Türkiye İçin Obetize Ne Noktada?
Obezite konusunda dünya sıralamasında 3. sırada yer alıyoruz ve bunun en büyük sebeplerinin başında stresin artması ve hazır beslenme geliyor. Tüm doğal kaynaklara sahip bir ülke olan Türkiye, hazır beslenmeyi daha çok tercih eder oldu. Türkiye için obezite oranının 2008 yılından 2014 yılına kadar gösterdiği artış ile %19,9’a ulaştığı belirtilmiş. Yani gelişme gösterdikçe sağlıksız hale geliyoruz, halbuki gelişirken daha bilinçli daha sağlıklı olmamız gerekiyor. Bu tablo gelecek için özellikle çocuklarımız konusunda ürkütücü bir tablo oluşturuyor.
Farkındalık!
Hem ruhsal hem bedensel sağlık sorunlarının temelini kilo veya kilo alıp vermeler almaya başladı. Farkına varmak için sadece dönüp iç ben diyeceğimiz kendi içsel dünyamıza açılmamız gerekiyor. Önce yediğimiz zararlı tüm besinlerle özellikle şeker, rafine gıdalar ve katkı maddeli ürünler ile bedenimize zulmediyor; sonrasında da bozulan sisteme karşı az yiyelim kilo verelim düşüncesiyle ruhumuza zulmediyoruz. Her iki durumda da zararı gören yine biz oluyoruz. Peki nasıl bir yol izlemeliyiz?
Beslenmenin Duygusal Haritasını Görün
Fark edin kendinizi, neden yiyorsunuz? Hangi durumlarda yiyorsunuz? Bu soruların cevapları konusunda her an uyanık olursanız çok çabuk farkındalık geliştirirsiniz. İnsanlar yoğunlukla mutsuzluktan, stresten, kızgınlıktan veya buna benzer uç duygularla yemek yeme atağı geliştirirler. Kilo almanın altında yatan asıl nedenlere bakmayan insanlık; maalesef kamplarda, spor salonlarında ya da ilaçlarda çareyi arıyor. Aç kalıyor ve yarattığı açlıkla daha büyük bir kıtlık oluşturduğunu fark etmiyor. Sorunu kilolu olmak sanıyoruz, aslında sorun kilolu olmak değil; maalesef ki sonucumuz kilolu olmak oluyor. Bunun farkına vardığımızda amacımızı değiştirip, sonucumuzu huzurla yaşayabiliriz.
Fazla kilolar, yaşanılan içsel bir sorunun dışarıya yanmış hali gibidir. Sıklıkla korunma duygusu ile kilo alınır, yani yetersiz veya güvensiz hissetme ya da güçlü olma isteği ile kilo almaya başladığımızı fark etmeyiz bile. Sonrasında ise kilolu olmamız nedeniyle kendimizi suçlarız, suçladıkça aç bırakırız, açlığı ceza gibi algılayan bilinç sonunda yılar ve yeter der. Bu kısır döngü ile suç-ceza döngüsünde aradan 10 yıl geçer ve biz hala kilolarla savaşıyoruzdur. Bu güvensizlik duygusu giderek daha da artarsa, daha fazla kilo bile alabiliriz.
Bu yolda farkındalığı oluşturmak için kullanılan teknikler ile bedenle barışmak ve kiloyu yaratan duygular üzerinde çalışarak tüm kiloların nasıl kendiliğinden gittiğini defalarca deneyimledim. Çevrenizden düşünün; bazı kişilerde bana su içsem yarıyor düşüncesi vardır, sanki ne yaparsa o kilo alır ve gerçekten su içse kilo alır hale gelir. İnandıklarımızın bütünü olduğumuz çok doğru ve gerçekten neye inanacağınızı doğru seçmeniz çok önemli.
Metabolik Nefes İle Temizlenin!
Metabolik nefes tekniği; aldığım birçok nefes eğitimleri sonucunda oluşturduğum, tamamen metabolizma üzerinde değişime neden olan, metabolizmayı hızlandıran ve ruhsal bir arınmaya neden olan arınmadır. İlk olarak birebir birlikte nefesi kontrol ettiğim, sonrasında nefesi profesyonel şekilde açma ve ardından devam eden günlük düzenli nefes egzersiz çeşitlerinden oluşur. Özellikle bu teknikler içinde hızla kilo vermeyi tetikleyen teknikler yer almaktadır.
Nefes bedenin ilk ihtiyacıdır, yaşamın devamlılığı için ilk gerekli olan öğedir ve nefes yaşamın kendisidir. Nefesle başlayan yaşam nefes ile sona erer fakat eğer iyi ve doğru nefes almıyorsak emin olun yaşam kısıtlı, sığ devam eder. Nefesin bedendeki görevleri arasında en önemlilerinden biri sistemi temizlemektir. Aslında en güzel detox olarak düşünülebilir.
Nefes teknikleri bedende titreşimi yükseltir ve bu titreşim artışı ile doğru akış ve temizlenme yaşanır. Daha huzurlu, daha enerjik, konsantrasyonu daha yüksek bir zihne sahip olursunuz. Bu durum da sonucunda yeme davranışında baskınlanma ve daha dengeli bir yaşam sağlar.