Ekim Ayının Kültür Sanat Notları

Ekim ayı Eylül’den sonra sonbaharı en çok hissettiğimiz ay. Belki kasım ayı gibi üstüne şarkılar yazılmadı ama entelektüeller en çok bu ayda kültürlenecek gibi.

Vizyona giren birbirinden kaliteli filmler, edebiyat dünyasına yeni giriş yapan kitaplar ve görülmeyi bekleyen sergiler ile çok başka geçecek. Biz takvimi hazırladık not almayı unutmayın. 

SERGİ

HORST: MODA VE PORTRELER

Leica Gallery İstanbul, Horst P. Horst Estate ve The Art Design Project işbirliği ile 13 Eylül – 24 Kasım tarihleri arasında moda ve portre fotoğrafçılığında “Işık Ustası” olarak bilinen Horst P. Horst’un “Horst: Moda ve Portreler” başlıklı Türkiye’deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı 4. İstanbul Tasarım Bienali’ne paralel olarak düzenlenen sergide; Horst’un Yves Saint Laurent, Cy Twombly, Paloma Picasso, Marella Agnelli, Emilio Pucci, Elsa Peretti, Diane von Furstenberg portreleri sergileniyor. Gerçeküstü, etkileyici ve zamansız karelerin yaratıcısı Horst, 60 yıllık olağanüstü kariyerinde fotoğraflarıyla Vogue ve House and Garden dergilerinin sayfalarını süsledi. Horst, moda fotoğraflarının dışında aktrislerden yazarlara, devlet başkanlarından kraliyet ailesine dek birçok ünlünün portresini de çekti.

 

EVRENİN TİTREŞEN IŞIKLARI

Cixin Liu’nin 2014’te İngilizce’ye The Three-Body Problem adıyla çevrilen meşhur bilim kurgu romanındaki bir bölümden adını alan Evrenin Titreşen Işıkları, insanın dünyayı kavrayışındaki dönüşümlere istinaden tarih ve geleceğin yeniden yapılandırılması fikrine dayanır.

Mantık zemini sallanmaya başladığında bireyin korunaklı alanlarını istikrarsızlaştırmanın, idrak sınırlarını zorlamanın, kendine dair algısını sarsmanın olası yollarını araştırır.

Evrenin Titreşen Işıkları, uyruk, egemenlik, toplumsal cinsiyet, akrabalık ve teknoloji kavramlarının yeniden tariflendiği zamanlar için bir gelecek tahayyül etmeyi amaçlar. SALT Beyoğlu’na yayılan dört ayrı konumlama, sarsıcı bir hızla yaşanan başkalaşmaya dikkati çekerek insanla ilişkili temel fikirleri alışılmadık bakış açılarıyla değerlendirmeyi öneren sergi 30 Aralık’a kadar gezilebilir.

DİVANE

Haniyeh Aeini’nin tamamı akrilik eserlerden oluşacak “Divane” isimli Galeri Eksen’de gerçekleşecek. Haniyeh, yaşamın zorluklarını farklı anlam ve anlatılara sarılarak azaltan ve bu sayede kendi olmayı başaran figürlerin fedakarlıklarını, eserleriyle gözler önüne seriyor.

Sergideki eserlerde “divane”nin toplumsal maskelerini sıyırıp, kimliğine dair yoğun ve uçlardaki duygularını ifade edişine tanık olacaksınız. Haniyeh’nin çizgilerinde insanın güzellik, gerçeklik ve “ben” olmak üzerine arayışını görebileceksiniz. Zıtlıkları, varoluşu, kozadan kurtuluşu izleyebileceğiniz eserler, 10-31 Ekim 2018’e kadar görülebilir.

 KİTAP

ASKERİN DÖNÜŞÜ

Feminist-sosyalist yazar Rebecca West’in başyapıtı Askerin Dönüşü savaş hakkında bir roman ama alışılagelmişin aksine, savaşın tahribatını cephedeki erkeklerin değil evde bekleyen kadınların gözünden anlatıyor.

