Her çağda kadınlar güzellik için imkanlar dahilinde hareket etmeye devam ettiler. Olduğumuz çağda ise teknoloji ile güzellik anlayışı birleşti ve çok değişti. Aynı zamanda etkileri de geçmiş dönemlere nazaran ağır oldu. Zira hızlı akan zaman genç kadınlarda dahi yaşlanmak belirtilerini erken yaşa çekiyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aysun Mamak bu konudaki en yetkin isimlerden birisi. Bu ay Aysha Dergi okurları için göz çevresi sağlığının ve estetiğinin nasıl korunacağından bahsetti.
Günümüzde birçok kişi yaştan bağımsız olarak yorgun görünümden şikayet eder. Neden yorgun göründükleri sorulduğunda ise ya göz altlarındaki koyu halkalardan ya torbalanmalardan ya kaz ayağı çizgilerinden ya da üst göz kapağının düşük görünümünden rahatsızdır.
20’li yaşlardan 70’lerine dek değişik yaş grupları benzer sorunla karşı karşıya kalsa da çözüm önerileri yaşa ve soruna bağlı olarak değişiklik gösterir. Genç ve orta yaşlarda göz altlarında meydana gelen koyu halkalar ve torbalanma sorununda ülkemizde çok sık görülen tiroid hastalığının sorgulanması çok büyük önem taşır. Özellikle Hashimato hastalığı veya tiroid nodülü varlığında özellikle alt göz kapağı etkilenmektedir. Bunun dışında ailesel bir koyu halkalanma durumu var ise izlenecek protokolde özellikle cilt kalitesini arttıracak ve aydınlanma sağlayacak işlemlerin çok büyük katkısı olur. 20’li yaşlardan itibaren uygulanabilecek bu işlemler özellikle hyalüronik asit içerikli mezoterapi, ışık ve aydınlatma sağlayacak ürünler, somon DNA aşısı ve polinükleotid enjeksiyonları sayılabilir.
30’lu yaşlar itibariyle göz çevresinde kaz ayağı çizgileri belirmeye başlar. Bu çizgilerin belirginleşmesi hem kaşın aşağı düşmesine sebep olur hem de göz çevresi yaşlı ve kırışık görünmeye başlar. Dozunda ve yerinde yapılan botox uygulaması ile hem çizgiler açılır hem de düşen kaş tekrar eski seviyesine döner. Alın ile birlikte yapıldığında ise istenilen kaş şekli de sağlanmış olur. Özellikle bu yaşlarda botox uygulamaya başlanması çizgilerin derinleşmesini önler.
40’lı yaşlarda ise üst göz kapağında düşme ve fazla derinin olmaya başlaması bir diğer yaşlanma şeklidir. Bazen beraberinde göz altlarında torbalanma da meydana gelebilir. Bazı durumlarda bu torbalanmayı göz altı dolgusu ve botox uygulaması yaparak azaltabiliyoruz. Özellikle dolgu uygulamaları arasında en popüler olan highlight uygulaması olarak bilinen elmacık kemiğinin belirginleştirilmesi alt göz kapağında belirgin bir düzelme sağlar. Bunun dışında daha belirgin olan göz altı torbalarının alınması küçük bir operasyonla mümkündür. Son zamanlarda sıkça uyguladığımız bu ameliyattan sonra hem göz altı torbaları azalmış olur hem de ameliyat sonrası morarma ve şişme çok daha az görülmektedir.
YAŞA GÖRE PLANLAMA
Estetik ameliyatlar içerisinde en konforlu ameliyat olarak saydığımız üst göz kapağı ameliyatının göz çevresi gençleştirmede etkisi çok fazladır. Göz kapağı ameliyatı esnasında yüze ve göz çevresine yapılacak yağ ve kök hücre enjeksiyonu bence bu ameliyatın bonusu olmaktadır. Yağ dokusu içerisinde bulunan kök hücre hem cilt dokusunu besler, gözeneklerin sıkılaşmasını sağlar hem de kanlanma artışı yaparak ciltte aydınlanmaya sebep olur. Kişiye, cinsiyete, yaşa ve şikayete yönelik işlemler özel olarak planlandığı takdirde optimal sonuçlar elde edilir. En önemlisi ise yaşa göre planlama yapmak. Maalesef çok küçük yaşlarda yapılan bazı işlem ve operasyonlar kişinin daha genç değil tersine daha yaşlı bir görünüme kavuşmasına sebep olur. Elinize iyi ve güvenilir yol haritası çizildiğinde ilerleyen yaşlarda da güzelliğinizi ve yaşının iyi görünümünü yakalamış olursunuz.