1995 yılında nüfusumuzun ortalama yaşı 22 seviyesindeyken, 2016 yılında bu rakam 29,8’e çıkmış. Bu önlemler kapsamında doğum yardımları ve teşvikleri önemli bir yer tutuyor.
Yardımlar, aynı zamanda kadın istihdamını özendirmek ve kadınların çalışma hayatında ve emek piyasasında daha etkin rol almasını sağlamayı da amaçlar. Bu kapsamda, 6663 sayılı kanunla belli düzenlemeler yapılmış. Bunlar; 4857 sayılı kanunun 74. maddesinde yer alan analık izinlerine ek izinler getirmiş, evlat edinme ve doğum halinde çalışana talep halinde kısmi çalışma imkânı sağlamış, ayrıca doğum ve evlat edinme durumunda devlet tarafından yarım çalışma ödeneği ödenmesi imkânı getirmiş. Biz bu yazımızda doğum sonrası kısmi süreli çalışmayı inceleyeceğiz.
6663 sayılı yasanın 21. maddesi ile İş Kanunu 13. maddesine yeni fıkralar eklenmiş ve çocuğu olanlara kısmi zamanlı çalışma hakkı tanınmıştır. 6663 sayılı yasa, 29.01.2016 tarihinde kabul edilmiş olmasına rağmen, kısmi çalışmaya ilişkin düzenlemeler ile ilgili yönetmelik, 08.11.2016 tarihli resmi gazetede yayınlanarak henüz yürürlüğe girmiş bulunuyor. Kısmi çalışma, işçinin iş yerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yaptığı çalışmayı ifade eder. Uygulamada genelde “part-time” çalışma olarak anılan bu çalışma şekli, 4857 sayılı kanun ile Türk iş hayatına girmiş bulunur.
Doğum sonrası kısmi zamanlı çalışma, 4857 sayılı kanun 74. maddesinde öngörülen analık halinde kullanılan ücretli ve ücretsiz izinlerin bitiminden sonra kullanılacaktır. Bu düzenleme aracılığıyla, her ikisi de çalışan ebeveynler açısından bu olanak getirilmiştir. Ancak ebeveynler ayrı ayrı olarak bu haktan yararlanamayacaktır. Eşi çalışmayan bir çalışan, bu imkândan istifade edemeyecektir. Ne var ki; ebeveynlerden birinin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren bir hastalığının olması ve bu hastalığın tam teşekküllü hastane ya da üniversite hastanesinden alınacak doktor raporuyla belgelendirilmesi, velayetin mahkemece eşlerden birine verilmesi hâlinde çocuğun velayetine sahip ebeveynin talepte bulunması veya üç yaşını doldurmamış bir çocuğun münferiden evlat edinilmesi durumlarında diğer eşin çalışması şartı aranmayacaktır.
Kısmi çalışmadan istifade etmek isteyen çalışan, zorunlu temel eğitime başlama yaşını takip eden ay başına kadar, bu kısmi süreyle çalışabilecektir. Mevcut mevzuat anlamında bu süre, çocuğun 67 aylık olmasına denk gelmektedir.
Çalışan, kısmi süreli çalışmaya geçmek istediğine ilişkin dilekçeyi, işverene kısmi süreli çalışmanın başlama süresinden bir ay önce vermelidir. İşçinin kısmi süreli çalışma talebinde, kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih ile tüm iş günlerinde çalışılacak olması hâlinde; çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışılacak olması hâlinde ise tercih edilen iş günleri belirtilmelidir. Kısmi süreli çalışmanın, belirlenen günlük ve haftalık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı, o yerin gelenekleri, işçinin yapmakta olduğu işin niteliği ve işçinin talebi dikkate alınarak işveren tarafından belirlenecektir. Kısmi süreli çalışan işçinin, ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri çalıştığı süreye orantılı olarak ödenecektir. Yukarıda belirtilen şekilde yapılan kısmi zamanlı çalışma isteği, işveren tarafından yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasında sayılan işler hariç olmak üzere karşılanmak zorundadır. İşçinin, iş akdini bu nedenle fesih etmesi durumunda şartları varsa; işe iade davası veya kötü niyet tazminatı ile karşı karşıya kalacaktır. Kısmi çalışmayı tercih eden çalışan, mecburi ilköğretim çağını beklemeden ve bir ay önceden işverene yazılı olarak başvurarak ve tekrardan kısmi çalışmaya geçme olanağı kalmaksızın tam zamanlı çalışmaya dönebilir. Çalışanın kısmi nedenle çalışmaya geçmesi nedeniyle işe alınan işçinin, iş akdi kendiliğinden sona erecektir.
Avukat Murat Keçeciler
Keçeciler&Partners Hukuk Bürosu