Dijital Arınma Detoksu

Günün ilk günaydınını sosyal medyadan vermiyor muyuz? Çalışıyorsak işyerine girdiğimizde hemen bilgisayarı açıp maillere bakmıyor muyuz? Toplu taşıma araçlarında okuyoruz, hem de çok okuyoruz ama neyi? Mailleri, kim nerede ne giymiş, neler paylaşmış, kim kimi like’lamış vs. Listeyi uzatmak mümkün. İtiraf edelim toplumca teknoloji ve sosyal medya bağımlısıyız. Bir yılı daha geride bırakırken yediğimiz içtiğimizden, vücudumuza uyguladığımız özel bakımlara kadar teknolojik olarak da arınmaya ne dersiniz? En fazla kaç saat uzak durabiliriz ki? Diyorsanız denemekte fayda var diyelim ve dijital arınma kürümüze başlayalım:

 

  1. ADIM: CEP TELEFONUNUZU (ACİL DURUMUNUZ YOKSA) KAPATIN!

Evet, zor biliyoruz ama başarabilirsiniz. Mutlaka birileri uluşamayacak, mesaj gelmeyecek, davetlerden mahrum kalacaksınız. Belki de biriyle buluşacaksınız. Olabilir, telefonunuzu kapatmadan önce zaten randevunuzu ayarlamadınız mı? Yeri ve saati belli değil mi? Düşünün; cep telefonları çıkmadan önce de birileriyle buluşmuyor muyduk? Hatırlayın, görüşmeleriniz şimdiki zamana göre daha dakikti, değil mi? Telefonlardan aldığımız radyasyon, bozulan sağlığımız karşımızdakini birkaç dakika geciktirmekten daha mı önemli? Sakin olun, az teknoloji daha az stress demek…

 

  1. ADIM: MAİL VE MESAJLAR SİZİ KİTLEMESİN!

İş maili, özel mailiniz (belki birkaç tane), banka aplikasyonları, mağazaların indirim mesajları, fatura ödemeleri, otel-konaklama bilgi mailleri vs… her gün onlarca gerekli/gereksiz mail ve mesaj alıyoruz. Hepsine de bakıyor, gerekeni cevaplıyor bazen de siliyoruz. Gün içinde kaç mail okudunuz, kaçına cevap verdiniz ya da kaçı hakkında düşündünüz? Günün en az 2-3 saati sürüyor bu işlemler. Dünyanın bir ucundan da gelse, kendinize zaman verin ve maillerinize bakmayın. Zamanınız size kalsın. İşte böylece birkaç saat artırdınız, gidin bir parkta bir kitap okuyun. Ya da dışarıda (cep telefonunuz da kapalı tabii) kendinize bir kahve ısmarlayın. Günlük gazete, haftalık bir dergi ya da bir roman. Tercih sizin…

 

  1. SOSYAL MEDYADAN UZAK DURUN!

Bu yıl içinde yapılan internet ve sosyal medya kullanımı istatistiklerine göre; Dünyada internete bağlı olan kişi sayısı 3 milyar. Bu da, dünya nüfusunun %42’sine denk geliyor. Bu kişilerin %70’lik dilimi ise sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. Dünya ortalaması göz önüne alındığında 77 milyon nüfuslu ülkemizin 37.7 milyonu aktif internet kullanıcısı. Türkiye’de toplamda 40 milyon sosyal medya hesabı var. Akıllı telefon kullanımın yaygınlaşması ile birlikte sosyal ağların ve internetin mobil üzerinden kullanımı da arttı. Rapora göre Türkiye’de yaklaşık 70 milyon kişi mobil bağlantı kullanarak internete giriş yapıyor. Yani günde ortalama 4 saat 37 dakikayı internette, bunun 2 saat 56 dakikasını da sosyal medyada geçiriyoruz. En çok kullandığımız sosyal ağlara bakıldığında ilk üç sırayı Facebook, Twitter ve Google plus alıyor. Bu üçlüyü Instagram, Linkedin ve Pinterest takip ediyor. Rakamlar nasıl? Böyle bakınca ürkütücü, değil mi? Zararın neresinden dönülürse kardır. Sosyal medyayı hayatınızdan uzak tutmanız size bir şey kaybettirmez. Kapatın tüm uygulamaları. Deneyin, zamanınız size kalsın…

 

  1. BEYAZ EKRANI UNUTUN!

Elbette televizyon da detoksa dahil. Hatta belki de en çok uzaklaşmamız gereken nesne televizyonlar. Cep telefonu kadar olmasa da oldukça yaygın bir radyasyona maruz kaldığımız beyaz ekran, hiç de göründüğü kadar masum değil. Haftada 7 gün, günde ortalama min 7-8 saatimiz televizyon karşısında geçiyormuş. Duygu törpüsü ya da romantik diziler, şiddet ve korkunun kol gezdiği filmler ve aynı cümlelerin tekrar edildiği haber bültenleri. Size bir şey katmayan tüm programlardan uzak durun. Ailenizle konuşun, büyüklerinizle ya da dostlarınızla sohbet edin. Ekran renklerini resme, müziğe, kitaba, yemeğe veya doğanın renklerine tercih edin. Pişman olmayacaksınız…

Saydıklarımızın hiçbiri gerçekleşmesi imkansız adımlar değil. Hayat meselemiz kendimizi anlamak, tanımak ve yaşamak ise zamanı boşa harcama lüksümüz yok! Sağlığımızı ve psikolojimizi iyi korumalıyız. Zamanımızı kaliteli kullanmak elimizde. Ne dersiniz, denemeye değmez mi?

 

MUTLAKA YAPIN!

  • Gece yatarken cep telefonunuzu hatta hiçbir elektronik cihazı odanıza koymayın!
  • Kendinize şirin bir alarm saati alın.
  • Kısa zamanlar yaratarak doğa yürüyüşleri, keşif rotaları oluşturun. Bu bakımdan çok zengin bir ülkedeyiz, sonsuz alternatifler var.
  • Tam zamanı; sinemaya ya da tiyatroya gidin!
İrem U.

Aysha Dergi Yazı İşleri Müdürü olan İrem Uluerciyes, moda, güzellik, stil, güncel konularda yazılar yazıp, alanında uzman isimlerle röportajlar gerçekleştirmektedir.

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

seo