Elif Üner
Dış görünüşümüzle yakalamaya çalıştığımız uyumu, zarafeti ve inceliği ruhumuza da yansıtabilmek için sanat, özellikle de İslam sanatları, en önemli yollardan biridir.
Yaşamın telaşlı akışında, teknolojinin baş döndüren hızında yaradılışımıza aykırı tüm hallere maruz kalıyoruz. Bu yaşam tarzımız bize ruhumuzun sımsıkı sarıldığını hissettiriyor. Bu duygudan kurtulmak için farklı mecralarda aradığımız çözümlerin çok da yeterli olmadığını görüyoruz. İşte tam bu noktada sanat; ruha ilaç, insana dost ve destek olarak bizlere kucak açıyor.
Sanat hem fiziki hem de ruhi olarak muazzam bir iyileştiriciliğe sahiptir. İnsan iradesi üzerinde çok kıymetli bir öğretmendir. Sanatçı eserini ortaya çıkarırken aynı zamanda ruhunu da inceltip arındırmış olur. Ortaya çıkan eserler hem bulunduğu ortama kıymet katarken aynı zamanda kalbi bir keyif verir. Yani sanatı icra edenler de bu eserlere sahip olanlarda bu iyileştirici etkiden faydalanır.
Sanat her an öğrenmeye devam etmenin, oldum dememenin olgunluğu, her an yeni bir keşif yeni bir detay geliştirmenin hazzıdır. İslam tarihi ve kültürünün başyapıtı ülkemizde zirvede olan İslami sanatlarımız artık popüler kültürümüz içinde de yer almalıdır.
‘’Mesleğiniz ne olursa olsun, meşrebiniz sanat olsun. Çünkü sanat; gençlikte kötülüklere karşı bağışıklık kazandıran aşı, yaşlılıkta koruyucu hekimlik gibidir’’ (Prof. Dr. Zeki Kuşoğlu)
Bu anlayıştan yola çıkarak sanatı sandıklardan çıkarmalı, belirli bir çevrenin ilgisiyle sınırlandırmayıp güncel yaşantımız içine almalıyız.
Dergimizin ‘’Değerlerinle yaşa!’’ ilkesine dayanarak; en kıymetli mirasımız olan kültürümüzün baş tacı İslami sanatlarımızı ve sanatçılarımızı siz değerli okurlarımızla bir araya getireceğim köşemde buluşmak ümidiyle…
www.elifuner.com