Yetkim Derneği kurucusu Baki Yazgan, Aysha okurları için Yetkim Derneği ile ilgili merak edilenleri cevapladı…
-
ÖNCELİKLE, YETKİM DERNEĞİNİ GEÇMİŞTEN BU GÜNE BİZLERE KISACA ANLATABİLİR MİSİNİZ?
Yetkim derneği (Yetiştirme Yurdunda Kalan ve Ayrılan Çocukları Koruma) Derneği, 2009 yılında devlet bakım modellerinde yetişen 7 arkadaş tarafından kuruldu. Asıl kurucularından biri de benim ve hala başkanlık yapmaktayım. Yetkim Derneğinin 2009 tarihten itibaren günümüze kadar olan gelişimini kısaca ele alırsak, Dünya’da ve Türkiye’de çocuk haklarındaki değişimi, çocukların yaşadığı travmalar ve yaşanan çeşitli olaylar ile bu olayların çıkış nedenleri ve sonuçlarını inceleyerek çözüm önerileri ve yöntemlerini bilimsel olarak devlet kurumlarına sunarak oluşturduğumuz ve bu yolla devam ettiğimiz derneğimizde çocuklarımızın geçirdiği değişim ve gelişim sürecini de her zaman ele aldık. Yetkim derneğin ilk yıllarındaki kuruluş amacı ile şu anda yürüttüğü faaliyetler birbirini tamamlamaktadır. Mümkün olduğunca dönemler arasında bağlantı kurulmaya çalışılmış ve kültürel bir bağ oluşturmaya gayret etmiştir. Ben de 12 yıl çocuk yuvalarında kalmış biri olarak çocuk yuvalarında kalan ve ayrılan çocuklara mentörlük yapıyor, yaşadığım deneyimleri çocuklara anlatarak onların hayata olan adaptasyon sürecine katkı sağlıyorum.
-
YETKİM DERNEĞİNİN KURULUŞ SEBEBİ NEDİR?
Yetkim derneği kuruluş sebebi, desteğe ihtiyacı olan her çocuğun yardım eline muhtaç gerçeğinden hareketle bu haldeki tüm çocuklara maddi, manevi, sağlık, eğitim başta olmak üzere tüm alanlarda destek olarak çocukların aile ortamı içinde bedensel, eğitsel, psiko-sosyal yönden sağlıklı bir kişilik ve iyi alışkanlıklar kazanarak hayata hazırlanmalarını sağlamaktayız.
-
YETKİM DERNEĞİ ÇOCUKLARA NASIL YARDIMCI OLUYOR?
Bakım kararı modelleri ile devlet himayesinde büyüyen gençlerimizin bakım kararı kalktıktan sonraki süreçte dernek olarak biz devreye giriyoruz gençlerimize açtığımız ”ilk adım evleri ”ile destek vererek hem hayata adaptasyonlarını hızlandırıyoruz hem de ev ekonomisi yönetimi hizmetini sunmaktayız.
Bakım kararı devam eden çocuklar içinde Çocukların kendilerine ve topluma yararlı kişiler olarak yetişmelerinin sağlanması amacıyla sürekli olarak psiko-sosyal gelişimlerini izlemek Sosyal Kişisel Çalışma, Sosyal Grup Çalışması ve Toplumla Çalışma yöntemlerini kullanarak sorunlarının çözümüne yardımcı olmak.
-
YETKİM DERNEĞİ ÇOCUKLAR İÇİN NE GİBİ ETKİNLİKLER GERÇEKLEŞTİRİYOR?
2011 yılından bu yana her Ramazan aylarında yetim ve ihtiyaç sahibi çocuklara yönelik düzenlediğimiz iftarlarla çocukların zihinlerinde hoş bir Ramazan hatırası bırakmak, kardeşlik ve birlik duygularını pekiştirmek için çalışıyoruz. Gönüllülerimizle iftar sofrasında bir araya gelen çocuklarımızla çeşitli etkinlikler yapıyor, doyasıya oyun oynuyor ve eğlenceli bir akşamın sonunda onları hediyelerle evlerine uğurluyoruz.