Aynı zamanda aşk, evlilik ve kıskançlık hakkında bir roman ama danteli andıran cümlelerinin satır aralarında bundan çok daha fazlası var; sosyal rolleri, sınıf ilişkilerini ve I. Dünya Savaşı sonrasında geri dönüşü olmayan biçimde değişen dünyayı sorguluyor.

Everest Yayınları etiketi ile raflarda yerini alan Askerin Dönüşü gerçek ve fanteziler arasında sıkışıp kalan, varoluşuyla yüzleşmekte zorlanan insan doğasını zamansızca ortaya koyuşuyla kısa ama yoğun bir metin…

AVARE ZİHİN

Neden bir toplantının ortasında, toplantıyla hiç ilgisi olmayan hülyalara dalarız? Ders dinlerken odaklanmamız gerekmez mi? Uyanık geçirdiğimiz zamanın en az yarısında yaptığımız işe odaklanamamamız bir sorun teşkil etmez mi? Corballis’e göre zihnimiz zaman zaman avarelik eder ve bu avarelik zararlı olmaktan çok, yararlıdır. Zihinsel avarelik yaratıcılık için gereklidir; bu yolla yeni fikirler keşfeder, yeni anlatılar oluşturur ve hikayelerimizi başkalarıyla paylaşırız. Corballis kitabında, hem evrimsel biyolojinin ve psikolojinin hem de sinirbilimin ve nörolojinin olanaklarından yararlanarak, ustalıkla ve akıcı bir dille zihnin avareliklerini anlatmayı başarıyor.

 

AKREBİ KUYRUĞUNDAN TUTMAK

Toplumlarının birer aydını olmaları hasebiyle, edebiyatçılar da bu vasıftan tercihleri ve tavır alışları oranında nasiplenirler. Buradan hareketle, Türk edebiyatının modernleşme macerasını akrebi kuyruğundan tutanlar ve akrebin kuyruğunu ezenler diye bir tasnif etrafında yorumlayabiliriz. Bu tasnif ile eğildiğimizde ise bizim edebiyat tarihimizin, okullardaki müfredat çerçevesinde bize “akrebi kuyruğundan tutanlar”a methiye tarihi olarak dayatıldığını fark ederiz. Yeni Türk Edebiyatının yakın zamanlara kadar tekrarlanan “resmî” tarihi, modernleşme ekseninde kurgulanmış bir edebiyat tarihi görüntüsü arz eder. Bu yüzden, “akrebi kuyruğundan tutanlar”ın varlığını bilmek ve onları tanımakla birlikte, akrebin kuyruğunu ezenlerden bilhassa haberdar olmak, safımızı bu şartlar altında belirlemek mecburiyetindeyiz. “Akrebin kuyruğunu ezenler”, fitnenin önünü almaya, bünyeyi sağaltmaya çalışanlardır…

SAHNE

BEYAZ

Kocasıyla mutsuz evliliğini sürükleyen bir kız kardeş, uzun zaman sonra eski kasabasına dönen ablası, ölüm döşeğindeki annelerinin başında bekleyen iki kız kardeşin bir ömürlük hesaplaşması… “Beyaz” birleştirir bütün renkleri. Çünkü “Şu ölümlü dünyada hiçbir şey önemi değil… Hiçbir şey…” Emmanuelle Marie’nin yazdığı, Zeynep Utku’nun çevirdiği oyunu Özen Yula yönetiyor. Derya Alabora ve Deniz Çakır’ın başrollerini üstlendiği Beyaz, 10-24 Ekim arası İstanbul ve Ankara’da tiyatroseverlerle buluşuyor.

