Kozmetik Kullanmadan Önce Nelere Dikkat Edilmeli?

Cildimizde oluşabilecek her türlü hasarın/zararın/hastalıkların önüne geçebilmek adına Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu tarafından yayınlanan zararlı ürünleri bilmek ve o maddelerin bulunduğu ürünlerden uzak durmak gerekiyor. Kozmetik sektöründe Fenjilyan markası ile tanınan Fulden Köse; Söz konusu cildimiz ise durumu romantikleştirmemek gerekir diyor ve ekliyor; “Kozmetik alırken güvenliğimiz için ürünlerin mikrobiyolojik testlerinin kesinlikle yapılmış olmasına, kişiye özel alerjik durumlar için alerji bulunan maddenin Latincesinin mutlaka bilinmesine ve son kullanım tarihine mutlaka uyulması çok önemli”.
 

Kozmetik sektöründe dikkat edilmesi gereken diğer zararlı maddeler ise;

  • Kurşun; merkezi sinir sitemi, böbrekler, hematopoietik (kan yapıcı) sistem dâhil olmak üzere birçok organ ve sistem üzerinde istenmeyen etkileri tanımlanmıştır.
  • Cıva; bileşikleri alerjik reaksiyonlara, deride tahrişe veya sinir sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilmektedir.
  • Arsenik-Kadmiyum ve bileşikleri;  Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (International Agency for Research on Canser-IARC) tarafından yapılan değerlendirmede, Grup-1 “İnsan Karsinojeni” grubunda yer almaktadır.
  • Paraben: Düşük maliyetinden dolayı en çok kullanılan koruyucudur. Ürünün raf ömrünü uzatmak için kullanılır.  Fazla miktarda alınması ve zamanla vücutta birikmesi hormon bozulmasına, tahrişe ve göğüs kanserine neden olabilir.

 
 

Cilt sağlığı, genel sağlığımızın en önemli göstergelerinden biri. Genetik şifremizin cilt yapımız üzerindeki etkisi önemli fakat cildimiz; yaşam biçimimizden, duygusal durumumuzdan, beslenme alışkanlıklarımızdan ve kötü alışkanlıklardan yoğun olarak etkilenmekte. Bu durumun bir de kozmetik tarafı var. Sadece kırışmaması gereken bir kıyafet olarak görülen cildimizin yaşamımızda çok önemli görevlere sahip olduğu bazen atlanabiliyor.

“Cildimiz kırışmaması gereken bir kıyafet değil”

Cildimizin yaşamımızda çok önemli görevleri yüklenirken onu kırışmaması gereken bir kıyafet gibi algılanmasının çok acımasızca olduğunu belirten Köse, “Cildimizde oluşabilecek her türlü hasarın/ zararın/hastalıkların önüne geçebilmek adına Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu tarafından yayınlanan zararlı ürünleri bilmek ve o maddelerin bulunduğu ürünlerden uzak durmak gerekiyor. Kozmetik ürünlerde sağlığımıza olumsuz etkilerinden dolayı uzak durmamız gereken ağır metaller; kurşun, kadmiyum, arsenik, antimon ve cıvadır. Bunun dışında en sık karşımıza çıkan zararlı madde ise paraben’dir. Bunların dışında kullanıcının güvenliği için ürünlerin mikrobiyolojik testlerinin kesinlikle yapılmış olması gerekmektedir. Kişiye özel alerjik durumlar için alerji bulunan maddenin Latincesi mutlaka bilinmelidir. Örneğin zencefile alerjisi olan biri herhangi bir cilt bakım ürünü alırken ürünün içindekiler/ingredients listesinde zencefilin Latincesini aramalıdır “diye açıkladı.
 

“Ürün alırken mutlaka son kullanım tarihi kontrol edilmeli”

Aldığımız ürünlerin mutlaka son kullanım tarihini kontrol etmemiz ve önerilen koşullarda saklamamız gerektiğinin altını çizen Fenjilyan Kurucusu Fulden Köse, “Hiçbir kozmetik ürününü doğrudan Güneş ışığına, ısıya veya aşırı soğuğa maruz koşullarda saklamamalıyız. Kullandığımız üründen ise en etkili şekilde faydalanmanın şartı da önerilen miktar ve düzende önerilen şekilde kullanmak olduğunu da unutmamalıyız. Yeme içme alışkanlığımızı ihmal etmeyip, en doğru şekilde beslenmeye çalıştığımız gibi cildimizi de beslemeli ve en doğru ürünlerle tepeden tırnağa cildimize iyi bakmalıyız. Sadece cildimizin yaşlanmasını geciktirmek için değil; bizi ayakta tutan tüm vücut sistemimizi daha iyi korumak adına cildimize iyi bakmalıyız” diye belirtti.
 

cilt bakımı

Köse: Söz konusu cildimiz ise durumu romantikleştirmemek gerekir

Bu bilinçle toplumun her kesiminden insanlara cildimizin en değerli organımız olduğu algısını benimsetmemiz gerektiğinin altını çizen Fenjilyan Kurucusu Fulden Köse, Cilt bakımına benim ve benim gibi düşünen birçok insanın görüşüne ters bir yaklaşımla; cildimize bakım yapmanın lüks bir giyim-bakım gibi algılatıldığı kanısındayım. Çünkü bu gibi etki yaratan cümlelerle hedeflenen kitle için bir satış stratejisiyle hareket edildiğini düşünüyorum. Oysa söz konusu cildimiz ise durumu romantikleştirmek yerine gerçekleri ifade etmek; hem daha doğru hem de en dürüst adımdır. Cildimiz; çift yönlü bariyer göreviyle tıpkı atmosferin Dünya’mızı koruduğu gibi, içerden dışarıya çıkabilecek su ve diğer bazı maddeleri engellerken dışardan da içeri girebilecek zararlı maddelere karşı kalkan gibi cildi korumak için savaşır. Bulunduğumuz sıcak ve soğuk havaya göre kan basıncımızı ve akış hızını ayarlayarak soğuk havada bizi ısıtmak, sıcak havada ise serinletmek için beynimize de bilgiyi yine cildimiz göndererek ısı dengemizin korunmasını sağlar. Cildimizde herhangi bir hasar oluştuğunda o hasarı ortadan kaldırmaya çalışır ve hasarlı hücrelerin DNA’sını tamir eder. Güneş’in zararlı ışınlarına karşı korur. Ayrıca gıdalarla doğrudan alınamayan D vitamini üreterek kalsiyum emilimi ve kemiklerimizin gelişimi için olağanüstü bir görev üstlenir.”
 

Henüz Yorum Yok

Bir Cevap bırakın

wordpress tasarım web tasarım