Bana Git De
 
Filmde Tayanç Ayaydın, yaşadığı içsel bunalımını aşmak için İstanbul’dan Doğu’ya yolculuk yapmak isteyen başarılı bir gitaristi; Atiye ise ünlü olmak için Doğu’dan kaçıp İstanbul’a gelmeyi hedefleyen genç ve güzel şarkıcı Leyal’ı canlandırıyor. Tüm bu kaçış ve arayışın içinde ikili karşılaşır ve ortaya çıkan trajik hikâyelerle film canlanır.
 
Yönetmenliğini ve senaristliğini Handan Öztürk’ün yaptığı filmin, yapımcılığını da Öztürk üstleniyor. Filmin başrollerinde ise Atiye, Tayanç Ayaydın, Seyyal Taner, Birsen Dürülü, Umut Oğuz, Rıza Sönmez, Kaan Yılmaz ve Kahtalı Hamido oynuyor.
 
Lanetli Ev
 
Jennifer Branagan yıllar sonra Kansas’a 7 aylık hamile olarak geri döner. Doğduğu yere dönmesinin sebebi ise yaşadığı psikolojik çöküştür. Anne olacak olmanın getirdiği korku, annesinin baskıcı tavrı, kocası Luke’la yaşadığı stresli ilişki Jennifer’ı bir hayli zorlamaktadır. Jennifer hayatının kontrolünü kazanmaya çalışırken bu kez karşısında başka bir sorun çıkar. Kiraladıkları evde garip olaylar olur ve buna kimseyi inandıramayan Jennifer; bir yandan kendi akıl sağlığını korumaya çalışırken, bir yandan da evde olanlarla mücadele etmek zorunda kalır.

Gerilim-korku yüklü filmin yönetmenliğini Aaron Keeling ve Austin Keeling üstleniyor. Filmin başrollerini ise Emily Goss, Taylor Bottles, Cathy Barnett ve Jim Korinke paylaşıyor.
 
Pastoral Amerika

Philip Roth’un ‘Pulitzer’ ödüllü romanından uyarlanan Pastoral Amerika, ünlü oyuncu Ewan McGregor’un ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimi olmasıyla karşımıza çıkıyor. Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan Pastoral Amerika, 1960’ların toplumsal ve siyasal çalkantılarıyla dağılan “mükemmel” bir Amerikan ailesini konu ediniyor. Film, Seymour Levov ve göz bebeği ailesini yıllar boyu takip ederken; Vietnam’dan 1968 olaylarına ve Watergate ile ABD tarihine de tanıklık ediyor.
Senaryosu John Romano tarafından yazılan filmin oyuncu kadrosunda ise McGregor’un yanı sıra Jennifer Connelly, Dakota Fanning, David Strathairn, Peter Riegert, Uzo Aduba ve Valorie Curry yer alıyor.

Savaş Vadisi
 
Mel Gibson’ın yönetmenliğe geri döndüğü ve başrolünde Andrew Garfield’ın yer aldığı Savaş Vadisi, 2. Dünya Savaşı’nda savaşmayı reddeden ve kurşun sıkmadan onlarca insanın hayatını kurtarmayı başaran Desmond T. Doss’un hikâyesini anlatıyor. Amerikan tarihinin Onur Madalyası’na layık görülen ilk vicdani retçisi olan Doss’un hikâyesinin anlatıldığı filmin başrollerinde; Andrew Garfield, Vince Vaughn, Sam Worthington, Hugo Weaving, Luke Bracey, Teresa Palmer ve Rachel Griffiths gibi isimler yer alıyor.

Frantz
 
I. Dünya Savaşı yeni bitmiş, yenik devletlerden Almanya için zor zamanlar başlamıştır. Savaşın sadece maddi değil, manevi kayıpları da büyük olur. Quedlinburg kasabasında yaşayan Anna, cephede kaybettiği nişanlısı Frantz’ın üzüntüsünü henüz atlatabilmiş değildir. Günün birinde kasabaya gelen bir Fransız, Frantz’ı Paris’te yaşadığı günlerden tanıdığını ve çok yakın arkadaşı olduğunu söyler. Kısa zamanda hem Anna’nın hem de aynı evde yaşadığı Frantz’ın anne ve babasının yakın dostu olur. Ancak genç adamın söyledikleri kadar söyleyemedikleri vardır ve tüm bunlar Anna’nın hayatını kökünden değiştirecektir.
 
