2017 İlkbahar Yaz Haute Couture ve Hazır Giyim koleksiyonlarının ayrıntılarını, stil kodlarını, yardım faaliyetlerini, çalışma prensiplerini ve güçlü kadın imgesini konuştuk.

Tasarım dünyanızın en belirleyici unsurları nelerdir?
Dilek Hanif markası, güçlü tasarım kodları gereği kültürel köklerden faydalanıyor, bu kültürel dokunuşları modernize edilmiş bir çizgiye taşıyor. Yani geçmişten aldığım ilhamı modern bir dille yorumluyorum, bu da zamansız tasarımlar ortaya çıkarmamdaki en büyük etken. Bunun yanı sıra duyguların yaratım sürecinde çok etkili olduğunu düşünüyorum. Romantik detaylar, zarafet gibi unsurlar tasarım dünyamı şekillendiriyor.
Türkiye’de moda tasarımcısı olmanın size yetmediği zamanlar oluyor mu? Daha önce çeşitli moda haftalarında defileleriniz oldu. Yeni planlar var mı?
Tasarım yapmak ve koleksiyonlar hazırlamak, beni hala ilk günkü kadar heyecanlandırıyor. Her yeni koleksiyon, yeni bir hikaye benim için. Bu hikayeyi yaratmak için de çok güçlü ilham kaynaklarım var. Seyahat ediyorum, okuyorum, sanat da beni besleyen başka bir alan. Dolayısıyla her koleksiyonla sürece yeniden başlıyorum. Moda tasarımcısı olmanın bana yetmeyeceği bir günün geleceğini hayal dahi edemiyorum. Ancak tabii ki markamın ve benim vizyonum gereği yenilik yapmaya çok önem veriyorum. Paris Couture Week’te 10 yıl üst üste defile yaptım. Mercedes-Benz Fashion Week’te yer almaya önem veriyorum, Couture ve Hazır Giyim Koleksiyonlarım için ayrıca defileler yapıyorum. 2017 yılı için de pek çok güzel projemiz var ama tabii ki hepsini bir seferde açıklamayacağım, sürpriz bozulmasın. En başta müjdesini verebileceğim; Dilek Hanif Online Shop’umuzu açıyoruz. Online Shop ile Türkiye içindeki müşterilerimiz kadar Ortadoğu’da Dilek Hanif markasını beğeni ile takip eden müşterilerimizin de hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Online Shop’a özel bir de koleksiyon hazırladık. Bu koleksiyon; pahada ulaşılabilir, lycralı olması nedeniyle beden olarak daha rahat seçim yapılabilecek, yine Dilek Hanif çizgisini yansıtacak bir koleksiyon oldu. Bir diğer sürprizimiz ise, Dilek Hanif markalı bir mum koleksiyonu çıkarıyoruz. Bu işin başında kızım Dilhan Hanif’in olması da benim için ayrı bir gurur kaynağı.
Tasarımlarınızda yurt içi ya da yurt dışı kitlesi için herhangi bir ayrımınız var mı?
Bildiğiniz gibi ben her sezon 2 ayrı koleksiyon hazırlıyorum; Haute Couture ve Hazır Giyim. Dolayısıyla ikisinin de bambaşka kitleleri mevcut. Dilek Hanif Haute Couture doğası gereği, sınırlı bir kitleye hitap ediyor. Türkiye başta olmak üzere ABD ve Avrupa’dan, Rusya ve Ortadoğu’dan referans aracılığıyla gelen bir profilimiz var. Yurt dışından özel dikim gelinlik talepleri alıyoruz. Son yıllarda ise Dilek Hanif Hazır Giyim Koleksiyonu üzerinden yurt dışına moda ihraç ediyoruz. Hazır Giyim Koleksiyonumuz yurt dışındaki fuarlarda büyük ilgi gördü, önemli butikler ve department store’lar tarafından satın alındı. Bu başarı, markamızın yurt dışında daha sağlam yer etmesi için beni cesaretlendiriyor. Halen dünya çapında pek çok lokasyonda yer alan Dilek Hanif Hazır Giyim Koleksiyonu, ünlü tasarımcıların ürünleriyle yan yana satılıyor.

