Hepimizin severek tükettiği çikolata lezzetinin yanında güven duygusu da veriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, herkes tarafından sevilerek tüketilen, bayramların da sembolü olan çikolatanın sağlığa faydaları hakkında bilgi verdi.
ÇİKOLATA BESLEYİCİ İÇERİĞE SAHİP
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, “Çikolatanın içeriğinde güçlü kakao antioksidanları, karbonhidratlar, yüksek miktarda bitkisel protein, potasyum ve magnezyum, az miktarda kalsiyum ve tuz, demir zerreleri, A vitamini, B1 vitamini, B2 riboflavin, D, E vitaminleri ile kafein bulunur. Pek çoğunun çikolatayı sağlık açısından faydalı kılan besleyici maddeler olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
HAFIZAYA VE CİLDE YARARLI
Özden Örkçü, “Çekirdeğinde bulunan flavanol maddesi, beyne fazla oksijen gitmesini sağladığı gibi bellek sorunlarını da azaltır, yorgunluğu giderip, enerji verir. Ayrıca kakao yağının cilt besleyici ve koruyucu özelliği herkes tarafından bilinir. Hemen hemen hiç kimse çikolataya hayır demez, çikolata kelimesi bile mutluluk hissettirip beyindeki haz duygusunu dolayısıyla serotonin hormonunu harekete geçirir” dedi.
ÇİKOLATANIN KALORİSİNE DİKKAT EDİN
“Çikolata çoğunlukla keyifle tüketiliyor ama mutluluk kaynağının bizi ilgilendiren kalori kısmı burada ön plana çıkıyor. Önerilen doz esasında çikolatanın içeriğindeki kakao miktarıyla orantılı olarak değişirken ortalama 5 gramlık 1 parça çikolata 25-30 kalori arasında değişebiliyor. Bireyde haz duygusu uyandıran ve mutluluk veren bu sevimli ama bir o kadar da masum olmayan yiyeceği yedikten sonra gerekli enerji yakımını sağlamak gerekiyor çünkü serotonin salgılayan tek besinin çikolata olmadığı unutulmamalı. Serotonin takviyesi için kalorisi daha az diğer besinlerden de yararlanılabilir.”
HAFTADA 20 GRAM TÜKETİN
“Kakao oranı yüksek (bitter) çikolata, ara öğün niyetine şekersiz ve kremasız kahvelerin yanında 5-10 g (1-2 kare) tüketilebilir” dedi.
SAĞLIK İÇİN SEROTONİN VE MELATONİN GEREKLİ
“Kanserin hibitörü olarak bilinen bu hormonlar antioksidan etkisi sağlarken merkezi sinir sistemi, psikoloji, uyku, vücut sıcaklığı, bağışıklık sistemi, çift ilişkileri, kan basıncı dengesi, ritim, beslenme ve otizm gibi işlevlerin düzenlenmesinde önemli etkilere sahiptirler. Serotonin domates, portakal, ananas, muz, avokado, erik, fındık ve kahve gibi çeşitli gıdaların bileşenlerinde de bulunuyor. Bir çalışmada beyindeki serotonin seviyesinin ilaç kullanılmaksızın güneş ışığıyla temas etme, spor faaliyetleri, gelir düzeyi ve yaşam koşullarını iyileştirme gibi sosyal ve bireysel etkenlerle birlikte artırabileceği saptandı” dedi.
DİKKAT! SEROTONİN EKSİKLİĞİ SALDIRGANLAŞTIRIYOR
Özden Örkçü, “Ek olarak serotonin, anksiyetenin duygusal ve bilişsel yönleri, depresyon, bağımlılık, opsesif kompulsif bozukluk ve saldırganlık gibi problemlerle de ilişkilidir. 20 farklı çalışmayı kapsayan meta analiz sonucunda, zihinsel problemlere ve işlenilen suç seviyesine bakılmaksızın, düşük serotonin seviyesinin saldırgan davranışlar üzerinde önemli derecede etkili olduğu görüldü” dedi.