Akciğer Kanserinde Erken Teşhisin Önemi

1980’li yılların sonunda Prof. Dr. Seyhan Çelikoğlu’nun geliştirip uyguladığı ve bugün ABD’de ve Avrupa ülkelerinde de uygulanan intratümoral kemoterapi, hastalığın tedavi şansını oldukça yükseltiyor. Bayındır Hastanesi ve Levent Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu; akciğer kanserinin tanı ve tedavi yolları ile intratümoral kemoteripinin detaylarını sizler için anlattı…
 
İlk Belirti Öksürük
 
Akciğer kanserinin en önemli belirtisi öksürük olarak biliniyor. Eğer bir süre devam eden kuru bir öksürük varsa, bu mutlaka adı konulması gereken bir durumdur. İkincisi ise eğer hasta şanslıysa, ‘hemoptizi’ denilen kanama olur. Balgam içerisinde ince kırmızı kan ya da tamamen parlak küçük bir kan gelir.
 
Omuz ve Sırt Ağrısına Dikkat
 
Hastalık bazen lokal ağrılarla belirtilerini gösterebilir, sırt ve omuz ağrıları yaşanabilir. Yine de akciğer kanserinde belirleyici ağrılar ancak kemiklere, akciğer zarına ulaştığı zaman kanser ortaya çıktığı için bunlar geç bulgulardır. Bu nedenle özellikle sigara içen kişilerin çok dikkat etmesi gerekiyor.
 
Erken Teşhis Hayat Kurtarır
 
Hastalık erken safhada tespit edilirse mutlaka tedavisi olur. Ancak hastalar belirtileri zamanında yakalayamadığı için akciğer kanserinin tedavisiz bir hastalık olduğunu düşünüyor.
 
Sigara Genleri Etkiliyor
Akciğer kanserinde birinci risk faktörü genetik etkenlerdir. Aslında vücutta sürekli kanser oluşur ancak P53 adı verilen gen, bu sorunlu hücreleri yok eder. Bu genin yok olması da kanserin oluşumuna neden olur. P53 geninin aktivitesinin azalmasının en önemli sebebi ise sigaradır. Sigaranın içindeki maddeler, toksik maddeler, sıcaklığı, ısısı gibi durumlar vücuttaki P53 geninin aktivitesini azaltır.
 
Şehir Merkezi Kanseri Tetikliyor
 
Akciğerle ilgili hastalıklar geçirmiş kişiler, sigara kullanımına devam ederse kanser olma riski çok daha fazladır. Bunun yanında yaşanılan yerde hava kirliliği de varsa bu durum sigaranın kanser etkisini daha da artırır.
 
Kimyasal Maddelerin Tehkilesi
 
Tüm bunların dışında kimyasal maddelere maruz kalınması da hastalığı tetikleyen etkenlerden biridir. Bu nedenle sanayide çalışan işçiler, en yüksek risk grubunda yer alır. Aspest, en önemli kanser sebeplerinden biridir. Bu madde; izolasyon için kullanılan fren balatalarında, boruların izolasyonunda, eski binaların yıkımlarında, batık gemilere dalışlarda karşılaşılan kimyasaldır.
 
Geleceğin Tedavisi: İntratümöral Kemoterapi
 
Birçok kanser tedavisinde kullanılan cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin uygulandığı akciğer kanserlerinde, tedaviye destek olabilecek çok önemli üçüncü bir seçenek daha bulunuyor. 1990’larda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Seyhan Çelikoğlu’nun geliştirdiği, dünyada şu anda kabul edilmiş olan intratümoral kemoterapi (lokal kemoterapi) de bu hastaların tedavi şanslarını artırıyor.
 
Kanser Hücrelerini Temizleyip Yayılmayı Durduruyor
 
Erken teşhis edilen kanserlerde ilk seçenek cerrahi, yani lokal olarak çıkartmak. Bu tedaviye destek olabilecek bir diğer tedavi seçeneği de intratümoral kemoterapidir. Dünyada kabul gören intratümoral kemoterapi tedavisinde, akciğerin içerisine bronkoskopla direkt girilip hava yollarını tıkayan kanser hücrelerinin içerisine ilaç verilerek o tıkanıklığın erimesi sağlanıyor.
 
 
Yan Etkisi Bulunmayan Bir Tedavi
 
Intratümoral kemoterapinin yan etkisi hemen hemen hiç yok, olan yan etkileri de pozitif. Öncelikle kanamayı durdurup hava yollarını açıyor, nefes darlığını düzeltiyor. Olumsuz yan etkileri ise belki ilk gün yapılan işlemlerdeki sadece bir gün süren ve bazı hastalarda ateşlenme hissi yapabilmesi.
 
İşlem günübirlik ve ayakta yapılıyor, hasta aynı gün evine dönüyor. Saç dökülmesi, kan hücrelerinde azalma ve halsizlik gibi etkiler yaşanmıyor. Bu tedavi; pankreas kanserlerinde, kolerektal kanserlerde yani rektum kanserlerinde, mide kanserlerinde, karaciğer kanserlerinde ve kanser metastazlarında da uygulanabiliyor.
 
 
 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

seo