Tasarımlarınızda Türkiye ve Anadolu kültürüne ait birçok materyal ya da motif kullanıyorsunuz. Tasarımlarınıza nasıl etki ediyorlar?
Kültürümüz benim en büyük ilham noktalarım arasında yer alıyor. Özellikle zengin Osmanlı, benim koleksiyonlarımda fazlaca esinlendiğim bir dönem. Tasarımlarımı, değerli mirasımız kültürümüzün birçok motifiyle taçlandırıp, en kaliteli kumaşlarla birleştirip, Dilek Hanif markasının zarif tasarım kodlarına sadık kalarak sunmak, Dilek Hanif’in imzası diyebiliriz.
Tasarımlarınız moda takipçileri kadar stil sahibi olanların da çok ilgisini çekiyor. Siz tasarımlarınızı nerede konumlandırıyorsunuz?
Zamansız tasarımlarla, içinde bulunulan zaman diliminin dışında da kadınların ihtiyaçlarına yanıt verilebileceğine inanıyorum. Hatta böylelikle trendlerden uzakta, kalıcılığı yüksek ve kullanımının her daim mümkün olduğu parçalar üretmek mümkün. Bu kriter, tasarımlarımdaki anahtar kavramlardan birini oluşturuyor.
2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonlarınızın ana teması nedir? İlhamınız, çıkış noktanız? Koleksiyon kaç parçadan oluşuyor ve öne çıkan renkler neler?
Dilek Hanif Haute Couture 2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu, 20. yüzyılın başlarında hakimiyetini sürdüren Art Nouveau dönemi ve Çek ressam, grafik sanatçısı Alphonse Mucha’nın efsanevi eserlerinden ilham alıyor. Romantik, akışkan hatlar, dantel detaylarıyla güçleniyor. Narin danteller ipek kumaşların asaletiyle adeta dans ediyor. Dilek Hanif Hazır Giyim 2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu ise, 3 ayrı konseptten oluşuyor. Zamansız parçaların yanı sıra Osmanlı’ya atıfta bulunan ve bu dönemden uyarlanan parçalar bulunuyor. Koleksiyon; günümüzün genç, dinamik ve aynı zamanda romantik ve fütüristik öğelerini de barındırıyor.

26 yıldır moda dünyasındasınız ve bu dünyanın duayen isimlerinden birisiniz. Nedir başarınızın sırrı?
Başarılı olmanın en büyük sırrı yaptığınız işi sevmek. İşini sevmek ve çok çalışmak dışında, başka sır bilmiyorum. İşi, yapılıp bitirilecek bir eziyet gibi görmeden, önemsemek ve değer vermek gerekir. Bu anlayış, adımın geçeceği, beni yansıtacak her şey için geçerli. Doğru bir ekiple, planlı ve organize çalışmak da başarı için önemli bir kriter. Tabii ki doğru ekibi seçmenin yanında, uyum içinde çalışmak ve aynı dili konuşmak da diğer şartları oluşturuyor.
İş dünyasında uzun yıllardır başarıyla varlık gösteriyorsunuz. Bir yandan da 2 kız çocuğu yetiştirdiniz. Bu bizce güçlü kadının tanımı. Sizce kimdir güçlü kadın?
Bence güçlü kadın, detayları önemseyen, belirgin ve özgün bir duruş yaratabilendir. Modern ve yalın bir görüntünün altında görkemli bir silüete sahip, gücünü zarafetiyle bütünleştiren, üreten, fark edilen, zamansız, toplumda büründüğü tüm rollerin altından başarıyla kalkan kadın, Dilek Hanif kadınıdır.
Koleksiyonlarınızda da güçlü, ayakları yere basan bir kadın imajı var. Siz kendinizi güçlü hissediyor musunuz?
Evet, güçlü hissediyorum. Çok severek yaptığım bir işim, 2 sevgi dolu kızım ve dostlarım var. Hayatta bundan daha öte mutluluk hayal edemiyorum. Onlar yanımda olduğu sürece çok güçlüyüm.
