Masa başında geçirilerilen uzun saatler, uzun süre ayakta kaldığımız zamanlar ve kadınların şıklığının vazgeçimezi topuklu ayakkabılar… Tüm bu etkenler bacak, bel ve sırt ağrılarına hatta duruş bozukluklarına neden oluyor. Uzmanlara göre duruş bozuklukları hayat kalitesini düşürüyor, topuklu ayakkabı ise belin en büyük düşmanlarından biri… Konuyu uzmanlarına danışarak sizin için derledik.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Selim Gökay
DİK DURMAK ELİNİZDE…
Duruş (postür) basit olarak vücudun her hareketinde eklemlerin aldığı pozisyonların birleşimi olarak tanımlanabilir. Duruşumuzun ana parçaları; omurga eklemleri, omuz kuşağı, kalça ve diz eklemleridir. Vücudumuz, kas aktivitesi sırasında bağların desteği ile bir harekete başlar ve birçok kasın uyumlu çalışması sonucu bir duruş kazanır.
Omurgamız 33-34 kemik yapısı, bunlar arasındaki eklemle, diskler ve yumuşak dokulardan oluşur. Bu omurga kemikleri üst üste dizilmiştir ve farklı eğriliklere sahiptir. Vücudumuza yandan baktığımızda sırtımızda hafif bir kamburluk(kifoz) ve belimizde bir çukurluk(lordoz) bulunur. Bu eğriliklerin artması veya azalması sonucu duruş bozukluğu ve ağrı ortaya çıkabilir. Eğriliklerin bozulması sonucu eklemler arasındaki disklerde hasar başlar ve hasarın ilerlemesi ile fıtık dediğimiz durum görülebilir. Omurgamız küçük yaşlardan itibaren çeşitli bozulmalara maruz kalabilir. Skolyoz dediğimiz omurganın yana eğriliği çocukluk çağında kendini gösterebilir. Bu yüzden duruşumuza küçük yaşlardan başlayarak dikkat etmeli ve uzmanların kontrolünde önerileri dikkate almalıyız.
Duruş bozuklukları bireylerin günlük yaşamda yaptığı yanlış aktivitelerden etkilenir. Masa başında uzun süre yanlış pozisyonda oturmak, iş yerinde yapılan hatalı duruşlar, cep telefonu gibi elektronik cihazların kullanımındaki hatalı duruşlar bunlardan bazılarıdır. Omurgaya binen yükü genellikle kadınlarda göğüs, erkeklerde karın bölgesindeki değişimler artırabilir. Bu da ağırlık merkezinin yerini değiştirebilir ve duruş bozukluğunu tetikleyip ağrılara sebep olabilir. Duruşumuzu değiştirmek, yapacağımız spor ve düzeltici doğru egzersizler ile elimizde olabilir. Bu egzersizler ara ara değil sürdürülebilir olmalı ve hayatımızın bir parçası haline gelmelidir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Turgut Göksoy
DURUŞ BOZUKLUKLARI HAYAT KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Uzun süre masa başında çalışan, bilgisayar kullanan, sürekli bir ekranı izlemek zorunda kalan, çok fazla miktarda el işi yapanlarda sırtta kamburluk, omuzlarda çökme ve boynun öne doğru eğilmesi şeklinde duruş bozuklukları ile sık karşılaşılır.
Duruş bozukluklarından en sık görüleni halk arasında kamburluk olarak bilinen ve tıp dilinde kifoz olarak ifade edilen türüdür. Duruş bozukluğu olan kişilerin ilk şikayetlerinin boyun, sırt ve belde görülen ağrı ya da gerginlik olduğunu görüyoruz. Omurga, eklem, kas ve bağ dokularında zorlanmaların tetiklemesiyle kişilerde zamanla yürüyüş şekli de bozulabiliyor
Özellikle sırta yüklenen ağır çantalar, vücudun ağırlık merkezini değiştirerek normal duruşu bozabilmektedir. Bu yüzden, sırt çantaları kesinlikle uzun süre
kullanılmamalıdır. Bilgisayarın karşısında yanlış pozisyonda uzun süre durmak zararlı olabilmektedir. Bunun önlenebilmesi için gerek bilgisayar başında, gerekse ofis ortamında oturulan sandalyenin ve masanın ergonomik olması gerekiyor.