İstanbul’da ve Türkiye’de ki temsilciliklerimiz aracılığıyla çocuk yuvası ve sevgi evlerinde kalan çocuklarla bir araya gelerek çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Etkinlik takvimine bağlı olarak ayarlanan bu etkinlikler, gönüllülerimizin katılımına da açık. Güncel takvimimiz çerçevesinde ayda bir olmak üzere düzenli olarak buluşuyoruz. Çocuk yuvası ve sevgi evlerinde kalan çocuklar için etkinlikler öncesinde etkinliğe katılacak gönüllülerimizle öngörüşüme ve bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Programımızda oyun, piknik, tiyatro ve sinema gösterileri, müze ziyaretleri ve kitap okuma gibi çeşitli etkinlikler bulunuyor. Çocuk yuvası ve sevgi evlerinde kalan çocuklar i için programladığımız bu etkinlikleri derneğimizin üye ve gönüllülerinin katkılarıyla planlıyoruz. Sevgi evi ve çocuk yuvalarının sorumlu eğitmenleri ile iletişime geçip çocuklarımızla tiyatro ya da sinemaya gidiyoruz, müze ya da sergi geziyoruz, el işleri öğretiyoruz, kurabiye süslüyoruz, zekâ oyunları oynuyoruz.
-
YETKİM DERNEĞİNDE ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİK DESTEK ALMALARINA OLANAK SAĞLANIYOR MU?
Yetkim derneği olarak çocuk evlerinde koruma altındaki ve bakım kararı kalkan çocukların fiziki ortamlarını iyileştirmenin yanında psikolojik destek gerektiğinin benimsemekteyiz. Her çocuğumuza ve gençlerimize yönelik olarak psikolog tahsis ederek travma, davranış ve uyum bozukluğu, psikiyatrik takipler, testler, terapiler, eğitimler ve onlara dokunan ilişkinlere yönelik hizmet içi seminer ve danışmanlık yoluyla topluma kazandırmaları amacıyla bir çalışma süreci oluşturduk. Bu alanda yaptığımız çalışmaların sonucunda sahada önemli yansımalarını görmekteyiz.
-
YETKİM DERNEĞİNDE ÇOCUKLARA ÖZGÜR DÜŞÜNCE ORTAMI SAĞLANIYOR MU? ÇOCUKLARIN FİKRİNİ ÖZGÜRCE SUNMA FIRSATI VERİLİYOR MU?
Duygusal beceriler ile sosyal beceriler arasında kuvvetli bir bağ oluşturulduğunda duyguların özgürce ifade edebilen çocuk sayısında önemli derecede artış etkisi olmaktadır. Özellikle okul öncesi dönemden itibaren çocukların bu becerileri desteklenmelidir. Bu nedenle okul öncesi dönem çocuklarının duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik bir programın geliştirilmesi her çocuk için çok önem taşımaktadır. Esasen kendini özgürce ifade edebilen çocuklar dünyayı ifade edebilmektedir haksızlıkları ifade edebilmektedir mazlumların haklarını ifade edebilmektedir Yeni Türkiye’yi Dünyaya ifade edebilmektedir.
-
EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ?
Son olarak yuvada yaşadığımı bu anımı paylaşmak istiyorum,
Yuvada kaldığımız dönemde yatakhanede birbirimizi masalları anlatır gece uykusuna o şekilde geçerdik. Bir gün yine bu şekilde birbirimize masal anlatıyorduk akşam saat 10 civarında tabii ki o dönemde eski Türkiye’de şu anki gibi sosyal hizmet modelleri geniş hizmetler yoktu. Bu sebepten dolayı yatakhanede ayakkabılarımızla girerdik yataklarımızın başında çıkartır o şekilde yatağa geçerdik. Ayakkabı sesinin ile kimlerin geldiğini anlardık. Yine böyle bir akşamda birkaç ayakkabı sesinin geldiğini fark ederek hemen bütün yorganları üstümüze çekerek uyuma numarası yapmış uyuduğumuzu göstermiştik. Daha sonra yatakhaneye 10 kişinin gözüne bakarak birkaç kişi girdi. Anlamıştık tabii ki ben de yorganı hızlı çekince ayaklarım açıkta kalmıştı. Bir kişi yanıma yanaştı ve üstümdeki yorganı ayaklarının ucuna kadar düzeltti. Tabii ki 9 yaşındaki bir çocuğun verdiği tepkiyle birden irkildim. Ardından Kurum Müdürümüz, korkma dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan şu anki Cumhurbaşkanımız ile göz göze gelmiştim. Onun ne kadar önemli olduğunu, onun ne kadar davasına sahip çıktığını ne kadar dava adamı olduğunu o zaman bütün çocuklarla beraber bende şahit olmuştum.
