Doğanın Sanat Eseri: Peribacaları

Kapadokya dediğimiz bölge, İç Anadolu Bölgesi’nin Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerini kapsıyor. Sanki bir heykeltıraşın ellerinden çıkmış gibi görünen bu peri bacalarının oluşumu ise milyonlarca yıl önce başlamış. Yerkabuğunun hareketleri sonucunda Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağı’ndan ara ara tekrar püsküren lavlar sonucu birçok lav tabakaları oluşmuş. Süreç içerisinde akarsuların aşındırdığı kayalar arasında oluşan, derin vadilerden inen sel suları ve rüzgârlarında etkisiyle tüflerden oluşan bu yapı, sonunda bugünkü şeklini alır. İsmini ise Pers İmparatorluğu zamanında ‘Güzel Atlar Ülkesi’ anlamına gelen Katpatukya’dan alıyor.
 

peri bacaları

Bu güzel vadiyi ismine yaraşır şekilde atlarla da gezebilirsiniz. Kızıl tonlarla bezeli gün batımını neden bir at sırtında seyretmeyesiniz ki! Çevredeki birçok at çiftliğinden atları saatlik kiralayabileceğiniz gibi uzun süreli kamplara da katılabilirsiniz. Türkiye’nin en turistik bölgelerinden biri olduğu için çok sayıda otel mevcut. Ama benim tavsiyem; başka hiçbir yerde yaşayamayacağınız bir deneyim olan peribacalarının içine yapılmış, mistik havanın hâkim olduğu mağara otellerden yana… Yemek içinse birçok güzel restoran var. Bölgenin meşhur testi kebabını yemeden dönmeyin. Benim tercihim bir dağın içine kaya oymacılığı ile yerleştirilen Uranos Sarıkaya oldu. Sunumunu turistler için bir şova dönüştürmüşler. Bir testinin içinde pişen yemek, testiyi kırarak servis ediliyor. Yemeğinizi tadarken bir yandan da yöresel ve çeşitli dans oyunlarını da seyredebiliyorsunuz.

Bölgeyi gezmeye Göreme’den başlayalım. Adının aksine kimseye ‘göreme’ diyemeyeceğiniz bu güzel yer mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Tarihi dokusu ve eski dönem Hristiyanlığa ait yapıları ile de önemli bu yerde, açık hava müzesine de gitmelisiniz. Burada kaya içine oyulmuş birçok kilise, manastır, yemekhane ve mutfak bölümlerini görebilirsiniz. Dünyada eşi benzeri olmayan Göreme Milli Parkı’nı gezerken Kapadokya’nın ruhunu hissedeceksiniz. Peri bacaları ve şehrin iç içe geçmiş görüntüsünün sizi çok etkileyeceğinden şüphem yok. Burada yapmazsanız kesinlikle çok şey kaçıracağınız şey ise balon turu. Güneşin ilk ışıkları ile birlikte yükselen rengârenk balonlar, eşsiz peribacaları ile birleşince hafızalarınıza kazınacak bir görüntü olacak. Hem peribacalarını ve bölgeyi kuş bakışı görmek hem de güneşin doğuşunu seyretmek için erken kalktığınıza pişman olmayacaksınız. Ufak bir uyarı; eğer yoğun tatil döneminde gittiyseniz, balon turu için önceden rezervasyon yaptırmalısınız aksi takdirde yer bulamayabilirsiniz.

Uçhisar ise bölgenin zirvesi konumunda. Tepedeki kale ise etrafı panaromik olarak görebilecek en iyi nokta. Avanos ve Göreme’nin bütün güzelliği, vadilerin muhteşem görüntüsü, kaya oyma evleri ve güneşin ufukta kayboluşuna bakmaya doyamayacaksınız. Uçhisar’ı uzaktan gören Güvercinlik Vadisinde de yürüyüş yapmayı unutmayın. 4100 metre uzunluğundaki bu vadi, ismini yamaçlarında bulunan ve yüzyıllardır güvercinlere ev sahipliği yapmış güvercinliklerden alır.
 