Kendinizi nasıl mutlu edersiniz? Moda dışında ilgi alanlarınız nelerdir?
Mesleğim beni hala ilk günkü gibi heyecanlandırıyor. Her gün, hem işte hem de hayatta yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Yeni şeyler keşfetmek için bolca seyahat ediyorum. Spor yapıyorum, kendime ayırdığım zamanı mümkün olduğunca kaliteli geçirmek için çaba sarf ediyorum.
Moda sizin için sadece bir iş mi? 26 yıl önceki Dilek Hanif ve şimdiki Dilek Hanif’in modaya bakışı değişti mi?
Bugün bulunduğum noktaya gelmemde, yüzlerce metre kumaş, binlerce makara iplik, fazlaca emek, sayfalarca çizim ve her zaman yanımda olduklarını hissettiren güçlü bir ekip bulunuyor. 26 yılda, Dilek Hanif markasının tasarım kodlarına sadık kalarak etrafına pek çok yenilik ve yaratıcılık kattık. Öncelikle artık Dilek Hanif markası hem Haute Couture hem de Hazır Giyim markası için sezonda, dinamikleri birbirinden çok farklı 2 koleksiyon üretiyor. 26 yıl içinde pek çok dünyaca ünlü Türk ve yabancı yıldızı giydirdik, çok değerli markalarla işbirlikleri yaptık, Türkiye’de olduğu kadar uluslararası alanda da bilinir bir marka haline geldik. Dilek Hanif Hazır Giyim koleksiyonları bugün dünyanın en değerli butiklerinde ve department store’larında satılıyor. Tasarımların başında hala ben varım ama artık profesyonel ve kalabalık bir ekibiz. Ekibimizde herkes kendi en iyi bildiği işten sorumlu. 3 çalışanla başlayan Dilek Hanif markası bugün 30 çalışanıyla büyük, yaratıcı bir aile artık. Kızım Dilhan’ın da sosyal medya yönetimimizi ele alarak Dilek Hanif markasına katılmış olması benim için en büyük gurur kaynaklarından biri. Modaya bakışıma gelirsek, ona hissettiğim heyecan hala ilk günkü gibi…

Ve son olarak 18 Şubat’ta gerçekleşen Kızılay gecesindeki defile… Nasıl oldu bu buluşma ve nasıl bir hazırlık sürecinden geçildi?
Dilek Hanif markası, sosyal sorumluluk projeleri içinde yer almaya çok özen gösteren bir marka. Kızılay ile böyle bir proje yapma imkanı doğunca, bu sebeple çok sevindik. Türk Kızılayı’nın geliri okul öncesi eğitime destek kapsamında düzenlediği bu organizasyonunun bir parçası olmak da benim için ayrı bir mutluluk ve motivasyon kaynağıydı. Topluma fayda sağlayacak işlerin içerisinde yer almayı seviyorum. Daha önce de Moda Meme Kanserine Karşı, Bir Dilek Tut Derneği, Umut Dolu Çantalar Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı, Alternatif Gelişim Derneği, Togem, Kızıl Haç – Swiss Red Cross, Koruncuk Vakfı, Baba Beni Okula Gönder, Toçev, Açev vb. gibi sosyal projelerin içinde yer almıştım. Çok yoğun bir hazırlık süreci geçirdiğimizi söyleyebilirim. Dilek Hanif Hazır Giyim Sonbahar-Kış 2016-17 ve İlkbahar-Yaz 2017 koleksiyonlarımdan oluşan özel bir seçki yaptım ve bu seçkiyi böyle özel bir proje içerisinde sunmaktan mutluluk duyuyorum. Dilek Hanif geleneğinin en rafine örneklerini bir araya getirdiğim bu defilede, ağırlıklı olarak Avrupa pazarına ihraç ettiğimiz modellerden özenle seçilmiş parçalar ön planda yer aldı. Bunun yanı sıra bu proje için özel olarak tasarladığım parçalar da podyuma çıktı.
Merve A. Tokyay