Özellikle jinekolojik muayene, bunların başında yer alıyor. Çok vakit almadığı, basit ve kolay olduğu, acı vermediği halde jinekolojik muayene çoğu kadında; korku, çekinme ve utanma duygularını ortaya çıkarıyor. Böylece en önemli alanlardan biri olan jinekolojik muayeneler aksatılıyor.
Özellikle belli bir yaşı geçtikten sonra düzenli olarak doktor kontrolünde olmaları gereken kadınlar, muayenelerini aksattıkça telafisi olmayan yollara girebilir. Yapılan kontroller sayesinde vücutta var olan ve fark edilmemiş olan her türlü kadınsal hastalıklar tespit edilebiliyor. Emsey Hospital’dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Göçmen, kadınların düzenli muayene olmalarını belirterek konu ile ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Yılda En Az Bir Kere Muayene
Kadınların sene boyunca en az bir kere rutin jinekolojik muayene olmaları, oluşabilecek hastalıkların erken teşhis edilebilmesini sağlıyor. Tavsiye edilen jinekolojik muayene yaşı ise ortalama 21 yaş.
Ancak 13 – 15 yaşları civarında da jinekolojik muayene yapılmadan genç kızların jinekoloji ile ilgili bilgilendirilmesi, kilo gelişimi, özellikle human papilloma virüs aşısı (HPV) gibi konularda farkındalık yaşamaları amacıyla jinekolojik kontrolden geçmeleri tavsiye ediliyor.
21 yaş üzeri kadınlarda yıllık jinekolojik muayene yapılarak kadın genital organları kontrol edilir. Bu muayenede hem fiziki muayene yapılır hem de ultrasonografi ile vajen, rahim, rahim ağzı, adetle ilgili problemler, vajinal akıntılar, infertilite durumu, pelvik ağrılar, menapoz veya menapoz öncesi hastalarda anormal kanamalar, bağırsak ve idrar şikâyetleri, idrar kaçırma, genital sarkmalar ve yumurtalıklara bakılıp konu ile ilgili değerlendirmeler yapılır.
Düzenli Muayene Çok Önemli
Genital kanserler bakımından kişisel veya aile öyküsü olanlar tespit edilir, gereken araştırma ve tahliller yapılıp önlemler alınır.
Rutin muayene sayesinde erken tanı konulabilen kanserlerden biri de rahim ağzı kanseridir.
Rahim ağzı kanserleri (serviks kanseri) dünyada kadınlarda görülen en sık 3. kanser türüdür. Türkiye’de bu konu 10. sıklıkta olup 100.000 kadında yaklaşık %5 oranında görülüyor. Ancak serviks kanserli hastaların yaklaşık %50’si ileri evrede doktora gidiyor ve cerrahi tedavi şansını kaybediyor. Düzenli muayeneler ve sıkı bir takiple bu oranı daha iyiye taşımak mümkün olabilir. Çünkü rahim ağzı kanserleri önlenebilir kanser türlerindendir.
Rahim ağzı kanserlerinin yaklaşık %99’una sebep olan human papilloma virüsleridir (HPV). 200’e yakın HPV tipi mevcut, bunların yüksek riskli tipleri serviks kanserine yol açabilen anormal hücrelerin gelişmesine neden olabiliyor. Gerçekten serviks kanseri bulgularının çoğuna da iki tip HPV (HPV 16 ve 18) neden oluyor.
Bu virüslerin sebep olduğu kanser öncüsü lezyonlar tespit edilerek ve gerekenlere tedavi yapılarak serviks kanserini engellemek mümkün olabiliyor.
Serviks kanseri taraması için başlangıç yaşı 21 olarak kabul edilir. 21-29 yaş arasında 3 yılda bir sadece smear, 30-65 yaş arasına 3 yılda bir yalnızca smear ya da 5 yılda bir smear ve HPV taraması tavsiye edilir. 65 yaş üzerindeki kadınlarda ise eğer daha önce anormal bir patoloji yoksa tarama yapılması önerilmez.