Ergenlikte pek çok genç vücudundaki hızlı büyümeye adapte olamamaktadır. Özellikle kız çocuklarında göğüslerin hızlı gelişmesiyle omuzlar aşağı ve baş öne düşer. Erkek çocuklarda el ve ayaklardaki hızlı büyümeye uyum gösterilemediğinde yürüme düzeni bozulabilir. Sağlıklı nesiller için çocuklarımıza ideal duruşu öğretmeli ve onlara spor yapma alışkanlığını kazandırmalıyız.
Sık rastlanan yanlış duruş sorunları:
- Leğen kemiğinde öne doğru eğilme
- Bel çukurunda belirginleşme
- Belirginleşen kürek kemiği çıkıntısı (Skapula alata)
- Adalenin kısalmasıyla omuzun öne doğru fırlaması
- Omuzun arkasından geçen doğrunun kulak ile aralığının artışı
- Öne eğilme sırasında parmakların yere değmemesi
Duruş bozukluğu olanlarda bu hareket, sırtta ve bacaklardaki adale gerginlikleri ve zamanla ortaya çıkan kısalıklar nedeniyle öne eğilme işlemi tam olarak yapılamaz.
Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op.Dr.Alper Birgül
TOPUKLU AYAKKABI BELİNİZİN DÜŞMANI!
Siz de yüksek topuk seven ve bundan vazgeçemeyenlerden misiniz? Ayakkabınızın topuk yüksekliği arttıkça ayaklarınıza uyguladığı basıncın şiddeti de artar. Örneğin 7-7.30 cm. yüksekliğindeki bir topuklu ayakkabı belinize, düz bir ayakkabıya oranla yedi kat fazla basınç uygular. Bu zemin basıncı zamanla omurganızı da etkileyerek duruş bozukluklarına
sebep olur. Yapılan istatistikler gösteriyor ki yüksek topuklu ayakkabı giyen kişilerin yaklaşık yüzde 50’si, ilerleyen zamanlarda omurga hasarıyla sonuçlanan durumlar yaşamışlar. Kadınların bel ağrısı illetini yaşamalarının tek sebebi elbette topuklu ayakkabılar değildir.
Gün boyu taşıdıkları ağır çantalar da benzer sebeplerle aynı sonucu doğurur. Gün boyu oradan oraya taşıdığınız o kocaman çantaların içinde neler olduğunu hiç düşündünüz mü? Kendinizi sorguladığınızda göreceksiniz ki aslında o malzemelerin birçoğunu hiç kullanmadan evinize geri getiriyorsunuz. Yapılan çalışmalar, kendi ağırlığının yüzde 10’undan fazla yükü omuzda taşımanın, vücut dengesini bozarak omurgada ciddi hasarlara sebep olan duruş bozukluğunun gelişmesine sebep olduğunu gösterdi. Yaklaşık 50 kg. ağırlığında olduğunuzu ve 6 kg’lık bir çantayı omzunuzda taşıdığınızı düşünün. Bunu yaparken düzgün durabilmek için kaslarınızdan yardım almanız gerekir. Gereğinden fazla kasılarak yorulan kaslarınızı zorlamaya devam ettiğiniz sürece, sırt ve bel ağrılarına da hazırlıklı olmalısınız.
Yüksek topuklu ve sivri burunlu ayakkabıları uzun süre kullandığınızda; bel, kalça, diz, ayak bileği ve ayağın ön kısmına aşırı yüklenmiş olursunuz. Bu durum, “postür” adı verilen fizyolojik duruşu olumsuz etkiler. Bel, kalça, diz, bacak kasları ve ayak bileğinde postur bozukluğu ve bu bölgelerdeki aşırı kuvvet yoğunlaşması pek çok hastalığa yol açabilir.