Türk edebiyatının yapı taşlarından Sabahattin Ali’nin eserlerini müzik ile birleştiren Ferhat Göçer, ‘Aldırma Gönül’ müzikli oyunu ile seyircilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Sabahattin Ali’nin hayatından kesitlerinin sahnelendiği on önemli hikaye ile birlikte on şarkısını bir tiyatro oyununu ile sahneleyen Ferhat Göçer, müziği ve edebiyatı bizlere aynı anda sunuyor. Aysha okurlarının sorularını cevaplayan Ferhat Göçer’in ‘Aldırma Gönül’ performansı 11 Aralık Çarşamba günü izleyicilerle buluşuyor.
Röportaj: Hümeyra Zorlu
Ferhat Bey, sizi sahnede şarkı söylerken gördük ‘Aldırma Gönül’ için kimden teklif geldi ve nasıl bir süreç işledi?
Yaklaşık bir buçuk yıl önce bana Sabahattin Ali’nin diğer şarkılarından oluşan bir albüm yapma teklifi geldi. Bu teklifi çok büyük heyecanla karşıladım ki ben zaten çok büyük bir Sabahattin Ali hayranıydım. Bu albüm içinde hangi şarkılardı vardı diyecek olursanız; Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Leylim Ley, Göklerde Kartal Gibiydim gibi ve daha nice zamanın hit olmuş şarkılarından oluşan albüm teklifiydi. Aldırma Gönül müzikli oyunumuzun başlangıç hikayesi bu şekilde ortaya çıkmış oldu.
Ferhat Bey, Sabahattin Ali’nin edebiyatımıza kattığı eşsiz eserlerinin sahnelediği ‘Aldırma Gönül’ adlı müzikli oyunda izleyicileri neler bekliyor?
Aldırma Gönül adlı oyunumuzda Sabahattin Ali’nin hayatını, dönüm noktalarının teşkil eden on önemli hikaye ile birlikte on şarkısını bir tiyatro oyununa uyarladık. Dolasıyla oyunu izleyen izleyicilerimiz onun hayatı hakkında önemli detayları ve bilgilere birebir tanık olacak. Tahmin ediyorum ki izleyicilerimiz Sabahattin Ali’nin hayatıyla ilgili daha pek çok ayrıntıyı merak edip araştıracaklar. Sabahattin Ali’nin hayat hikayesi izleyicilerimizi o kadar etkileyecek ki, hikayesinin etkileyiciliği onların peşini bırakmayacak.
‘Aldırma Gönül’ Edebiyat ve Müziğin Muhteşem Buluşması
Edebiyat ve müziğin birleştiği ‘Aldırma Gönül’de Sabahattin Ali’yi hissetmek ve yaşamak size neler hissettirdi?
Sabahattin Ali’nin bütün eserlerini okumak ona hazırlanmak onun hakkında yazılmış tüm kitapları okumak inanılmaz bir duyguydu. Şarkılarını stüdyoda çalışmak ve yorumlamak çok ayrı bir deneyim ve keyif verirken aynı zamanda büyük bir sorumluluk yüklüyordu. Haliyle onun yaşadığı dönemlerde yani 1930’lu yıllarda geçen hayat hikayesi ile birlikte Türkiye ve Dünya’nın o dönemdeki sosyoekonomik ve siyasal yapısını irdelemek bende gerçekten köklü değişiklilerle beraber farklılıklar kattı.
Sizi ilk kez müzikli bir oyunu sahnelerken görüyoruz. ‘Aldırma Gönül’ün ardından müzikli gösterileriniz devamı gelecek mi?
Sabahattin Ali çok şahsına münhasır bir kişilik, büyük bir edebiyatçı. Edebiyat ve müziğin böylesine muhteşem bir şekilde iç içe olduğu bir projede olmak inanılmaz gurur verici. Edebiyatın ve müziğin buluştuğu başka projeler için neden olmasın diyebilirim. Ama şimdi ve uzun bir süre şehir, şehir gezip pek çok tiyatro salonlarını dolaşarak bu projeyi, şarkılarımızı Sabahattin Ali’nin sanatını, edebiyatını, kişiliğini ve hayatını izleyicilere anlatmakla meşgul olacağız.