıllık bir arkadaşlığımız var. Bu ise karar verdikten sonra, ilk olarak ID Coaching International’da Uluslararası Kocluk Federasyonu (ICF) onaylı, profesyonel koçluk eğitimini aldık. Daha sonra The College of Naturopathic Medicine CNM’den Nutrition for Everyday Living ve Detox, Cleanse and Weight Loss programlarını tamamladık. Şimdilerde ise her yeni güne BO21 ile uyanıyoruz, isteyen herkesi hafifletmek için canla başla çalışıyoruz.
BO21’i kurma serüveniniz nasıl gelişti? Hedefiniz neydi?
Her ikimiz de yıllarca farklı sektörlerde çalıştık ama her zaman ortak bir işin parçası olma hayalimiz vardı. Dönem dönem çevremizdeki arkadaşlarımızın ya da aile dostlarımızın kilo problemi kimisi ise fazlalıklarından kurtulmak için kilo vermek istiyordu. Özellikle bizim doğum sonrası tecrübe ettiğimiz deneyimlerimiz ise bizi bu fikre daha da çok yakınlaştırdı. Çünkü bir çoğumuz farklı listelerle kilo vermeye çalışıyor ama sonuca ulaşmakta zorlanıyorduk. Zamanla sorunun listede değil, listenin takibinin yapılmasında olduğunu anladık. Çünkü onca işin, gücün arasında biri bizi uyarmadığı sürece, ya öğün atlıyorduk ya da belli bahanelerle uzun bir süre listeye uyum sağlayamıyorduk. Bu da bizim bu fikri ortaya çıkarmamızın ana sebebi oldu.
BO21 çatısı altında insanlara neler sunuyorsunuz?
İnsanları mutlu ve hafif hissettirmenin peşindeyiz. BO21, adını bizim bas harflerimizden ve kişileri hafiflettiğimiz gün sayısından alıyor. Dünyanın neresinde olunduğunun bir önemi yok. BO21 kilo vermeye niyet edildiği andan itibaren, beslenmeden, uyku düzenine ve spora kadar, tüm yaşam boyunca uygulanabilecek bir sistem sunuyor ve özel programlar oluşturuyor. En önemli özelliğimiz ise 7/24 takip. Amacımız; yenilenmek, arınmak, istedigi görünüme kavuşarak özgüvenini artırmak, dolayısıyla hayatın tadını çıkararak yaşamak isteyenleri en hızlı şekilde hedefine ulaştırmak.
Günümüz insani her isini olduğu gibi yasam danışmanını da online platformlarda arıyor. Siz online olarak nasıl hizmet veriyorsunuz?
Dünyanın neresinde olunursa olunsun, BO21’le çalışılabilinir. İstanbul’da yasayan ancak programı çok yoğun olup zamanla yarışanlar, İstanbul dışında ve yurt dışında yaşayanlar için önceden beraberce belirlenen bir gün ve saatte Skype ya da Facetime üzerinden yüz yüze ve her gün Whatsapp üzerinden yine BO’nun sıkı takibiyle, yaşanılan şehrin şartlarına ve yasam düzenine göre tasarlanacak olan programla değişim hedeflerine hızlıca ulaşmalarını sağlar.
Yeni bir yasam için 21 gün kuralına önem veriyorsunuz. Peki, neden 21?
Bir davranış 21 gün süre ile devam ettirmek kurulan yeni nöron bağlantısı sayesinde o davranışın alışkanlık haline gelmesini sağlıyor. Zaman içinde daha sık tekrarlanan davranışlar ise “vücut saati” kavramını harekete geçirerek süreklilik kazanıyor. Yani zihin 21 günde yeni durumu kabul edip eskiyi unutuveriyor. İşte biz, bu sihirli 21 sayısının elverdiği süre içerisinde hayatını daha iyi hale getirecek, kanıtlanmış taktikleri olan bir sistem sunuyoruz. Sunduğumuz sistemin sonucunda edineceğiniz alışkanlıklar ise, ev yaşantısında, iş hayatında ve çevreyle olan her tür iletişimde değişimi getirecek. İyi yönde değişim, insana hayatındaki her alanda daha fazla verimlilik getirir ve daha çok başarıya yol açar. Değişim bir tercihtir ve öğrenilebilir. Değişmekle yenilenirsin ve bu işleğini 21 günde gerçekleştirebiliriz. B021 bunun için var.
“Hayalindeki en iyi “SEN”e ulaşman, inan, sandığından çok daha kolay…” diyorsunuz. İnsanın hayalindeki en iyisine kavuşması nasıl mümkün olur?
Dünya Sağlık Örgütü sağlığı, insanın hasta veya sakat olmayışı değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması seklinde tanımlıyor. Sağlıklı olmanın Ön koşullarından biri yeterli ve dengeli beslenmek. Yani beslenme sağlığı korumak, geliştirmek, yaşam kalitesini yükseltmek için bilinçli ve kontrollü yapılması gereken bir davranış. İşte bu kontrolü bazı metabolik, psikolojik ya da sosyolojik faktörler nedeniyle kaybettiğimi de çeşitli beslenme sorunları yaşamaya başlıyoruz. Yediğimiz her şeye ihtiyacımız yok. Hatla yediğimizin çoğuna ihtiyacımız yok. Öğrenmemiz gereken ihtiyacımız kadarını tüketmek. Ama damak tadımızı bozmadan, severek yiyeceğimiz, keyifle besleneceğimiz gıdaları tüketerek ve en önemlisi doyarak, açlık hissetmeden. Kişinin vücuduyla gerçekten tanışması ve onu dinlemeyi öğrenmesi bu yolculukta çok önemli.
Sizce kesinlikle yapmamamız gereken şeyler nedir?
Duygular yoğunken yemek yenmemeli. Yemek sırasında televizyon, bilgisayar, cep telefonu, dergi gibi her tür materyalden uzak durulmalı. Tabağa büyük porsiyonlar alınmamalı. Hızlı yemek yenmemeli. Akşam yemeğini ger saatlere bırakmamalı. Yemeğin üzerinden ortalama 3-4 saat geçmeden uyumamalı.
Beslenme Ve Kilo Alımı Konusunda En Sık Yaptığımız Hatalar
Alışveriş öncesinde liste yapmıyoruz ve aç karnına alışverişe çıkıyoruz. Aldığımız ürünlerin etiketlerini okumuyoruz. Öğün atlıyoruz, uzun süre aç kalıyoruz. Atıştırmalıklara bayılıyoruz. “Şu an gerçekten aç mıyım? Yoksa canım mı sıkkın?” diye sorgulamadan çözümü buzdolabında arıyoruz. Akşam yemeğini çok geç yiyip, daha sindirmeden uykuya dalıyoruz. Rahata kolay alıştığımızdan, etrafımızda ufak tefek şeyleri getireceğini düşündüğümüz biri varsa hiç yerimizden kımıldamıyoruz. Yapılacak şeyleri de hazır getirtiyor veya birine yaptırıyoruz.