Şu anda önemli bir devlet kurumunda müdürlük yapmaktayım. Evliyim Berat ve Asıl isminde 2 evladım var. Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin bende ayrı bir yeri var her zaman kendisini saygı ve sevgiyle anmaktayım. Türkiye’de ve dünyada mazlumların yalnız olmadığını gösteren bir Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan ailesi var bu naif aile her zaman dualarımızda olmaya devam edecek.
Özgün olarak da koruyucu aileden bahsetmek isterim. Bu konuya çok önem veriyoruz.
Koruyucu aile bizim açımızdan çok önemli bir bakım modellerinden biri. Çocukların sağlıklı gelişebilmeleri için; kendilerini koruyacak, sevecek, destekleyecek, güven sağlayacak, sosyal ve maddi gereksinimlerini karşılayabilecek sıcak bir aile ortamına ihtiyaçları vardır. Ama bazen bazı aileler çeşitli sebeplerle çocuklarının gereksinimlerini karşılayamayacak hale gelirler. Böyle bir durumu yaşayan çocuklar, öz ailesinin koşulları iyileşinceye kadar başka bir ailenin yanında bakımlarının sağlanması amacıyla “Koruyucu Aile” hizmetinden yararlanabilir. Koruyucu aile bakımının, çocuğa sağladığı aile ortamı çocuğun psiko-sosyal gelişiminin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından önem taşır. Bu model ile büyüyen çocuklar hayata daha kolay adapte olabiliyor.
2012 yılında Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde “Koruyucu Aile” teması ile Ankara’da başlatılan “Gönül Elçileri Projesi” ile bu modelin uygulanması noktasında çok önemli bir yol izledik. İnsan yetiştirmenin, insana hizmet etmenin bir gönül işi olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Böylelikle; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sosyal hizmet ve sağlık alanında yaşanan gelişmeler; Türkiye’yi, Dünyanın en önemli gelişme sağlayan ülkeler arasına ekledi. Bu alanda yer almanın mutluluğunu yaşadığımızı ifade edebilirim.
YETKİM Derneği olarak ülkemizin çocuklarına ve gençlerine zaman ayırarak onların gelişimlerini destekleyici yatırımlar yaptığı için ve özellikle dezavantajlı gruplara her daim desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendiye minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz Asbaşkanımız Zehra Zümrüt Selçuk hanımefendi ile de ayrıca teşekkürü bir borç biliriz. Belirtmek istediğim bir konu daha var yönetim kurulumuzun katkıları ile gerçekleştirdiğimiz projelerdeki başarımız temel sırrı yönetim kurulumuzun bayan sayısındaki çoğunluktan kaynaklanıyor her biri kendi alanında değerli bireyler, çocukları çok seven bir grupla beraber hareket ediyoruz dediğim gibi bu anlamda Beykoz belediye başkan yardımcısı Manolya Demirören Tekin hanımefendi hem bireysel olarak hem de belediye imkânları ile bizlere destek olmakta ve bu alanda dezavantajlı gruplarla çalışmanın zorluğuna rağmen gönüllü olarak çok emek vermekte bunun yanında Sancaktepe belediye başkanı Şeyma Döğücü, Ak parti İstanbul kadın kolları başkanı Rabia Kalender İlhan hanımefendiler çocuklarımıza yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz tüm etkinliklerde yer alarak destek oldular bu tamamen Anne olmanın duygusu ile hareket etmenin en önemli özelliği olduğunu düşünüyorum.