2006-2008 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Özbekler Tekkesi , yeni yaşamına İstanbul Tasarım Merkezi olarak devam ediyor. Dergimizin kültür – sanat yazarı Elif Üner Aysha Dergi okurları için yazdı.
İstanbul Binbirdirek mahallesinde bir Özbek Tekkesi..
17. yüzyılda Türkistan’dan gelen Nakşibendi tarikatına mensup seyyah dervişler ve hacı adaylarına mesken yeri olarak kurulmuş. Türkistan’dan hacca gidecek olan Müslümanlar yola çıktıklarında önce İstanbul’a uğrayarak Eyüp Sultan’ı ve Osmanlı hükümdarını ziyaret etmeyi görev bilmişler, bu tekke de konaklamışlar. Geleneksel plan şemaları ve batı kökenli inşaat teknikleriyle ilginç bir mimari tarza sahip olan yapının ana cephe düzenlemesi tamamen kendine has özellikler taşıyor. Tekkenin en ilginç yeri ise Türk-İslam mimarlık tarihinde benzerine nadir rastlanan bir şekilde giriş kapısının üzerine inşa edilen minaresi. 300 yıllık tarihi binasında 2008 yılından itibaren faaliyet gösteren sanat-tasarım eğitim kurumu, ezber ve tekrardan uzak yenilikçi ve farklı bakış açısıyla tasarım ve sanatı yorumlamak, geleceğin yaşam biçimine dair hayaller kurup bunların gerçekleştirilmesine çalışmak, toplumu ve dünyayı tasarımlarıyla iyiye, erdeme ve güzele yönlendiren öğrenciler yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Kayıtlı öğrencilerini yetiştiren eğitim programları dışında seminer programları ve toplu gösterim programları, atölyeler, ulusal ve uluslararası çalıştaylar düzenleyerek tasarım ve sanatla alakalı çeşitli sergilere de ev sahipliği yapıyor. İstanbul Tasarım Merkezi’nin amblemi de kurumun bu misyonunu en güzel bir şekilde temsil ediyor. Logodaki hilal, tasarım ve sanat kültürümüzü simgelemekte, üzerinde yer alan güvercin ise Türk tasarımcısını temsil etmektedir.
Kendi kültürünün en yüksek noktasına konan ve ufku izleyen tasarımcı, sadece ulusal ölçekte değil, aynı zamanda uluslararası niteliklere sahip tasarım ve sanat uygulamaları gerçekleştirmektedir. Tarih ve kültürümüzün estetik zenginliğini günümüz insanına anlatmayı ve bu zenginliği günümüz anlayışıyla yeniden yorumlayarak hayatın içerisinde yaşanılabilir kılmayı hedefleyen bu merkezde çok yönlü atölye çalışmaları bulunmakta.
İslâm’ın ilk yazı çeşidi olan, Kûfi yazının öğretildiği Özgün Hat Atölyesi, katılımcıların çizim yeteneklerini daha yüksek seviyeye çıkararak karakter tasarımları yapmalarını sağlayarak animasyon eğitimine hazırlamayı amaçlayan Karakter Tasarımı Atölyesi , tezhip sanatkarları yetiştirmeyi amaçlayan Tezhip Tasarım Atölyesi, Resim Atölyesi, Takı Tasarım Atölyesi, İslam Sanatı Ve Geometrik Desenler Atölyesi, Kısa Film ve Sinema Atölyeleri bunlardan bir kaçı. Merkezde, ayrıca çocuklara yönelik bir çok atölye de bulunuyor.
[image_gallery images=”376049:https://www.aysha.com.tr/wp-content/uploads/2018/09/galeri-1.jpg,376050:https://www.aysha.com.tr/wp-content/uploads/2018/09/galeri-2.jpg,376051:https://www.aysha.com.tr/wp-content/uploads/2018/09/galeri-3.jpg,376052:https://www.aysha.com.tr/wp-content/uploads/2018/09/galeri-4.jpg,376053:https://www.aysha.com.tr/wp-content/uploads/2018/09/galeri-5.jpg,376054:https://www.aysha.com.tr/wp-content/uploads/2018/09/galeri-6.jpg,” ][/image_gallery]Aldıkları eğitimlerin sonunda katılımcılar fikir ve gönül dünyalarını genişletip buradan aldıkları eğitimlerle kendi atölyelerini kurmaya ve seçtikleri alanlarda emin adımlarla ilerlemeye bir yol bulmuş oluyorlar.
Hem tarihi dokusu hem de barındırdığı kültürel zenginliği ile özgün bir merkez olan İstanbul Tasarım Merkezi , Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden olan Sokullu Mehmed Paşa Camii’ne de komşudur. İstanbul’un ara sokaklarda kalmış saklı güzelliklerinden olan bu adresi ve muhteşem manzarasını keşfetmenizi ve İstanbul Tasarım Merkezinde ki etkinlikleri takip etmenizi öneririm.