 

DAMDAKİ KEMANCI

Broadway’in en uzun soluklu 15 eserinden biri Damdaki Kemancı, Zorlu PSM prodüksiyonuyla sezon boyunca Turkcell Platinum Sahnesi’nde yer alacak. İlk kez 1964 yılında sahneye konan müzikal, aralıksız 8 yıl boyunca 3.300 kez perde açtı. 9 Tony ödülüyle taçlanan yapım, sonrasında 4 kez daha Broadway’e dönerken, 4 kez de West End’e taşındı. 1971 yılında ise çekilen filmiyle sinema tarihine de adını yazdırdı. Tüm zamanların en çok ses getiren, en fazla dile çevrilen ve en sık sahnelenen müzikallerinin başında gelen Damdaki Kemancı; 1905 yılının buhranlı Çarlık döneminde, gelenek ve devrim arasına sıkışmış küçük bir köy olan Anatevka’da geçiyor.

LEVENT YÜKSEL

Sezen Aksu ve Uzay Hepari ile ilk albümünün çalışmalarına başlayan Levent Yüksel, 1993 yılında Med-Cezir’i müzikseverlerle buluşturdu. Albümden çıkan “Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk”, “Tuana”, “Kadınım”, “Med-Cezir” ve “Uçurtma Bayramları” isimli şarkılar oldukça beğenildi ve müzikalite anlamında dönemini aşan bir albüm olarak değerlendirildi. Pop müziğinin sevilen ismi başarılı sanatçı Levent Yüksel, 19 Ekim’de  Jolly Joker Vadistanbul’da müzikseverlerle buluşuyor.

SİNEMA

AY’DA İLK İNSAN

Ay’a ilk ayak basan insan Neil Armstrong’un NASA temelli aya gidiş görevini konu alacak olan yapımın yönetmenliğini 6 Oscar ödüllü Aşıklar Şehri filminin de yönetmenliğini yapmış olan ve 2017 yılının Akademi Ödülleri’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülen Damien Chazelle üstleniyor. Filmde Neil Armstrong’u Ryan Gosling canlandırıyor ve ünlü astronotun 1961-1969 yılları arasına odaklanılıyor. Oscar ödüllü Josh Singer’ın (Spotlight, The Post) yazdığı dramın baş yapımcıları ise Steven Spielberg, Adam Merims ve Singer.

MÜSLÜM

2013 yılında kaybettiğimiz, arabesk müziğinin efsane ismi Müslüm Gürses’in hayat hikayesini beyazperdeye taşıyan “Müslüm” filminin yönetmenliğini Hakan Kırkavaç üstleniyor. Senaryosunu Hakan Günday’ın kaleme aldığı filmde Müslüm Gürses’i Timuçin Esen, eşi Muhterem Nur’u ise Zerrin Tekindor canlandırıyor. Filmin kadrosunda ayrıca; Ayça Bingöl, Erkan Can, Turgut Tunçalp, Taner Ölmez ve Güven Kıraç yer alıyor. 26 Ekim’de vizyona girecek olan film gerek konusu gerek usta oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

BİR YILDIZ DOĞUYOR

Jackson Maine, kariyerinde düşüş gösteren bir müzisyendir. Henüz keşfedilmemiş genç bir yetenek olan Ally ile tanışır ve ikili arasında bir aşk başlar. Ally’nin yeteneğinin fark edilmesi için çalışan Jason onu sahnenin büyülü dünyası ile tanıştırır. Kısa süre sonra ise Ally artık ünlü bir müzisyen olmuştur. Kendi kariyerini Ally’nin gölgesinde bırakan Jason, kaybolan ihtişamını geri kazanmaya çalışır. Ama bu sandığı kadar kolay olmayacaktır. Filmin başrolünü Lady Gaga ile paylaşan Bradley Coooper, aynı zamanda yönetmen koltuğunda da oturuyor. Filmde ayrıca; Sam Elliott, Andrew Dice Clay, Rafi Gavron, Michael Harney gibi oyuncular da yer alıyor.

 

Ayşe Özgün

Moda ve alışveriş kategorilerinde trend stiller ve markalardaki indirimler, kampanyalar hakkında bilgiler sunar. Sağlık uzmanı olan editörümüz uzmanlaştığı alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İletişim: ayse.ozgun@aysha.com.tr

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın