Evinizi İşin Uzmanına Teslim Edin: EN Mimarlık

Nisan ayında 30. yılını kutlayacak EN Mimarlık ve Dekorasyon’un kurucusu Mimar Nurcihan Saydam ile yaptığı çalışmaları, başarı dolu geçen 30 yılın sırrını ve bu senenin dekorasyon trendlerini konuştuk…

 

Mimar olmaya ve EN Mimarlık ve Dekorasyon’u kurmaya nasıl karar verdiniz?

Meslekle tanışmam, okul yıllarında çok değerli Y.Mimar Turgut Cansever’in ofisinde çalışmamla başladı. Mimari proje konusunda geçirdiğim bu özel çalışma günlerinden sonra,1983 yılında İ.T.Ü  Mimarlık Fakültesi’nden mezun olup İç Mimar Özkan Arslan’ın ofisinde çalışmalarımı devam ettirdim. İç mimari ve ürün tasarımıyla tanışmam burada oldu. 1988 yılında mimar olan eşimle birlikte EN Mimarlık ve Dekorasyon’u kurduk. Mimari proje ve kişiye özel tasarımlarımızı üretmeye devam ediyoruz.

 

 

En Mimarlık’ın yaptığı hizmetlerden bahseder misiniz?

Aslında En Mimarlık olarak birçok alanda hizmet veriyoruz. Kurulduğumuz günden beri ev ve iş yeri projelendirilmesi, iç mekan tasarımı, mimari proje tasarımı gibi alanlarda da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra tam 19 senedir çocuk ve bebek odaları konusunda kişiye özel çalışmalar yaparak kendimize özgü bir tasarım ve proje anlayışı geliştirdik. Tasarımlarımızı kendi atölyemizde üretiyoruz. Bu bir banyo dolabı olabildiği gibi bir masa, bir lamba hatta bir halı çalışması da olabiliyor. A’dan Z’ye tüm mekanın tasarımcısı, aynı zamanda üreticisi olmak bizi her zaman mutlu etmiştir.

 

30 YILIN SIRRI: YAPILAN İŞİ BENİMSEMEK

 

Nisan ayında En Mimarlık 30. yılını kutlayacak. Başarı dolu geçen 30 yılın sırrı sizce nedir? Böyle köklü bir firma olmanın yolu nelerden geçti?

Öncelikle yaptığınız işten keyif almanız gerekiyor. Ve kesinlikle yapılan işi benimsemek çok önemli. Bir başkasının evini, odasını ya da iş yerini değil, kendi mekanınızı tasarlıyormuş gibi çalıştığınız zaman o mekanın ışığı bambaşka oluyor. Bunun da yolu tabii ki işini sevmekten geçiyor. Biz bu nedenle en iyi, en kaliteli hizmeti verebilmek adına kendi atölyemizi kurduk ve tasarımlarımızı kendi kontrolümüz altında hayata geçiriyoruz. Bizim işimizde kalite ve detaylar çok önemli. Bunun için ayrı bir mesai harcamak gerekiyor. 30 yılın sırrı; emek vermekten, çok çalışmaktan ve yeniliklere açık olmaktan geçiyor da diyebiliriz.

 

 

Size mimari tasarım isteği ile gelenlerle öncelikli olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?

Mimari tasarım isteği ile gelenlerle öncelikli olarak fikir teatisinde bulunuyoruz. Çünkü bir mekanı tasarlarken bunu sadece dört duvar, bir çatı ve içerisindeki objeler olarak görmek mekanın ruhunu öldürür. Bizim için, o mekanda zamanını geçirecek olan kişilerin zevki, bakış açısı ve duyguları çok önemli. Tüm bunlar mekanın bütünlüğünü sağlıyor. Fikir alışverişinde bulunduktan sonra örnek projelerimiz üzerinden bir takım çalışmalar hazırlıyoruz. Uygulama öncesi mekanın metrajını almak için çalışmalar yapıyoruz. İsteğe göre revizyonlar yaparak proje sürecimizi ilerletiyoruz.

 

 

Bu tarz çalışmalarda dikkat ettiğiniz noktalar nedir? Sizinle çalışmak isteyenlerin istekleri ve kendi müdahaleleriniz arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

Mekanını tasarladığımız kişinin fikirleri bizim için çok önemli. Sadece kendi zevkimize dayanarak bir yaşama alanı oluşturursak, içinde yaşayacak olan kişiyle mekan arasındaki bağı koparmış oluruz. Bunun dışında kullandığımız malzemelere, özellikle bebek odasında kurşun içermeyen boya kullanmaya dikkat ediyoruz. Bizim için görsellik kadar rahatlık da çok önemli; yapmış olduğumuz mobilyaların kalitesine, tasarımına ve konforuna özen gösteriyoruz.

 

 

Aynı zamanda bebek-çocuk odası tasarım ve uygulamalarını da yapıyorsunuz. Anne-babaların talepleri çoğunlukla neler oluyor? Bu uygulamalarda özellikle dikkat ettiğiniz şeyler var mı?

Talepler çoğunlukla kullanılan malzemelerin sağlıklı ve odanın güvenli olması yönünde oluyor. Takdir edersiniz ki çocukların fazla hareketli olması nedeniyle çarpma/düşme riski biraz fazla oluyor, biz de mümkün olduğunca yatak yüksekliğini, dolap kapaklarını çoçuklarımızın güvenliğini sağlayacak şekilde tasarlıyoruz. Bunun dışında, odaya gereğinden fazla ürün koymamaya özen gösteriyoruz çünkü biz teslim ettikten sonra zaten odaya çoçuğa ait birçok parça giriyor. Odada karmaşa yaşanmaması adına olabildiğince yalın ve az mobilya kalmasına dikkat ediyoruz.

 

Toplum olarak ev dekorasyonuna, yaşam alanlarımıza yeterince kıymet veriyor muyuz? Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Günümüzde kişilerin dekorasyona ilgisi giderek artıyor. Bize daha bilinçli ve ne istediğini bilerek gelmeleri daha başarılı sonuçlar çıkmasını sağlıyor.

 

Bu dolu dolu geçen 30 yılda unutmadığınız süreçler yaşadınız mı?

Tabii ki bu 30 senede cok güzel anılar yaşadık. Kisiye özel tasarımlar yaptığımız için bu süreçte birebir iletişimimiz fazla oluyor. Bu da keyifli anılar yaşamamıza vesile oluyor.

 

MERMER TRENDİ DEVAM EDECEK…

2017’de olduğu gibi 2018 yılında da pastel tonlar, İskandinav esintisi ve minimal tasarımlar ön planda olacak. Ancak; 2018’de malzemelerde ve formlarda farklılıkları daha çok hissedeceğiz. Bir yandan ahşap, lake, mermer ve boyalı cam gibi farklı malzemeleri bir arada kullanılırken bir yandan da gold&bronz&nikel metalleri, açık renk tekstil ve açık renk meşe malzemelerle bir araya getirerek dengeyi kuracağız. Son yıllarda öne çıkan mermer trendi bu yılda da devam edecek.

 

 

www.enmimarlik.com

@enmimarlik

 

Ayşe Özgün

Moda ve alışveriş kategorilerinde trend stiller ve markalardaki indirimler, kampanyalar hakkında bilgiler sunar. Sağlık uzmanı olan editörümüz uzmanlaştığı alanlarda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İletişim: ayse.ozgun@aysha.com.tr

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın