Arkadaşlar İyidir dizisi ile oyunculuğa adım atan İdris Nebi Taşkan’ın yükselişi Fazilet Hanım ve Kızları ile devam ediyor. Geçtiğimiz ay Derviş ve Raşit Bağzıbağlı defilesi ile podyumda şıklık rüzgarı estiren ünlü oyuncu ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaj: Gözde Nur Bayar
Nerede, nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
İstanbul’da geçti çocukluğum. Ben hayatımın her aşamasını yaşamı tecrübe ederek geçirdim. Çocukluğumu mahalle kültürüyle yaşadım. Aslında gerçek olan bir çocukluk yaşadım. Gerçek dostluk ve arkadaşlıkların yaşandığı, mutluluğun, kavganın ve üzüntünün en gerçeğini yaşayabileceğim; sokak ve mahalle kültürü ile büyüdüm. Mutlu bir o kadar hırslı, belki adaletsizliklere karşı kavgacı, adalet arayan bir çocuktum. Benim hayatımda çocukluğumdan beri değişmeyen tek şey çocukken kurmuş olduğum dostluklar, şimdi de en yakın dostlarım… Her daim de öyle kalacaklar.
Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Çocukluk hayaliniz miydi?
Aslında oyunculuk hayalimdi, çok isterdim gibi klasik söylemlerin yerine en gerçeğini anlatmak isterim. Yaşamı, size hayal ettiklerinizi değil çok mutlu olabileceğiniz bir işi nasip eder. Ben hayal etmedim, hep içimde bu benim mesleğim olmalı diye hayalden uzak bir gerçek için yaşadım ve çok istedim. Yenilmezler filminin konusu anlatımındaki mesajlar bende hayranlık uyandırdı. Bir filmle insanların hayatlarına dokunabileceğimi ve onların hayatında, onlara mesajlar verebileceğim noktasında bunu oyunculuk mesleğiyle yapabileceğimi düşündüm. Hayatta en önemli şey tanımadığın halde onların hayatında oynadığın bir karakterle olabilmek değil mi? Belki içinde bulunduğun karakter ve verdiğin mesajlar onların hayatında örnek teşkil eder ve pozitif bir algı ortaya çıkarır… Mutsuz olan birine ışık olursun, vazgeçmiş birinin tekrardan başlamasına neden olabilirsin… Diyorum ya Yenilmezler filmi benim için adı üstünde yenilgiyi kabul etmeyenler olarak bir algı yarattı.
Basketbol kariyerinizi oyunculuk için sonlandırdınız… Şu an hayatınızın neresinde spor?
Benim hayatta şöyle bir takıntım var; yaptığım hangi iş olursa olsun profesyonel olarak yapmak isterim. İkisinden birini tercih etmem gerekiyordu. Bir işi profesyonel olarak yapmam için birine yoğunlaşmalıydım, oyunculuğu tercih ettim. Basketbol tabii ki artık benim için bir meslek değil ama çok büyük bir aşk. Bunun dışında her fırsatta arkadaşlarımla basket maçı yaparım, spor olarak da fitness ile ilgileniyorum.
Fazilet Hanım ve Kızları ses getiren uzun süreli bir yapım oldu. Siz nasıl dâhil olmuştunuz kadroya?
Yasin karakterini okuduğumda bu işte olmalıyım dedim. Gerekli görüşmeler yapıldıktan sonra bu role hayat vermeye başladım.
Bu kadar ilgiyi bekliyor muydunuz?
Benim için en önemli durum insanların Yasin karakterini sevmesi. Sokakta birçok insan bana dizide yansıttığım karakterle alakalı olumlu tepkiler veriyor. Bu sayede işime daha çok odaklanıp, daha da motive oluyorum. İzleyenlerin bizimle beraber işimize sahip çıkması çok mutlu ediyor hepimizi.
Dizide canlandırdığınız Yasin nasıl bir karakter? İdris Nebi ile ortak yönleri var mı?
Yasin küçük bir mahallede yetişmiş bir delikanlı. Hayatta en önem verdiği şey sevdiği kız Ece. Yasin kötü biri değil ancak hayatın ona sundukları Yasin’i hırçın, vurdumduymaz, kendi kafasının dikine giden bir adam yapmış. Cahilliğinin sebebi bu aslında. Ona yön verecek, hayatını düzene sokmasını sağlayacak bir rol modeli olmamış hiç. Gençliğin verdiği enerji de eklenince gözü hiçbir şey görmez oluyor. Onun için varsa yoksa Ece. Umarım hayattaki gerçek motivasyonunu bulur ve içindeki güzellikleri keşfeder. Yasin karakteriyle bir ortak yönümüz yok da diyebilirim.
Geçtiğimiz günlerde Derviş Bağzıbağlı ve Raşit Bağzıbağlı yeni koleksiyonları için podyumda yürüdünüz. Nasıl gelişti bu çalışma, devamı gelecek mi?
Ben bir oyuncuyum. O gün de bir modeli canlandırdım diyelim ve sadece bu özel defile için kural bozdum. Bağzıbağlı ailesi benim için önemli, dostlarım; bu sebeple orada olmak istedim. İlk defa yaptığım için güzel yansımaları oldu ve olumlu tepkiler aldım.
Moda ile aranız nasıl? Tarzınızı nasıl yorumlarsınız?
Marka takıntım hiç olmadı, güzel olduğunu düşündüğüm her şeyi alırım. Kılık kıyafette konfor benim için çok önemli, rahat edebileceğim tarz, benim tarzım…
Set dışında neler yapmaktan, nereye gitmekten hoşlanıyorsunuz?
En büyük hobim spor. Boş zamanlarımda fitness yapıyorum ve arada arkadaşlarla toplanıp, aramızda basketbol maçı yapıyoruz. Sahil kesimlerine bayılırım. Kafamı dinlemek istediğimde genelde sahil kesimlerinde çay, kahve içmeye gider; müzik dinlerim. Sakinlik ve huzuru tercih ediyorum.
Sosyal medya ile aranız nasıl? Gelen onlarca yorumu okuyabiliyor musunuz?
Sosyal medyayı kullanmayı seviyorum hatta aktif bir kullanıcıyım. Tabii ki yorumları elimden geldiğince okuyorum, çünkü insanların benim hakkımda düşüncelerini önemsiyorum ve değer veriyorum. Olumlu olumsuz neler düşündüklerini görmek için okuyorum.
En son okuduğunuz kitap?
Fareler ve İnsanlar.
En sevdiğiniz yemek?
En diyemem, yemek seçmiyorum çünkü. Annem bana öyle öğretti.
En sevdiğiniz film?
Fransız Yapımı olan Can Dostum.
En son gittiğiniz ülke-şehir?
En son bu yaz Akyaka’ya gittim. Akyaka harika bir yer, âşık oldum diyebilirim hatta. Önümüzdeki yaz ilk fırsatta yine gideceğim.