Sektöre ilk olarak butik işletmecisi olarak giren Tasarımcı Esra Keküllüoğlu, tasarımlarının her birinin ayrı bir hikayesi olduğunu ve tasarımları ile anılmayı sıfatlar ile anılmaya tercih ettiğini söylüyor.
Milano’ya uzanan bir yolculuğunuz olduğunu duymuştum. Detayları sizden dinleyebilir miyiz?
Milano gerçekten bir sanat ülkesi. Ruhuna dokunan bir yönü var. Ufkunu açıyor. İtalyanların estetik yönü çok gelişmiş. Bana tasarım anlamında çok şey kattığını düşünüyorum. Milano’nun yanı sıra İsviçre ve Hırvatistan’da da yaşadım. Her şehrin iz bırakan bir yanı var ama benim favorim her zaman İstanbul.
Şu an global bir marka olma yolunda ilerliyorsunuz, bu kadar yoğun tempo ile ekip ruhunu korumak için neler yapıyorsunuz?
Tek başıma başladığım bu yolda ekibimin büyüdüğünü görmek gerçekten beni heyecanlandıran bir durum. Ekip arkadaşlarım hepsi özel insanlar. Heyecanları yüksek, enerjileri iyi. Sık sık onlara fikirlerini sorup küçük istişareler yapıyorum.
Tasarım süreci nasıl ilerliyor? Kişisel bir marka olarak çıktığınız bu yolda bu kadar yoğun talep alan ürünler üretiyor olmanın sırrı nedir?
Tasarım yaparken ana kural ben ne giymek istiyorum… Aslında bu soruyu sorup ilerliyorum. Mutlaka bir heyecan lazım. Kumaşla, nakışla, modelle aşk lazım ki o enerji alıcıyı çarpsın. Ruh lazım yani. Her şey enerjiden ibaret. Belki de sırrı bu, tasarımlarda bir hikaye var.
“Nakış Sultanı” diyorlar size. Bu ilmeklerdeki hikayeyi biraz daha anlatabilir misiniz?
Hemen her tasarımımda giyen kişinin kendini özel hissetmesini istiyorum. Aslında biraz daha kişiselleştirilmiş tasarımlar yapmaya çalışırken nakış ilmeklerinin sevimli selamlaması ile karşılaştım. Hem kültürel sunum hem de görsel estetik açısından her koleksiyonumda nakışlara yer veriyorum. Heyecanım hala yüksek.
Başarılı girişimlerinizden birisi de sadecebutik.com. Bu oluşumu daha detaylı anlatabilir misiniz? Her kargonun bir hikayesi vardır elbet ama ilk kargonuzun heyecanı nasıldı?
Evet, sadecebutik.com Esra Keküllüoğlu tasarımlarının dünyaya açılan kapısı olarak nitelendirilebilir. İş birliği yaptığımız firmaların yanı sıra müşterilerimize tasarımlarımın en kısa yoldan ulaştığı sevimli bir dükkan aslında. İlk kargodan daha öncesine değinmek istiyorum. İlk tasarımımı üretip piyasaya sunduğumda butik sahibiydim ve caddede bir gencin üzerinde görmüştüm. Çok heyecanlıydım çok mutlu olmuştum. O günden beri bu heyecan artarak devam etti. Hala heyecanım yüksek ve bu heyecanı korumam gerektiğine inanıyorum.
Eski İnstagram gönderilerinize baktığımızda ürünleri siz taşırken görüyorduk. Bir süredir bu durumdan uzaklaştınız. Sebebi Nedir?
Aslında mankenliği severek yaptım. Her bir tasarımımı ilk deneyen kişi olmanın verdiği mutluluk paha biçilemez. Yoğun çekim hazırlıkları ile başlayan her bir karenin öyküsü yorsa da beni güzel bir süreçti. Tamamen dini hassasiyetlerimden dolayı bıraktım.
Esra Keküllüoğlu ile Kısa Kısa
En sevdiğiniz renk: Siyah
En sevdiğiniz mevsim: Nisan
Günün en sevdiğiniz saati: Gecenin en sessiz saati
En sevdiğiniz şehir: İstanbul
En sevdiğiniz kitap: Mesnevi Terapi – Nevzat Tarhan