François Ozon’un yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği filmin başrolleri Paula Beer ve Pierre Niney paylaşıyor…
 
 
 

Hasret Bitti
Yarın vizyona girecek olan ‘’Hasret Bitti’’,  Almanya’dan yurda dönüş yapan Bitti ailesinin yaşadıklarını konu ediniyor. Zeynep Yalgın’ın yazdığı, Ayhan Özen’in yönetmenliğini yaptığı filmde Ceyda Ateş, Kemal Uçar, Yüksel Üna ve Müge Esmeray oynuyor.

Yıllardır Almanya’da yaşayan Bitti ailesi, baba Halim Bitti’nin Alman damat korkusu nedeniyle Türkiye’ye kesin dönüş yapar. Aileyi çocukların dayısı ve Halim’in kardeşi gibi sevdiği kayınbiraderi Çetin Ceviz karşılar. İsminin aksine gayet saf, iyi niyetli, biraz işgüzar ve beceriksiz bir genç olan Çetin, hayatının düzenini henüz kuramamış birisidir. Hayattaki tek akrabaları olan Bitti ailesinin gelişine ise çok sevinir. Oldum olası küçük bir restoran açmak isteyen eniştesi için daha onlar gelmeden harika bir yer bulmuştur. Üstelik sahipleri de çok iyi insanlardır; Amerika’da yaşayan iş adamı Mutlu Pektemiz ve onun güzel kız kardeşi Duru… Çetin ve Duru arasında kısa sürede bir aşk başlar ancak Çetin’in Duru ile ilgili öğrenecekleri işlerin seyrini değiştirir.

Kaptan Fantastik
Yönetmenliğini ve senaristliğini Mat Ross’un yaptığı Kaptan Fanstastik, ABD’nin Kuzeybatı Pasifik ormanlarında, 6 çocuğu ile beraber medeniyetten izole bir hayat yaşayan Ben Cash’in hikâyesini anlatıyor. Evin annesi Leslie’nin ani ölümünün ardından ailenin bütün düzeni bozulur ve Ben, ailesini şehre taşımak zorunda kalır. Bu yeni hayatlarında çocuklar şehirle, Ben ise ebeveynlik ile ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. Çünkü Ben’in ebeveynlik anlayışı, gördüklerinden çok daha farklıdır.

Geliş
Bilim kurguyu sevenler için bu hafta vizyona girecek olan “Geliş” filmi, iyi bir alternatif olabilir. Yönetmenliğini Denis Villeneuve’nin, senaristliğini Eric Heisserer’in yaptığı filmde; Amy Adams, Jeremy Renner, Forest Whitaker ve Michael Stuhlbarg oynuyor. Ted Chiang’ın kısa öyküsünden sinemaya uyarlanan Geliş, Dünya dışındaki yapıların, uzaydan yeryüzünde farklı noktalara iniş yapmasıyla, dilbilimci Dr. Louise Banks ve ekibinin uzaylıların geliş amacını çözmeye çalışmasına odaklanıp uzaylılar ile ilk temasını konu ediniyor.

Benim Adım Feridun
Yönetmenliğini ve senaristliğini Çağan Irmak’ın yaptığı film, Mahir Ünsal Eriş’in aynı adlı eserinden uyarlama olarak karşımıza çıkıyor. Benim Adım Feridun, uzun süreli ilişkisi yeni bitmiş olan Ersan’ın tesadüfî olarak gittiği bir düğünde başka birine benzetilmesi ve hayatının aşkı Hayal ile karşılaşmasını konu ediniyor. Benim Adım Feridun’un oyuncu kadrosunda Halil Sezai, Büşra Pekin, Suzan Aksoy, Tarık Papuçcuoğlu, Güngör Bayrak, Cem Kurtoğlu, Özge Borak, Ayşe Tunaboylu, Defne Yalnız, Rahmi Dilligil, Kadriye Kenter gibi isimler yer alıyor.

Rus’un Oyunu
Levent Özdemir’in senarist ve yönetmen olarak bulunduğu ilk filmi Rus’un Oyunu’nda başrolleri Fırat Tanış, Leonid Kulagin, Anastasiya Klyeva paylaşıyor. Filmde züppe ve zengin, sınır tanımayan bir iş adamı olan Fırat Tanış’ın oynadığı Serhat Vasbi, büyük bir ekip tarafından tuzağa düşürülüyor. Ancak bu tuzakta kimin haklı olduğu, kimin ne kazanıp ne kaybettiği filmin içerisinde saklı. Hak aramanın ve intikam duygusunun çarpıcı hikâyesi Rus’un Oyunu’nda sizlerle…