Moda tasarımcısı Hüseyin Küçük ile kariyeri ve şu sıralar çok önem verdiği sosyal sorumluluk projesiyle ilgili bir röportaj yaptık. Hüseyin Küçük röportajı detayları içeriğimizde…
Hepimiz onu Türkiye’nin ilk ‘Büyük Beden Moda Tasarımcısı’ olarak tanıyoruz. Tasarımlarında doğadan ilham alan ve dişiliği en plana çıkarmayı seven moda tasarımcısı Hüseyin Küçük ile şu sıralar oldukça önem verdiği kız meslek lisesi öğrencileri için geliştirdiği sosyal sorumluluk projesi ve bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiği, nasıl bir süreçten geçtiği ile ilgili keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Dünyanın en gözde meslekleri arasında yer alan Moda Tasarımcılığı mesleğine nasıl başladınız? Moda Tasarımcısı olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben bu mesleği seçmedim. Zaten mesleği seçenlerin başarı diye bir şey varsa başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Bu her işte böyle. Siz herhangi bir iş için doğarsınız. Ben bu işi doğduğumdan beri yapıyorum. Moda tasarımcısı, giyim tasarımcısı olmak üzere seçmedim. 1973 yılından bugüne kumaş ve dikimlerimle hala kadınlarla uğraşıyorum. Annem ile dikiş makinesi çevresinde ev dekoru ile başladım. Zamanla kumaş dükkanında çalıştım. 1995 yılından 2008 yılına kadar Avrupa markalarının tasarım üretiminde bulunup iyi yontuldum. 2008 yılında ruhum ve kadınım isimli koleksiyonumla markamı kurdum.
TÜRKİYE’NİN İLK BÜYÜK BEDEN MODA TASARIMCISI!
Türkiye’nin ilk ‘Büyük Beden Moda Tasarımcısı’ olarak biliniyorsunuz. Büyük Beden Moda Tasarımcısı olarak büyük beden giyen kadınlara ne tür önerilerde bulunursunuz?
Her markanın bir ruhu ve olmazsa olmazları vardır. Benim kadınımı ‘etine dolgun, dekolteyi seven, günlük yaşamda sosyal kadın’ olarak tanımlayabiliriz. Beni büyük beden yapan müşterimdir. Çizgimi beğenmiştir kalitemizi kabul etmiştir sonra süreklilik olmuştur.
“RUH AÇ İKEN TASARIM YAPAMAYIZ”
Büyük bedenler için kıyafet tasarlarken en çok nelere dikkat ediyorsunuz? Nelerden ilham alıyorsunuz?
Büyük beden kadını giyimde sınırsız hale getirdim. Renkli ve desenli giyebileceğini gösterdim. Rahat kalıplar, akan kumaşlar, terlemeden iç göstermeyen kumaş seçimleriyle müşterilerime destek verdim. Pantolon, etek, tunik, elbise, şalvar, uzun hırkalar, parçalı dantelli etekler gibi ürün çeşitleri oluşturdum. Ben doğadan ilham alırım. Günlük yaşamda mutlaka ruhumu besleyen bir şeyler bulurum. Zaten ruh aç iken tasarım yapamayız. Toplumun kültürü, örf ve adetleri, coğrafi yapısı, gelir durumu gibi konularda iyi araştırmacı ve gözlemci olurum. Hem yaşamın içinde olup, hem de yarınlarına ışık tutarım. Kadın giysi içerisinde özgür, görüntüde ise özgün olmalı.
KIZ MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ!
Moda Tasarım bölümünde eğitim gören öğrencileri destelemek için başlatmış olduğunuz bir sosyal sorumluluk projeniz var. Şehir şehir gezip öğrencilere destek olma fikri nereden çıktı?
Her geçen gün sektörde kalifiye eleman sıkıntısı artıyor. Kız meslek lisesi öğrencilerine umut bağlamak zorunda kaldım. ‘Kız meslek lisesi öğrencilerinin dünya modasına yolculuğu’ isimli bir proje geliştirdim.
“MESLEĞİNİZİ SEVER VE BÜYÜTÜRSENİZ YAŞAM DA SİZİN DOSTUNUZ OLUR”
Sosyal sorumluluk projeniz kapsamında tam olarak neler yapıyorsunuz? Biraz anlatabilir misiniz?
Söyleşiler verip, derslere girerek öğrencilerimizin mutlu ve yarınlardan umutlu olması için uğraşıyoruz. İlgi ve sevgi çok, dönüşler de güzel. Öğrenci sayısı ve başarı artmış durumda. Sevinçliyiz. Moda dünyasında sonsuz departmanlar var. Biz işe; “Mesleğinizi sever ve büyütürseniz yaşam da sizin dostunuz olur” diyerek başlıyoruz. ‘Kumaş ile ne yapılabilir, nasıl karar veririz’ kalıp, kumaş kesim, dikim, ütü, moda çekimi, sektöre sunumu ve satışı gibi konularda uygulamalı dersler veriyoruz.
“HAZIR GİYİM BÖLÜMÜNÜ SEÇEN ÖĞRENCİ SAYISI ARTMIŞ”
Bu proje dahilinde kaç şehir gezdiniz? Bununla ilgili nasıl tepkiler ve geri dönüşler alıyorsunuz?
4 yılda 12 şehir gezdim. Söyleşi yaptığım yerler arasında; Erzurum, Van, Trabzon, Sivas, Mersin, Milas, Denizli, İstanbul, Hatay Kırıkhan, Sinop yer alıyor. Saygı sevgi muhteşem. Sizleri dinlemeleri, anlamaları ve yarınlardan umutlu olmaları tabi ki çok güzel. Hazır giyim bölümünü seçen örgenci sayısı artmış, ilgi de epey çoğalmış.
“SADECE ÇOK AKILLI KADINLAR SADE BİR STİLE SAHİP OLABİLİR”
Son olarak 2018-2019 Sonbahar/Kış Sezonu’nda hangi trendler ön plana çıkacak?
Yeni koleksiyonda hanımları farklı zaman dilimine yolculuk yaptıracağım. Dişilik her zamanki gibi ön planda. Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir. Şıklık üzerinizdeki kıyafetten çok bir kişilik meselesidir. Elbise bir kadının vücudunun hatlarını takip etmeli, vücut elbisenin hatlarını değil. Sadece çok akıllı kadınlar sade bir stile sahip olmayı başarabilir. Bir kadın için en önemli şey; kendine güven duymasıdır. Çok güzel bir kadın olabilirsiniz ama kendinizi rahat ve güvende hissetmezseniz asla şık görünemezsiniz. Siz kendinizi iyi hissedeceksiniz ki başkaları da sizin hakkınızda iyi şeyler hissetsin.