üçhüsar

Bölgede mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Avanos’tur. Kızılırmak nehrinin her iki yakasında da kurulmuş bu şehir, doğal güzelliği yanında seramik atölyeleri ve çanak çömlek yapımı ile meşhur. Bu sanat Hititlerden günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Çömlek ustalarının bu işin nasıl yapıldığını sergilediği birçok atölye var. Böylece çömlek yapımı hakkında bilgi sahibi olabilir, hatta kendiniz de deneyebilirsiniz. Ayrıca civar mağazalarda satılan bu çanak çömleklerden hem kendinize hem de sevdiklerinize hediye alabilirsiniz. Avanos’tan 5 km daha giderseniz Zelve’ye ulaşırsınız. Burası ise peri bacalarının en yoğun olduğu, bölgenin en eski yerleşim merkezi. Ayrıca buradan 1 km ötedeki Paşabağ ise mantar tipi şapkalı peribacalarıyla yine görülesi yerlerden.
 

avanos

Kapadokya bölgesinin en önemli merkezlerinden biri de Ürgüp. Bir zamanların ünlü dizisi ‘Asmalı Konak’ ile birden turistlerin odak noktası olmuş. Ufak şehir gezintinizi ise Temenni tepesinde noktalayabilirsiniz.
Ayrıca bu bölgede gerçekten insanı hayretlere düşürecek yer altı şehirleri bulunuyor. Yumuşak volkanik tüfün derinlemesine yerin altına doğru oyulmasıyla inşa edilmiş. Halkın tehlikeli durumlarda sığınması için yapılmış. 36 yer altı şehrinin en büyüğü olan Derinkuyu’yu ya da 8 kattan oluşan Kaymaklı’yı gezebilirsiniz.
Bence bölgenin en etkileyici yerlerinden biri de dünyanın ikinci büyük kanyonu olan 14 km uzunluğunda, 100 m derinliğindeki Ihlara Vadisi’dir. Doğal yapısı gereği inzivaya uygun olduğundan Hristiyanlığın önemli yerlerinden biri olan vadide, 100’den fazla kilise ve manastır bulunuyor. Bunlardan sadece birkaç tanesi gezilebiliyor. Duvarlardaki resim ve fresklerde de Hristiyanlığa ait olaylar anlatılmakta. Vadiye birçok basamakla iniliyor ve etkilenmeye daha merdivenin başında başlıyorsunuz. Yemyeşil vadiye, içinden geçen Melendiz Çayı ise ayrı bir güzellik katıyor. Bu müthiş doğanın içindeki parkurlarda yapacağınız yürüyüşe, sürekli fotoğraf çekme isteğiniz yüzünden sık sık ara vermek zorunda kalacaksınız.
 

hacı bektaşi

Gezinizi bir İslam alimi ziyareti yaparak bitirebilirsiniz. Yolunuzun üzerinde Nevşehir’deki Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi ve yanında da müzesi bulunuyor. Avluya ilk girdiğinizde sizi derin düşüncelere sevk edecek Hacı Bektaş-ı Veli’nin güzel sözleri karşılayacak. Tekkeyi gezerken meşhur Aslanlı Çeşme’yi göreceksiniz. Her ziyaretçinin yaptığı gibi suyundan içtikten sonra dergâhın odalarında gezerken alçak kapılar dikkatinizi çekecektir. Bunun sebebi dergâha başın eğilerek girilmesi gerekliliğindendir. Türbe ziyaretinizi de yapıp manevi doygunluğu da ulaştığınıza göre artık evinize dönebiliriz.

Kapadokya’yı hâlâ görmediyseniz daha ne bekliyorsunuz? Peribacaları sizi çağırıyor…
   
Merve Akbülbül
 
 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

seo