Hadi ayağa kalkın… Omuzlarınızı ve kürek kemiklerinizi iyice geriye atın, aşağıya doğru bastırın, karın kaslarınızı kasarak leğen kemiğinizi hafifçe öne doğru çekin; şimdi çenenizi kaldırın ve karşıya bakın. İşte doğru postürü yakaladınız!
Postür, ayakta otururken ya da yatarken vücudun aldığı duruş şeklidir. Postürü iyiyse, kişinin vücut merkez dengesi iyi durumdadır. Böyle bir kişi oturma, kalkma, yürüme gibi hareketleri en düşük enerjiyle, en iyi pozisyonda gerçekleştirir. Bu yeti, hareket sırasında kasların, eklemlerin, bağların daha az yük altında kalmasını sağlar. Kişi enerjisini çok iyi kullanabildiği için daha uzun süreli yorulmadan iş görebilir. Buna vücut ve enerjiyi etkin kullanma adını verebiliriz.
Tanımlanmış iyi postürden sapmalar birkaç derece bile olsa, etkin kullanımı bozar ve kişinin günlük yaşamına göre farklı olumsuz sonuçlara yol açar. Elit atlet için şampiyonluğa giden yol, gösteri sanatçısı için etkili beden dili, ofis çalışanı için uzun çalışma saatlerine rağmen ağrımayan bel ancak iyi bir postür ile mümkündür.
POSTÜRÜ İYİ OLAN KİŞİ…
Denge merkezini ve gücünü iyi kullanır.
Bedensel farkındalığı ve çevikliği yüksektir.
Konsantrasyonu ve algılaması iyidir.
Beslenirken mide bağırsak sistemi uygun pozisyonda olduğu için sindirim refleksleri daha iyi çalışır, daha çabuk doyar ve besinlerden daha iyi yararlanır.
Yük dağılımı dengeli olduğu için yapısal eklem hastalıklarına daha az yakalanır.
Düzgün ve dik duruşu sayesinde toplum içinde yarattığı ilk sosyal etki olumludur.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, olumlu bedensel farkındalığı olan kişinin ruhsal olarak da aynı olumlu çizgiyi taşıyacağı kesindir.
Her şey demek olmasa da iyi postür, başarılı ve mutlu bir hayata başlamak için kolay etkili ve gerekli bir adımdır…
Prof. Dr. Vuslat Sema Unal
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı