Merhaba sevgili Aysha okurları,
Dekorasyon üzerine uzun zamandır sohbet edemiyorduk. Bu aralar meraklısı olan çoğu kişi gibi ben de farkındayım, bir aksesuar furyası aldı başını gidiyor. Tüm evlerde aynı aksesuar parçalarını yerleştirip dekorasyon adı altında yapılan tasarımların nitelikleri sadece kopyala yapıştır oluyor.
Ayşe ve Betül’ün evinde neden birebir aynı aksesuarlar olmalıdır? Onun özdeşleştiği duyguları sembolize eden; yaşam alanı mahreminin duygusunu ortaya koyan bu semboller öteki ile birebir aynı mıdır ki? Olamaz, mümkün değil. Öyleyse neden evlerin çoğunda aynı aksesuarları görür olduk? Masa üzerine konulmuş marka kitaplar, üzeri top küreler, aynı mumlar, aynı tepsiler, aynı çiçekler, aynı vazolar.. derken hop dekorasyon tamamlandı. Olamaz, mümkün değil.
Serbest bırakın evinizin ruhunu. Anısı olsun koyduğunuz kitapların, hatta açıp arada okuyabilir miyim ben bu kitabı diye düşünün. Ona göre koyun salonunuzun ortasına. Bir mum alırken kokusuna bakın. Araştırın en güzel kokulu mumlar nerede, bu koku evimde nasıl bir etki yaratır diye sorun kendinize. Manası var mıdır her objenin, anlamı var mıdır da evimin ortasında duracak bazı şeyler bilin. Vazo koyarken içine çiçek düşünün, mevsim geçişlerinde bu vazoyu nasıl renklendiririm diye. Kıymetli aile büyüklerinin yadigarlarını asın duvarlarınıza. Ya da çeşitli zamanlarda seçilmiş çeşitli eserlere yer verin. Hiç yoktan kendiniz gidip seçin bazı parçaları, onları kendiniz birleştirmekten keyif alın. Profesyonel bir destek alacaksanız da bunu birlikte yapın.
Hazır tüketim işine benzemesin evleriniz. Yaşam alanınızın özelliği size özgü olmasından ileri gelsin. Pahalı ya da ucuz hiç önemi yok, sizin evinizdeyse o aksesuar zaten kıymetlidir bunu bilin.
Yani aksesuar diyip geçmemek gerek. O kadar zahmet verip güzelleştirdiğiniz evinizin aksesuarları da bir başkasını ya da başkalarını yansıtmasın. Sizi yansıtsın ve siz ‘zaman’ ayırın ki ‘zamansız’ olsun evinizin dekorasyonu.
Mimar Betül Boy Zafer
Betül Boy Mimarlik Bürosu