Detoksta yeni bir kavram: Dijital Detoks

Son dönemde hepimizin hayatını ele geçiren bir kavram teknoloji. Sosyal medyada yer almak, yer aldığı tüm platformları kontrol etme ihtiyacı bir süre sonra hayatımızın merkezine yerleşip bizi esir alabiliyor…

Hayatımızı kolaylaştıran cihazlar; bir yandan da hayatımızı yönlendirir hale geliyor. Yer bildirimi yapmak zorunda hissediyoruz, yediğimizin içtiğimizin fotoğrafını paylaşıyoruz, çocukların karnesini, doğum günü pastasını, gittiğimiz yeri, yaptığımız her şeyi paylaşma ihtiyacı hissediyoruz. Üstelik bunları yaparken görünmek ve beğenilip takip edilmek de bizim için oldukça önemli duruma geldi.

Her türlü bilgiden anında haberdar olmak, hemen her şey hakkında fikrimizi kitlelere bildirmek, her anımızı paylaşmak, mobil haldeyken dizi-film izleyebiliyor olmak, maillere saniyesinde geri dönüş yapabiliyor olmak, haberleri en başta, en hızlı alabiliyor olmak; hepimizin önceliği haline geldi.

İşte, dijital detoks da hayatımıza sonradan dahil olan ancak bizi adeta ele geçirmiş olan tüm dijitallerden uzak durmak, uzak durmaya çalışmak anlamına geliyor.

 

SİZDE DE BU BELİRTİLER VARSA, DİJİTAL DETOKSA İHTİYACINIZ VAR DEMEKTİR…

– Hemen hemen her işinizi internetten halletmeye çalışıyorsanız,

– Önceden ilgilendiğiniz hobilerinizden iyice uzaklaştıysanız,

– Elinizden cep telefonu ve/veya tabletinizi düşüremiyor, şarjı bittiğinde panik oluyor veya yedek şarjlar taşıyorsanız,

– Sabah gözünüzü açar açmaz ilk işiniz telefonunuza bakmak oluyorsa,

– İşinizle ve/veya evinizle ilgili görev ve sorumluluklarınızı ihmal etmeye başladıysanız

– Sosyal medya platformlarında artan beğenme sayıları, yorumlar, arkadaşlık istekleri sizi mutlu ediyorsa,

– Sırf sosyal medyada vakit geçirmekten ötürü geç yatıyor, uykusuz kalıyorsanız,

– Aslında çok sevdiğiniz, görmek görüşmek istediğiniz arkadaşlarınızla çok uzun zamandır görüşmediğinizi fark ettiyseniz,

– Hemen hemen yaptığınız her şeyden herkes haberdar ise, dahası haberdar olunsun arzunuz yüksek ise…

– Sosyal medya platformlarını özellikle eşleri, eski sevgilileri, eski sevgililerin yeni sevgililerini takip etmek amaçlı kullanmaya başladıysanız…Belki de dijital detoks uyguamanın zamanı gelmiştir…

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, akıllı telefon sahiplerinin yüzde 77’si telefonlarından uzak kalmamak için çikolata yemekten, yüzde 69’u kahve içmekten, yüzde 21’iyse cinsel hayatından vazgeçmeye hazırmış. Bu sebeplerden dolayı maalesef sosyal ilişkiler, evlilikler bozulmaya ve insanların da iş performansları azalmaya başlamış durumda.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan araştırmaya göre uzun vadeli akıllı cep telefon ve tablet kullanımı vücut dokularımıza aşırı termal ısı vererek kanser veya beyin tümörüne yol açabiliyor. Radyasyona maruz kalanların veya çok sık dijital kominikasyonlu iş içinde olanların beyin tümörü riski vardır ki beyin tümörünün baş ağrısı, düşünme, konuşma ve kelime bulmada güçlük ve yavaşlama, denge kaybı, baş dönmesi, sersemlik, duymada zorluk çekmek veya hafızada azalma gibi yan etkileri vardır. Ayrıca cep telefonu-tabletle uğraştığımız zamanlarda yürüyüşten, spordan, egzersizden, eğlenceden mahrum kalmış oluyoruz, hatta belki keyifli bir yemekten!

 

 

BU OLUMSUZ ETKİLERDEN KURTULMAK İÇİN NELER YAPMALI?

– Telefon ve tabletinizde çok kullandığınız sosyal medya uygulamalarını dondurun. Hatta biraz daha ileri gidip Instagram, Twitter ve Facebook hesaplarınızı silin. Neden olmasın?

– Gece cep telefonlarınızı kapalı tutun. Mümkünse iş yerine gidene kadar da açmayın!

– Facebook, Instagram ve Twitter hesabınız gün boyu telefonunuzda açık kalmasın.

– Sevgiliniz ya da eşinizle her an detay detay mesajlaşıp paylaşmak yerine özleşmeyi, akşam eve gidince veya buluşunca sohbet etmeyi iple çekin.

– Ailenize ve sevdiklerinize vakit ayırın. Onlarla buluştuğunuzda çalmadığı sürece cep telefonunuza dokunmamaya çalışın.

– Belirli bir saatten sonra aciliyeti olmayan iletişimlerden uzak durmaya çalışın.

– Zamanınızı gezmek, görmek, okumak ve öğrenmek odaklı geçirmeye çalışın.

– Uzun zamandır görüşmediğiniz, özlediğiniz arkadaşlarınızla görüşün, onları bir yerlere davet edin.

– Size özel gelen anlarınızı hatırlamak için fotoğraf çekin, başkalarıyla online olarak paylaşmak için değil.

– Bir liste yapın; daha evvelden başlayıp bitiremediğiniz işleri, görmeyi arzu ettiğiniz dostları, yapılması gereken işleri yazın. Tamamlanan her bir işte kendinizi ödüllendirin.

– Spor yapın. Yürüyün, yüzün, koşun! Spor salonunda telefonuyla meşgul olmaktan sporunu yapamayan, yapsa da verim alamayan kalabalıklardan olmayın.

– Televizyon bulunmayan bir ortamda, akşam yemeği yemeyi tercih edin. Tüm o yorum yaptığınız konuları, günlük ve siyasi meseleleri, eğlenceli konuları yemekte konuşun ve tartışın.

– Restoran seçimlerinizi ücretsiz wifi var mı kriterine göre yapmayın.

– Tatil dediğimizde cep telefonunun kapatıldığı, diz üstü bilgisayarın kullanılmadığı, e-postaların, Facebook, Instagram, WhatsApp ya da Twitter’dan uzak bir zaman dilimi akla gelmelidir. Peki bunu başarabilen var mı? Günlük yaşamdaki alışkanlıklarımızı ve işlerimizi tatile de taşırsak bunun adı tatil olur mu? Tatile giderken laptop, tablet gibi dijital eşyalarınızı yanınıza almamaya çalışın.

– Telefon açıp insanlarla konuşarak iletişim kurmayı, mümkünse yüz yüze iletişimi tercih edin.

– Bu paylaşım bana ve/veya diğerlerine ne sağlayacak diye düşünün.

– Güvenlik, gizlilik gibi konuları önemseyin, unutmayın ki günümüzde bilgi paylaşımı kötü amaçlar için de kullanılıyor.

 

Uzman Psikolog Çağla Tuğba Selveroğlu

 

Ayşe Özgün

Moda ve alışveriş kategorilerinde trend stiller ve markalardaki indirimler, kampanyalar hakkında bilgiler sunar. Sağlık uzmanı olan editörümüz uzmanlaştığı alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İletişim: ayse.ozgun@aysha.com.tr

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın